Hukuk Bölümü 2009/175 E., 2010/73 K.

"İçtihat Metni"

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının, davalı Habur Taşımacılık Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti. işçisi olarak çalışmakta iken 11.3.2008 tarihinde iş kazası geçirdiğini, sağ el kavrama parmağının (başparmağı) koptuğunu, kaynakçı olarak iş başı yapan ve tesisin (Tunçbilek) kaynak işlerinde çalışan davacının, olay günü, vagonların yükleme tesisinde dolum yapılacağı bölüme çekilmesi işinde görevlendirildiğini, davalılardan G.L.İ.'nin maliki bulunduğu (asıl işveren), alt işveren sıfatıyla Habur Ltd. Şti.'nin işlettiği yükleme tesisine ait vinç ve halatlar yardımıyla vagonların yükleme mahalline çekilmesi vs. işlemleri sırasında iş bu davaya konu kazanın meydana geldiğini, zira; vagonların kontrolden çıkması, bulunması istenen noktadan hareketlenmesi gibi durumlarda sabitlenmesini (kontrolünü) temin için iptidai bir biçimde ağaç takozlardan istifade edildiğini, kaza anında vagonun geriye gitmesi sebebiyle davacının takoz kullanarak vagonu durdurmak istediğini, ancak, parmağının sıkışması neticesi maluliyetini doğuran kazanın meydana geldiğini, kazanın oluşunda TCDD'nin dahi kusurlu ve sorumlu bulunduğunu, işverenlerin; iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işyerinde alınan iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek, işçilerin karşı karşıya olduğu mesleki riskler, alınması gereken tedbirler, yasal hak ve sorumlukları konusunda işçiyi bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimini vermekle mükellef oldukları, davalıların İş Kanunu, İ.S.İ.G.T. ve ilgili mevzuat hükümlerine riayet etmedikleri, denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmedikleri, kazanın oluşundan ve sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu oldukları ileri sürülerek bakiye ve her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000.-TL maddi tazminat ile 40.000.-TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 11.3.2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı TCDD vekili, savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

