T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/702

KARAR NO  : 2021/635     

KARAR TR  : 29/11/2021

 

ÖZET: Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş.'den alacaklı olduğunu ileri süren davacının, iflas masasına kayıt talebinin iflas idaresince kısmen reddedildiğinden bahisle ve alacağın tamamının iflas masasına kaydına karar verilmesi istemiyleaçtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

 

Davacı  : A.T. Bankası A.Ş

Vekili    : Av. A.İ.K.

Davalı   : Tasfiye Halinde Asya Katılım Bankası A.Ş. İflas İdaresi

Vekili    : Av. V.A.A.

I. DAVA KONUSU OLAY            

1. Davacı vekili; müvekkilinin Müflis Asya Katılım Bankası Anonim Şirketinden alacağının bir kısmının reddedildiğinden bahisle, İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün E.2017/14 sayılı dosyasındaki sıra cetvelinin, 735 alacak kayıt numaralı alacağının yeniden tespitine ve masanın bu alacakları ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi E.2018/573, K.2018/1416 sayılı dosyada 27/12/2018 tarihinde, "Yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine" karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...Asya Katılım Bankası A.Ş.' nin BDDK’ nın ve Fon Kurulunun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda Fona devredildiği 27/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu' nun 107. Maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı Fon Kurulu' nun 22 12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasın mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2017/41 esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarih 2017/41-942 E.K. Sayılı karar ile 5411 sayılı yasanın 106. Maddesi uyarınca Asya Katılım Bankası A.Ş. ' nin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. 5411 sayılı yasanın 106/5 maddesinde "Fon bu kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK 'nun 166., 218., 219., 234., 236.. 249., 251., 254.maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi alacaklılar toplantısı iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder." hükmü yer almaktadır. Diğer yandan "Faaliyet İzni Kaldırılan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik" in, "İflas Yoluyla Tasfiye" başlığını taşıyan 4. Bölümünde bankacılık yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Somut olayda TMSF Fon Kurulunun 17/11/2011 tarihli 2017/289 sayılı kararı ve 5411 sayılı yasanın 110. maddesinin yollaması ile, 106/5 maddesi gereğince 1. Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere ilgili yönetmeliğin 20.maddesi gereğince iflas tasfiyesinin yürütülmesi bakımından iflas idare memuru adaylarının isimlerinin belirlendiği İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/7-6 E.K. Değişik İş nolu 24/11/2017 tarihli kararı ile fon tarafından önerilen Murat Tanrıverdi, Serdar Kaleli ve Haşan Köroğlu' nun iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği, Haşan Köroğlu' nun 21/03/2018 tarihinde görevinden istifası nedeniyle İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2018/5-5 E.K. Değişik İş nolu 27/03/2018 tarihli kararı ile fon tarafından önerilen Mehmet Nihat Arcagök' ün iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere iflas idare memurlarının tamamı fonun gösterdiği adaylardan oluşmaktadır. Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş.' nin iflas tasfiyesi 5411 sayılı yasanın 106. Maddesi ve ilgili yönetmelik çerçevesinde fon tarafından yürütülmekte olup iflas idare memurları tarafından düzenlenen sıra cetvelinin TMSF' nin bankacılık kanunu uyarınca tek yanlı olarak aldığı idari nitelikte bir işlem olduğu kabul edilmelidir..."

3. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararına karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince 14/01/2020 tarihinde reddedilmiş, temyiz başvurusu üzerine karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 04/03/2020 tarihli ve E.2020/649, K.2020/1511 sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

4.Davacı vekili, aynı yöndeki istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

5. İstanbul 10. İdare Mahkemesi, E.2020/901 sayılı dosyada 24/06/2020 tarihli başvurma kararıyla, uyuşmazlığı çözmekle adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna ulaşıldığından bahisle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve uyuşmazlığın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinin kararına kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 106. maddesinde; "Bir bankanın bu Kanun hükümlerine göre faaliyet izninin kaldırılması halinde yönetim ve denetimi Fona intikal edeceği, fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal eden bankadaki sigortalı mevduatı ve sigortalı katılım fonunu doğrudan veya ilan edeceği başka bir banka aracılığı ile ödeyerek, mevduat ve katılım fonu sahipleri yerine bankanın doğrudan doğruya iflasım isteyeceği, bu görev ve yetki münhasıran Fona ait olduğu, bu şekilde yapılacak iflas isteminde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 178. maddesinin ikinci fıkrası ve 179. maddesinin iflasın ertelenmesine ilişkin hükümleri uygulanmayacağı, bu madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar olduğu, Kurulun görüşü alınmak suretiyle Fon tarafından yönetmelikle düzenleneceği" hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 37.253.170,55 TL alacak başvurusunun iflas masası tarafından reddedildiği, alacağın masaya kaydı için açılan davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.12.2018 tarih ve E:2018/573, K:2018/1416 sayılı kararı ile idari yargı görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, bu sebeple davacı tarafından Mahkememizde dava açıldığı görülmektedir.

