Ceza Bölümü         2012/28 E.  ,  2012/28 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Yakınanlar    : 1- T.D.

                                     2- M.M.

                                      3- M.G.

                                      4- H.A.E.

                                      5- G.Ö.

                                     6- O.Y.

                                     7- N.K.

                                     8- Ç.Ç.

                                     9- M.G.

                                   10- C.A.

                                   11- C.A.

                                   12- S.Z.

                                   13- T.K.

                                   14- S.K.

                                   15- H.Ö.

                                   16- T.E.

                                   17- G.K.

                                   18- M.K.

                                   19- A.G.

            Sanık             : Y.G.

                         

OLAY             : Burdur/Hacılar Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde karakol komutanı olarak görevli sanık J. Kd. Bçvş. Y.G.’in, 2010 yılı Ekim ayından sonra, karakol komutanı olmasının vermiş olduğu yetkiyi kötüye kullanarak, karakolun sorumluluk sahasında bulunan köy muhtarlarından karakola yardım adı altında temin ettiği toplam 500 TL’nin eşine gönderilmesini sağlayarak maddi menfaat temin ettiği, bu şekilde yakınanlar G.Ö. ve M.G.’e yönelik olarak iki kez ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, kendi emrinde kullanmak üzere aldığı bir avizenin parasını bir işletmenin yetkili kişilerine ödettirdiği, bu kişiyi ikna etmek maksadıyla, İl Jandarmada kullanılmak üzere bir avize alındığını söylediği, yine emrinde görev yapan askeri personeli de kandırarak bu durumun ortaya çıkmasına mani olduğu, böylece yakınan H.A.E.’e yönelik olarak ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, Başar mermer fabrikası yetkilisini kandırarak ve İl Jandarmada kullanılacağını söyleyerek kayınbabasının evine döşeyeceği mermerleri bu fabrikadan almaya çalıştığı, hakkındaki soruşturma başlayınca mermerleri alamadığı, böylece T.D.’e yönelik olarak teşebbüs aşamasında kalan ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, kendi evinde kullanacağı boya malzemelerinin karakolun boyanmasında kullanılacağını söyleyerek Tepe Mermer Ocağı Yetkililerine satın aldırdığı, böylece M.M.’e yönelik olarak ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, değişik zamanlarda karakol bahçesinde kullanılacağını söyleyerek hayvan gübresi toplatarak memleketine gönderdiği, böylece O.Y.’ya yönelik ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, kendi şahsi işleri için kullanacağı ve daha sonradan memleketine gönderdiği hayvan gübrelerinin toplanması için, emrinde görev yapan C.A. ve C.T. isimli uzman çavuşlara askeri hizmetle ilgisi olmayan keyfi emir verdiği, böylece zincirleme olarak memuriyet nüfuzunu sair surette kötüye kullanmak suçunu işlediği, yine karakolda görev yapan askerleri kullanmak suretiyle zincirleme olarak erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, gübrelerin toplanmasına askeri araçla da gidildiği için, zincirleme olarak askeri eşyayı hususi menfaatinde kullanmak suçunu işlediği, kendi çamaşırlarını yıkatıp ütülettiği için J. Er Ç.Ç. ve J. Er C.A.’a yönelik olarak zincirleme olarak erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, öğle ve akşam yemeklerini karakolda askerlere yaptırdığı, karakol ve evdeki bulaşıklarını askerlere yıkattığı böylece zincirleme olarak erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, bir gün evinin temizliğini emir vererek erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, askerlerin yemesi gereken erzaklardan kendisine yemek yaptırdığı böylece karakol komutanı ve beslenme iaşe kısım amiri olarak zimmet suçunu işlediği, nüfuzunu kötüye kullanarak kantinden veresiye alış veriş yaptığı ve daha sonra bunun parasını ödemediği, emrinde görev yapan personele kendisiyle ilgili bazı şeyler ödettirdiği, akrabalarına para gönderttiği, yol parası vermeden emrindeki askerleri özel işine gönderdiği, böylece zincirleme olarak memuriyet nüfuzunu sair surette kötüye kullanmak suçunu işlediği, karakola ait askeri araçla özel işlerini yaptığı ve dışarıda yemek yemek gibi değişik yerlere gitmesi nedeniyle 88.138 TL. hazine zararının meydana geldiği, böylece dört kez askeri eşyayı hususi menfaatinde kullanmak suçunu işlediği ileri sürülerek, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 250/2.maddesi uyarınca 5 kez, 250/2 ve 35., 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 131/1, 115/2, Türk Ceza Kanunu’nun 43. (2 kez), Askeri Ceza Kanunu’nun 130/1., Türk Ceza Kanunu’nun 43., Askeri Ceza Kanunu’nun 114/3 ve Türk Ceza Kanunu’nun 43., (3 kez), Askeri Ceza Kanunu’nun 114/3., 130/1. (4 kez) maddeleri uyarınca cezalandırılması ve hazine zararının tazminen tahsili istemiyle Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 14.2.2012 gün ve E:2012/146, K:2012/30 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

DAĞ KOMANDO OKULU VE EĞİTİM MERKEZİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ:16.3.2012 gün ve E:2012/400, K:2012/81 sayıyla, sanığa yüklenen “müteaddit ikna suretiyle irtikap ve ikna suretiyle irtikaba teşebbüs” suçları nedeniyle açılan kamu davasında, eylemin Jandarma olan sanığın adli ve mülki görevleri sırasında gerçekleştiği, eylemlerin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği, “askeri suç” olmadığı, bu nedenle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

BURDUR AĞIR CEZA MAHKEMESİ:16.4.2012 gün ve E:2012/64, K:2012/119 sayıyla, sanığın görev bölgesinde ticaret ve çiftçilikle uğraşıp askeri birliğe yardımda bulunan kişilerin bu yardımı sanığın adli ve mülki göreviyle ilgili değil, tamamen sanığın asker olması, askerlik görevini ifa etmesi nedeni ile yapmış oldukları, her halde karakola yardım yapacakları, ifadelerden de anlaşıldığı üzere yardımın askeri birliğe ve askerlik hizmeti ile ilgili olarak yapılmış olduğu, bu nedenle suçun askeri suç olduğu ve sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in katılımlarıyla yapılan 24.09.2012 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet Sıdkı KÖK’ün, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır. 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. Maddesinin 6. Fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir. 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 24.09.2012 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.