Hukuk Bölümü 2006/317 E., 2007/22 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 15 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 5 ]
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 32 ]
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 42 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Datça Belediye Encümeni'nin 27.10.2004 gün ve 277 sayılı kararı ile, izinsiz ve ruhsatsız olarak yapılan kaçak uygulamalar nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre yıkım ve 42. maddesine göre idari para cezası verilmiştir.

    Davacı, söz konusu işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

    MUĞLA İDARE MAHKEMESİ ; 6.10.2005 gün ve E: 2005/1941; K:2005/1422 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesinin 1. bendinde, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceğinin belirtildiği, 2. bendinde, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiğinin kurala bağlandığı, dava dilekçesinin incelenmesinden, 3194 sayılı Yasa'nın 32. maddesi uyarınca verilen yıkım cezasına karşı idari yargıda, 42. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına karşı adli yargıda dava açılması gerekirken, birlikte dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren (30) gün içinde aynı Kanunun 5. maddesine uygun biçimde düzenlenecek iki örnek dilekçe ile her işlem için ayrı ayrı dava açılmak üzere dilekçenin reddine, dilekçe ve eklerinin davacıya geri gönderilmesine karar vermiştir.

    Davacı, bunun üzerine, idari para cezasına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

    DATÇA SULH CEZA MAHKEMESİ; 20.7.2006 gün ve E:2006/10 D.İş; K:2006/57 D.İş sayı ile, itiraz edenin dilekçesinde özetle, Datça Karaincir Tatil Köyü'nde 10 daireli yazlık binada 50 m2'lik bir dairenin sahibi bulunduğunu, bu dairenin zemin katta ve balkonun yer seviyesinde olduğunu, davalı idarenin zemin üzerindeki bu balkonun genişletildiği iddiasıyla 27.10.2004 tarih ve 277 sayılı kararla para cezası kestiğini ve yanının eski haline getirilmesini istediğini, yapılan işlemin yasal dayanağı bulunmadığından Muğla İdare Mahkemesi'nde yıkım kararının iptali ile kesilen para cezasının kaldırılması için dava açtığını, Muğla İdare Mahkemesi, idari para cezasına karşı adli yargıda dava açmasının icap ettiği gerekçesiyle davayı reddettiğinden, Mahkemelerine başvuruda bulunduklarını, Datça Belediye Başkanlığı tarafından 27.10.2004 tarih ve 277 sayılı kararla verilen idari para cezasının kaldırılmasını talep ve dava ettiği, her ne kadar, ceza ihbarnamesinde, verilen cezaya karşı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesi gereğince cezanın tebliğinden itibaren 15 gün içinde suçun işlendiği taşınmazın bulunduğu yer sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği belirtilmiş ise de; mahkemelerin görev ve yetkileri kanunla düzenlenmekte olup, itiraz konusuna ilişkin olarak 1.2.2001 tarihinde, 24305 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 15.5.1997 gün ve 1996/72 Esas, 1997/51 Karar sayılı kararında açıkça belirttiği üzere, itiraza konu işlem idari bir işlem olup, idari işlemlere karşı yapılacak olan itirazların idari yargı mercilerince incelenip karara bağlanmasının icap ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Ahmet VELİOĞLU, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 05.02.2007 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Davacı, adli ve idari yargı kararları arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğunu ileri sürerek bu uyuşmazlığın giderilmesini istemiş ise de; İdare Mahkemesi kararı, görevsizlik kararı olmayıp, 3194 sayılı Yasa'nın 32. maddesi uyarınca verilen yıkım cezasına karşı idari yargıda, 42. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına karşı adli yargıda dava açılması gerekirken, birlikte dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren (30) gün içinde aynı Kanunun 5. maddesine uygun biçimde düzenlenecek iki örnek dilekçe ile her işlem için ayrı ayrı dava açılmak üzere dilekçenin reddine ilişkindir. Kısacası, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ: 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 05.02.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.