Bu durumda, her ne kadar 5411 sayılı Kanunla tasfiye konusunda TMSF' ye münhasır yetkiler verilmişse de, dava konusu uyuşmazlığın iflas masasına alacak kaydı ile ilgili olduğu, iflas masasına alacak kaydına ilişkin hususların 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği, uyuşmazlığın özel hukuku ilgilendirdiği, alacak kaydı işlemlerine ilişkin davaların görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu..."

III. İLGİLİ HUKUK

6. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun "Faaliyet izninin kaldırılması veya Fona devir" başlıklı 71. maddesi şöyledir:

"Denetlemeler sonucunda bir bankayla ilgili olarak;

a) Bu Kanunun 70 inci maddesi kapsamında alınması istenen tedbirlerin Kurul tarafından verilen süre içerisinde ya da her halükârda en geç oniki ay içinde kısmen ya da tamamen alınmaması ya da bu tedbirleri kısmen veya tamamen almış olmasına rağmen, malî bünyesinin güçlendirilmesine imkân bulunmadığı veya bu tedbirler alınmış olsa dahi malî bünyesinin güçlendirilemeyeceğinin tespit edilmesi,

b) Faaliyetine devamının mevduat ve katılım fonu sahiplerinin hakları ve malî sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiğinin ortaya çıkması,

c) Yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremediğinin tespit edilmesi,

d) Yükümlülüklerinin toplam değerinin varlıklarının toplam değerini aşması,

e) Hâkim ortaklarının veya yöneticilerinin, banka kaynaklarını, bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde doğrudan veya dolaylı veya dolanlı olarak kendi lehlerine kullanması veya dolanlı olarak kaynak kullandırması ve bankayı bu suretle zarara uğratması,

Hâllerinden bir veya birkaçının varlığı durumunda Kurul, en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla bankanın faaliyet iznini kaldırmaya ya da kredi kuruluşunun temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Fona devretmeye yetkilidir.

Faaliyet izni kaldırılan kredi kuruluşları bu Kanunda yer alan hükümlere göre, kalkınma ve yatırım bankaları ise genel hükümlere göre tasfiye edilir.

Bu madde kapsamında alınan Kurul kararları Resmî Gazete’de yayımlanır. Yayım tarihi ilgililer bakımından tebliğ tarihi olarak kabul edilir."

7. 5411 sayılı Kanun'un 107. maddesi şöyledir:

"Fon, bu Kanunun 71 inci maddesi hükümlerine göre ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankalarla ilgili yetkilerini maliyet etkinliğini sağlama ve malî sistemin güven ve istikrarını koruma ilkeleri doğrultusunda kullanır.

Fon, bu Kanunun 71 inci maddesi hükümlerine göre ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankanın faaliyetlerini Fon Kurulunca belirlenecek süre ile geçici olarak durdurmaya ve/veya devir tarihi itibarıyla düzenlenecek bilançosunu esas almak suretiyle;

a) Uygun göreceği aktiflerini, teşkilatını ve aksine talebi olmayan personeli ile devir tarihi itibarıyla mevduat bankaları bakımından mevduat toplamları en yüksek beş bankaca uygulanan faiz oranları ortalamasını, katılım bankaları bakımından katılım fonu toplamları en yüksek üç bankaca uygulanan getiri oranları ortalamasını geçmemek üzere işlemiş faiz ve getirileri ile birlikte sigortaya tâbi tasarruf mevduatı ve katılım fonlarını ve pasifte yer alan karşılık kalemlerini, kurulacak bir bankaya ya da mevcut bankalardan istekli olanlara devretmeye ve aktif ve pasifi kısmen veya tamamen devredilen bankanın faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye,

