Ceza Bölümü         2001/34 E.  ,  2001/84 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanık               : A.F.

            O L A Y          : Yeni Asya Gazetesi yazarlarından sanık A.F.’nun, adı geçen gazetenin 3.4.1997 günlü nüshasında “Verdiğiniz tavizler değse bari hocam” başlıklı yazısında, “Biz askerde iken askeriyede kumar oynanıyordu, alkol alınıyordu, nöbet tutulmuyordu, kadın getirilip oynatılıyordu. Bu fiillerin askeri mıntıkada yapıldığını askerlik yapan herkes bilir, görür duyar. Bazısı şöyle bir iddiada bulunuyor, eğer bu fiillerden dolayı askeriyeden uzaklaştırılsaydı, bugün çok az asker kalırdı” demek suretiyle halkı askerlik hizmetinden soğutmak maksadıyla yayın    yapmak   suçunu   işlediği   ileri   sürülerek,   eylemine  uyan  Türk   Ceza   Kanunu’ nun

155. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 25.9.1997 gün ve E:1997/281, K:1997/150 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

            Bağcılar 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, görevsizlik kararı verilerek, dava dosyası, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

            İSTANBUL 1 NOLU DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ; 24.3.1998 gün ve E:1998/29, K:1998/63 sayıyla; 353 sayılı Yasa’nın 11. maddesi hükmü uyarınca yargılama görevinin askeri mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce karar onanmış, dava dosyası, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

            GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 5.12.2000 gün ve E:2000/93, K:2000/327 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 159. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen kararın kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 9.7.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Atilla POYRAZ'ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME :

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

 Sanığın sivil kişi olması nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın, asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.

          353 sayılı Yasa'nın 11. maddesinin (A) bendinde, asker olmayan kişilerin, Askeri Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58.........................................., 101 ve 102. maddelerinde yazılı suçlarına ilişkin davalarına askeri mahkemelerde bakılacağı düzenlenmiştir.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 58. maddesinde, “Her kim, Türk Ceza Kanununun 153, 161 inci maddelerinde yazılı suçlardan birisini ve 155 inci maddede yazılı halkı askerlikten soğutmak yolunda neşriyatta ve telkinatta bulunmak ve nutuk irat etmek fiillerini işleyecek olursa millî mukavemeti kırmak cürmünden dolayı mezkûr maddelerde gösterilen cezalarla cezalandırılır.” hükmü yer almaktadır.

            765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 159. maddesinde, “Türklüğü, Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisini, Hükümetin manevî şahsîyetini, Bakanlıkları, Devletin askerî veya emniyet muhafaza kuvvetlerini veya Adliyenin manevî şahsîyetini alenen tahkir ve tezyif edenler bir seneden altı seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.” denilmektedir.

            Somut olayda, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanığa yüklenen eylemin “halkı askerlikten soğutmak maksadıyla yayın yapmak” suçunu oluşturduğu ve bu suçtan açılan kamu davasının da askeri mahkemede görülmesi gerektiğinden söz edilmiş ise de, bu suçun oluşması için, sanığın, halkı askerlik hizmetinden soğutmak maksadıyla hareket etmesi, askerlik yapmanın doğru ve gerekli olmadığı yolunda sözler sarfederek askerlik hizmetini kötülemesi ve halkı bu şekilde yönlendirme çabası içine girmiş olması gereklidir. Bu nedenle askerlik hizmetinin işleyişi ile ilgili olan, ancak genel olarak askerlik hizmetinden kaçınılmasını telkin etmeyen sözlerin bu suçu oluşturmayacağı açıktır. Suça konu yazı içeriğinden Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, alkolik, kumarcı, kadın oynatan ve dinsiz kişiler olarak gösterildikleri anlaşıldığından, yüklenen eylemin sübutu halinde Türk Ceza Kanunu’nun 159. maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği ve bu suçun da 353 sayılı Yasa’nın 11. maddesi kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. 

 Açıklanan nedenlerle, sanığa yüklenen eylem, 353 sayılı Yasa'nın, asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi kapsamında bulunmadığından, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve İstanbul 1 Nolu Devlet Güvenlik  Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 24.3.1998 günlü, E:1998/29, K:1998/63 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 9.7.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.