T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS     NO : 2017/545

          KARAR NO : 2017/578

          KARAR TR  :25.09.2017              

 

ÖZET : İdari yargı yerinde açılan davanın öncesinde adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

     

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 

              Davacı          : M.A.Y.

              Vekili            : Av. Ö.E.G.,  Av. G. G.D.

             Davalı            : İstanbul Valiliği

 

             O L A Y        : İstanbul Valiliği Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan denetim sırasında, 34 JF 1902 plaka sayılı aracın yasa dışı taşımacılık yaptığının tespit edildiğinden bahisle, sürücü belgesi sahibi E.Ç. adına 8.10.2016 gün ve ID-402160 seri-sıra sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, E.Ç. isimli kişiye, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca 2.532,00 TL idari para cezası verilmiştir.

Emrah Çam vekili, idari para cezasının iptal edilmesi istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur.         

İSTANBUL 3. SULH CEZA HAKİMLİĞİ: 20.1.2017 gün ve D.İş No:2016/4285 sayı ile; idari para cezasının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca düzenlendiği, bu ceza ile birlikte düzenlenen araç men tutanağına karşı idari yargı yerine başvurulacağından, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesine idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması nedeniyle yapılan başvuru konusunda karar verme görevinin idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle başvurunun görev nedeniyle reddine karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

Bu kez, davacı Mehmet Ali Yıldız vekili aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 6. İDARE MAHKEMESİ: 24.3.2017 gün ve E:2017/566 sayı ile; idari para cezasının iptal edilmesi istemiyle açılan davanın 2918 sayılı Kanun ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 25.09.2017 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

           Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine  kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

            (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

           Dosyanın incelenmesinden, davacı Mehmet Ali Yıldız vekilinin, Emrah Çam adına düzenlenen 8.10.2016 gün ve ID-402160 seri-sıra sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile  Emrah Çam adına, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun  Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerine açtığı davada,  İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nce davanın İstanbul 3.Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine açıldığı belirtilerek, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

          Somut olayda, idari yargı dosyası ile birlikte Mahkememize gönderilen İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 20.1.2017 gün ve D. İş No:2016/4285 sayılı dava dosyasının incelenmesinde, Emrah Çam vekilinin, Emrah Çam adına 8.10.2016 gün ve ID-402160 seri-sıra sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun  Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca bu kişi adına verilen idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerinde itirazda bulunduğu, Mahkemece başvurunun görev yönünden reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmış,  bunun üzerine  Başkanlıkça,  İstanbul 6. İdare Mahkemesinden davacı tarafından aynı konu ile ilgili olarak adli yargı yerinde açılmış dava olup olmadığının araştırılması ve varsa dava dosyasının temin edilerek gönderilmesi istenmiş, Mahkemece gönderilen dava dosyanın incelenmesinde, davacı vekilinin 34 FJE 69 plaka sayılı aracın yasa dışı taşımacılık yaptığının tespit edildiğinden bahisle, sürücü belgesi sahibi davacı  Mehmet Ali Yıldız adına 9.10.2016 gün ve ID-440198 seri-sıra sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, davacıya 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca 4.220,00 TL olarak verilen idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerinde itirazda bulunduğu, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 8.2.2017 gün ve D. İş No:2016/4361  sayılı kararı ile başvurunun görev yönünden reddine karar verildiği,  davacı Mehmet Ali Yıldız tarafından bu dosyaya konu edilen idari yaptırım kararının kaldırılması istemiyle adli yargı yerine dava açıp açmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, adli yargı yerince davacı hakkında bu işlem ile ilgili olarak verilmiş bir görevsizlik kararının da bulunmadığı anlaşılmıştır.

İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nce 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulabilmesi için, adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunması, bunun üzerine kendisine açılan davada adli yargı yerinin görevli olduğu kanısına varması ve görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması gerektiği açıktır. Oysa olayda, adli yargı yerince davacı hakkında aynı konuya ilişkin olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ortada 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen biçimde, idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde, adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararının bulunmadığı kuşkusuzdur.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nce davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için yaptığı başvurunun, idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

           S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 25.09.2017 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

   ÖĞÜŞ

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

  AYDIN

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

 

Üye

    Turgay Tuncay

 VARLI