b) Hisselerine sahip olmak kaydıyla ve sigorta kapsamındaki mevduat ve katılım fonu tutarını aşmamak koşuluyla malî yardım sağlamaya ve kendisine intikal eden hisseleri temsil eden sermayeye karşılık gelen zararları devralmaya,

c) Devralınacak zararlar sonucunda hisselerinin tamamına sahip olunamaması hâlinde, zararın ödenmiş sermaye tutarından düşülmesi suretiyle hesaplanacak sermaye esas alınmak üzere bulunacak hisse bedelinin Fon Kurulunca belirlenecek süre içinde banka hissedarlarına ödenmesi karşılığında hisselerini devralmaya,

d) Faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye,

Yetkilidir.

Devralınan zararlara istinaden yapılacak ödemelerin karşılığını temsil eden hisseler, üzerindeki her türlü hak ve takyidattan arî olarak Fona intikal eder.

Hakkında bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanan bankanın devredilen aktiflerinin toplamının devredilen pasiflerinin toplamını karşılamaması hâlinde aradaki fark sigorta kapsamındaki mevduat ve katılım fonu tutarını aşmamak kaydıyla Fon tarafından ödenir. Bu halde ve hakkında bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanan bankanın faaliyet izninin kaldırılması durumunda bu Kanunun 106 ncı maddesinin ikinci ve 109 uncu maddesinin üçüncü fıkraları uygulanmaz. Bu Kanunun 106 ncı maddesine göre iflas masaları kurulması hâlinde, Fon ödediği tutar kadar iflas masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinde yer alan üçüncü sırasındaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce, ancak Devletin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder.

Fon, hisselerinin çoğunluğu veya tamamı kendisine intikal eden bankanın;

a) Gerektiğinde malî ve teknik yardım da sağlamak suretiyle, varlık ve yükümlülüklerini kısmen veya tamamen, mevcut bankalardan istekli olanlara ya da kurulacak bir bankaya devretmeye veya bankayı istekli olan başka bir bankayla birleştirmeye,

b) Fon Kurulunca gerekli görülen hallerle sınırlı olmak üzere, malî bünyenin güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması için gerektiğinde;

1) Sermayesini artırmaya,

2) Zorunlu karşılık ve umumi disponibilite yükümlülüklerinden kaynaklanan cezaî faizlerini kaldırmaya,

3) İştirak, gayrimenkul ve diğer aktiflerini satın almaya veya bunları teminat olarak alıp karşılığında avans vermeye,

4) Likidite ihtiyacını gidermek üzere mevduat koymaya,

5) Alacaklarını veya zararlarını devralmaya,

6) Varlık ve yükümlülükleri ile ilgili her türlü işlemi yapmaya ve nakde tahvilini sağlamaya,

c) Sahip olduğu aktifleri iskonto uygulayarak veya sair suretlerle üçüncü kişilere satmaya ve gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya,

d) Hisselerini bu Kanunun 7 ve 8 inci maddelerindeki hükümlere istinaden Kuruldan izin alınmak kaydıyla ve Fon Kurulu tarafından belirlenecek usûl ve esaslar dahilinde üçüncü kişilere devretmeye,

Yetkilidir.

Bu madde hükümlerine göre yapılan devir işlemlerinde alacaklı ve borçluların rızası aranmaz.

71 inci madde kapsamında temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankaların, malî bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi ve satışı ile ilgili süreç devrin yapıldığı tarihten itibaren en geç dokuz aylık bir süre içerisinde tamamlanır. Fon Kurulu kararı ile bu süre üç ayı geçmemek üzere uzatılabilir. Bu süre içinde devir, birleşme veya satışın tamamlanamamış olması hâlinde Fonun talebi üzerine Kurul bankanın faaliyet iznini kaldırır."

8. 5411 sayılı Kanun'un 106. maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:

"Yönetim ve denetimi Fona intikal eden banka hakkında iflas kararı verilmesi hâlinde Fon, iflas masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce, ancak Devletin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder. Fon, bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 166 ncı, 218 inci, 219 uncu, 223 üncü, 234 üncü, 236 ncı, 249 uncu, 251 inci ve 254 üncü maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder."