TAVŞANLI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA); 2.4.2009 gün ve E:2009/88 sayı ile, "Öte yandan, olumsuz etkileme olarak adlandırılan bir durumda aynı olaydan dolayı işçi sıfatını taşımayan ve işveren ile arasında hizmet akdi ilişkisi bulunmayan kişiler hakkında da dava arkadaşlığı sebebiyle özel mahkeme olan iş mahkemesinin esas alınması hususudur. Ancak bu durumun gerçekleşebilmesi için iş mahkemesinin taraflardan en az birisi için görevli olması gerekir. Taraflardan birisinin yanında yer alan kişi için genel hukuk mahkemesinin veya idare mahkemesinin görevli olması sonuca etkili değildir. Bu nedenle Yargıtay'ca aynı davada birleştirilmiş konularda birbiri ile çelişkili kararlar çıkmasının önlenmesini, işlerin daha çabuk ve az masrafla sonuçlanmasını sağlamak amacıyla genel mahkemelere ait davaların iş mahkemelerinde sonuçlandırılması kabul edilmiştir" (Doç. Dr. Cevdet İlhan Günay Sayfa:115 - Yetkin yayınları-2007-Ankara) şeklindeki bilimsel makalede de belirtildiği üzere Mahkemelerince bilimsel makalede belirtilen hususlar nazara alınarak DDY vekilinin yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.Davalı TCDD vekilinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine, dava dosyası örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Garp Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nün yükleme işini yapan Habur Taşımacılık, Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi'nin işçisi olan davacının, vagonları takozladığı sırada takoz ile vagon tekerleğinin demir aksamı arasında sıkışan sağ elinin başparmağının tırnak hizasından kopması nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle T.C.D.D. İşletmesi Genel Müdürlüğü, Habur Taşımacılık, Taahhüt ve Tic. Ltd. Şirketi ve GLİ Müessese Müdürlüğü'ne karşı Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2009/88 sayılı dosyasında açılan davada, davalılardan T.C.D.D. İşletmesi Genel Müdürlüğünce davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve itirazların reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, Anayasa'nın 125 inci maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesinin (1-b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, görüm ve çözümü idari yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında gösterildiği, kamu hizmetini yürütmekle yükümlü kılınan kamu kuruluşunun, kamu hizmetini yürütürken kişilere verdiği zararın tazminine ilişkin davada, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuk kurallarına uygun olarak yürütülüp yürütülmediği, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediği, gerekli güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığı, sonuç olarak olayda hizmet kusuruna dayalı ve idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tayin ve tespitinin idari yargı yerlerine ait olduğu, uyuşmazlığın, T.C.D.D İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün yürütmekle görevli olduğu kamu hizmetinin gereği gibi yapılmamasından dolayı uğranıldığı ileri sürülen zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini istemine ilişkin bulunduğu, bu durumda, davanın T.C.D.D İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne yönelik olan kısmının görüm ve çözümü, idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli olan idari yargı yerlerine ait bulunduğundan, Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, anılan idarenin görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği, bu nedenlerle, davanın T.C.D.D İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan kısmı yönünden 2247 sayılı Yasa'nın 10 uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Davacı İ K. vekilleri tarafından davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü aleyhine Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2009/88 Esas sayılı tazminat davasında, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması nedeniyle gönderilen 2009/175 Esas sayılı dosyanın incelendiği, davacı İsmail Kurt'un, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Garp Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nün yükleme işini yapan Habur Taşımacılık, Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi'nde işçi olarak çalışmaktayken 11.03.2008 tarihinde vagonları takozlama işlemi sırasında sağ elinin başparmağının vagon tekerleğinin demir aksamı ile takoz arasında sıkışması sonucunda tırnak hizasından kopması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü, Habur Taşımacılık Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şirketi ve Tavşanlı GLİ Müessese Müdürlüğü'ne karşı Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından görev itirazında bulunulması üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, TCDD İşletmesinin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu niteliğinde olduğu, 233 sayılı KHK ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla işletmenin iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılınmış olmasının, onun kamu hizmeti yürütmesine ve kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmediği, Anayasa'nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türleri arasında sayıldığı, kamu hizmetini yürütmekle yükümlü kılınan kamu kuruluşunun, kamu hizmetini yürütürken kişilere verdiği zararın tazminine ilişkin davada, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuk kurallarına uygun olarak yürütülüp yürütülmediği, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletemediği, sonuçta, hizmet kusuru ve idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tayin ve tespitinin idari yargı yerlerine ait olduğu, iş kazası nedeniyle parmağın tırnak hizasından kopması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın idarenin hizmet kusuru esasına göre tazmini istemiyle açılan davanın, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne yönelik olan kısmının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunduğundan, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulünün düşünüldüğü, bu nedenlerle, Danıştay Başsavcılığı'nın 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/88 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Muhittin KARATOPRAK ve Gürbüz GÜMÜŞAY'ın katılımlarıyla yapılan 5.4.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı TCDD vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA'nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü'nün yüklenicisi Habur Taşımacılık Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti. işçisi olan davacının, sağ el başparmağının vagon tekerleği altında kalarak kopması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle açılmıştır.

28.10.1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü(TCDD) Ana Statüsü'nün "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesi, "Bu Ana Statünün amacı; 8.6.1984 tarih ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak söz konusu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü adı altında teşkil olunan Kamu İktisadi Kuruluşunun hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları ve teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri ile bunlar arasındaki ilişkileri ve ilgili diğer hususları düzenlemektir..." hükmünü taşımakta; "Hukuki Bünye" başlıklı 3. maddesinde, bu Ana Statü ile teşkil olunan TCDD İşletmesinin, sermayesinin tamamı Devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir "Kamu İktisadi Kuruluşu" olduğuna ve 233 sayılı KHK ile bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğuna işaret edilmekte; 4. maddesinde, sayılan Kuruluş amaç ve faaliyet konularının tamamına yakınının "tekel" kapsamında işler olduğu belirtilmekte; kuruluşu, yönetimi ve denetimi konularında 233 sayılı KHK hükümlerine paralel düzenlemelere yer verilmektedir.

Buna göre, TCDD İşletmesinin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğu tartışmasızdır. 233 sayılı KHK ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, İşletmenin iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılınmış olması, onun kamu hizmeti yürütmesine ve kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmemektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının, Habur Taşımacılık Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti.'nin işçisi olduğu, davalılardan TCDD İşletmesi (yükün taşımasını yapıyor) ile işçi - işveren ilişkisi içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır.

Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Buna göre, kamu hizmeti yürüten TCDD İşletmesine karşı açılan dava; olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Yasa'nın 2/1-b maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevlidir.

Belirtilen nedenlerle, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ:Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin(İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2.4.2009 gün ve E:2009/88 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 5.4.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.