9. 5411 sayılı Kanun'un 132. maddesinin dokuzuncu fıkrası şöyledir:

"Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca devralınan alacaklar nedeniyle Fona borçlu olanların iflası hâlinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 221 inci maddesindeki iflas bürosu Fon temsilcisinin katılımıyla teşekkül eder. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki iflas idaresinin, Fonun talep etmesi hâlinde üyelerinden en az biri, Fonun göstereceği iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Fon, alacağının tahsili bakımından gerekli görürse iflas idaresinin en az iki üyesinin önereceği iki katı aday arasından seçilmesini talep etmeye yetkilidir. Bu durumda, icra tetkik mercii iflas idaresinin asgarî iki üyesini Fonun önereceği adaylar arasından seçer. Fon bir üye seçtirmişse icra tetkik mercii diğer bir üyeyi alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından, bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği adaylar arasından seçer. Fon iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından seçilir."

10. Faaliyet İzni Kaldırılan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 13. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Ödenen sigortalı mevduat ve sigortalı katılım fonu için, Hukuk İşleri Daire Başkanlığının görüşü de alınarak Tasfiye Dairesi Başkanlığının önerisi ile banka hakkında doğrudan doğruya iflas talebinde bulunulmasına Fon Kurulu tarafından karar verilir."

11. 5411 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 16. maddesinin (4) numaralı fıkrası şöyledir:

"İflas kararı alınması halinde Fon, iflas masasına imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder ve bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı iflas dairesi ve alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak bankayı anılan Kanun hükümleri çerçevesinde tasfiye eder."

12. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İflas masası" başlıklı 184. maddesi şöyledir:

"İflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer.

Müflis namına gelen mektuplar iflas idaresi tarafından açılır ve sair mevrudelerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir."

13. 2004 sayılı Kanunu'nun 223. maddesi şöyledir:

"İflas idaresi üç kişiden oluşur. Toplanan alacaklıların yapacağı seçimde, bu sayının iki katı, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip kişi aday gösterilir. Bu adaylardan dört adedi alacak tutarına göre ekseriyeti teşkil edenlerce, iki adedi ise alacaklılar sayısı itibariyle ekseriyeti teşkil edenlerce seçilir ve icra mahkemesine bildirilir. İcra mahkemesi, iflas idaresini teşkil edecek üç kişiden ikisini alacak ekseriyetine sahip olanların gösterdiği dört aday, birini ise alacaklı ekseriyetinin gösterdiği iki aday arasından seçer.

Tasfiye, iflas dairesince, yukarıdaki fıkraya göre teşkil edilen iflas idaresine havale olunur.

(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/54 md.) İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.

İflas idaresine, Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve iki yılda bir yenilenen ücret tarifesine göre ücret ödenir.

İflas idaresi iflas dairesinin murakabesi altındadır. Bu halde iflas dairesi aşağıdaki görevleri yerine getirir:

1. Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun görmediği bütün tedbirlere ve idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine yedi gün içinde icra mahkemesine müracaatla itiraz etmek

2. İflası idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarını icra mahkemesinin tasdikine arz etmek."

14. 2004 sayılı Kanun'un 226. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Masanın kanuni mümessili iflas idaresidir. İdare masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir. "

15. 2004 sayılı Kanun'un "İflas idaresinin vazife ve mes'uliyeti" başlıklı 227. maddesi şöyledir:

"8 inci maddenin bir ve ikinci fıkraları ve 9,11,16 ve 359 uncu maddelerin icra dairelerine ait hükümleri iflas idaresi hakkında da uygulanır. (Ek cümle: 28/2/2018-7101/9 md.) İflâs idaresi, iflâs masasına kabul edilen alacaklılara, talepleri hâlinde iflâs tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.

(Ek ikinci fıkra: 9/11/1988-3494/46 md.; Mülga: 2/3/2005-5311/28 md.)

İcra mahkemesi, iflas idaresi üzerinde gözetim yetkisine sahip olup gerektiğinde iflas idaresini teşkil edenlerin görevine son verebilir. İcra mahkemesi, görevine son verilen veya istifa edenin yerine, önceki adaylar arasından 223 üncü maddedeki esaslar dairesinde yenisini seçer.

İflas idaresini teşkil edenler kusurlarından ileri gelen zarardan sorumludurlar. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.

İflas idaresini teşkil edenler Türk Ceza Kanununun uygulanmasında memur sayılırlar."

16. 2004 sayılı Kanun'un "Alacaklılar sıra cetvelinin müddet ve şekli" başlıklı 232. maddesi şöyledir:

"Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflâs idaresinin seçilmesinden itibaren en geç iki ay içinde iflâs idaresi tarafından 206 ncı ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır ve iflâs dairesine bırakılır. Zorunlu hâllerde iki ayın hitamından önce iflâs idaresinin icra mahkemesine başvurması hâlinde icra mahkemesi bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi en çok iki ay daha uzatabilir. Süresi içinde sıra cetvelinin verilmemesi hâlinde iflâs dairesinin durumu icra mahkemesine intikal ettirmesi üzerine iflâs idaresi üyelerinin vazifesine son verilir ve sebketmiş hizmetleri için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmez. Mahkeme ayrıca bu üyelerin bir yıldan az olmamak ve üç yılı geçmemek kaydıyla herhangi bir iflâs idaresinde görev almalarını yasaklayabilir, bu karar kesindir."

17. 2004 sayılı Kanun'un 234. maddesi şöyledir:

"(Değişik birinci fıkra: 6/6/1985-3222/29 md.) İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166 ncı maddenin 2 nci fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.

İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya kabul edilmiyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir."

18. 2004 sayılı Kanun'un "Sıra cetveline itiraz ve neticeleri" başlıklı 235. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"(Değişik: 9/11/1988-3494/49 md.) Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

19. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 29/11/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

20. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

21. Dava, davacının müflis Asya Katılım Bankası A.Ş.'den alacağı olduğu iddiasıyla bu alacağının bir kısmının iflas masasına kaydedilmesi talebinin reddine karar verildiğinden bahisle, alacağının tamamının sıra cetveline kaydının yapılmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

22. Dosyanın incelenmesinden; davacı idarenin Müflis Bankadaki mevcutları için İstanbul 1. İflas Müdürlüğüne başvurulduğu, İflas İdaresinin İflas Masasına kayıt edilmesi talep edilen toplam 180.082.233,95 TL'nin, 37.253.170,55. TL'lik kısmının reddine karar vermesi üzerine görev uyuşmazlığına konu davaların açıldığı anlaşılmıştır.

23. Mülga 4389 sayılı Kanun'da; iflas kararı alınması halinde Fon'un bu Kanun'un uygulanması ile sınırlı olarak İcra İflas Kanunu'nda yazılı iflas dairesi ve alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak bankayı anılan Kanun hükümleri çerçevesinde tasfiye edeceği belirtilmişken 5411 sayılı Kanun'da bu yetkinin kapsamı daraltılarak İcra ve İflas Kanunu'nun 166., 218., 219., 223., 234., 236., 249., 251. ve 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesinin, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye edebileceği belirtilmiştir.

24. Somut olayda, Asya Katılım Bankası A.Ş.'nin, BDDK'nın kararı ile 5411 sayılı Kanun uyarınca Fona devredildiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/11/2017 tarihli kararı ile 5411 sayılı Kanun uyarınca söz konusu Bankanın iflasına karar verildiği, Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş. İflas İdaresinin 2004 sayılı Kanun gereği üç kişiden oluştuğu ve üyelerinin, gösterilen adaylar arasından icra tetkik merciince seçildiği anlaşılmış olup, açılan davada müflis bankanın 5411 sayılı Kanun uyarınca Fon'a devredilmesi, 5411 sayılı Kanun'un 106. maddesinin 5. fıkrasında Fon'un yetki ve görevlerine getirilen sınırlamalar, 2004 sayılı Kanun'un 235. maddesinin 1. fıkrasının sıra cetveline itiraz ile ilgili davaların iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine açılacağına dair hükmü ve üyeleri, gösterilen adaylar arasından icra tetkik merciince seçilen müflis bankanın iflas idaresinin dava konusu işleminin idare hukuku kapsamında idari işlem olarak nitelendirilemeyeceği hususları bir arada değerlendirildiğinde davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

25.Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, İstanbul 10. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İstanbul2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/12/2018 tarihli ve E.2018/573, K.2018/1416 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. İstanbul 10. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/12/2018 tarihli ve E.2018/573, K.2018/1416 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,

29/11/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan Vekili

Muammer

TOPAL

Üye

Birol

SONER

Üye

Nilgün

TAŞ

Üye

Doğan

AĞIRMAN

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN