Hukuk Bölümü 2007/526 E., 2008/101 K.

"İçtihat Metni"

Davacı vekili, Ankara genelinde uygulanan su tarifesinin Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (ASKİ) Genel Kurulu olan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 03.01.1996 tarih ve 425 no'lu kararıyla belirlendiğini, su ücret tarifelerinin Toptan Eşya Fiyat Endeksindeki (TEFE) aylık artış oranına göre her aybaşında ayarlanmasının, bu oranların altında artış yapılması konusunda ASKİ Yönetim Kurulunun yetkili kılınmasının kararlaştırıldığını, en son 10.11.2005 tarihinde tarifelerde artışa gidildiğini, ASKİ tarafından su faturalarının 45 günlük dönemlerde tahakkuk ettirildiğini, yine, konutlarda tüketilen suların, 0-10, 11-30 ve 30 metreküp üzeri farklı olmak üzere 3 ayrı tarifeye göre ücretlendirildiğini belirterek, ASKİ'nin Ankara genelinde uygulanan 10.11.2005 tarihli su satış tarifesinin, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi ve ASKİ'nin su satış tarifesi oranlarının TEFE'ye göre arttırılmasına, konutlardaki su satış tarifelerinin kademeli şekilde belirlenmesine ve su faturalarının 45 günde bir tahakkuk ettirilmesine ilişkin kararlarının iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili birinci cevap dilekçesinde, ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 13. maddesi ile verilen görev ve yetki uyarınca, ASKİ Yönetim Kurulunca alınan 27.02.1991 gün ve 78 sayılı karar ile konut ve işyeri aboneliklerinde 45 günlük dönemler halinde su tüketim, tahakkuk ve tahsilatı yapılmasının benimsendiğini, Kuruluşun Genel Kurulu olan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ise Devlet İstatistik Enstitüsünün yayınladığı toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranına göre su satış tarifesinde artış yapma yetkisini 03.10.1996 gün ve 425 sayılı kararı ile Yönetim Kuruluna verdiğini ve aynı kararda kademeli tarife uygulanmasında değişiklik yaptığını belirterek, idarenin abonelik işlemleri ile davanın ilişkilendirilmesi halinde ihtilaflar özel hukuk ilişkisi olan abonelik sözleşmesinden doğduğundan, davaya bakmakla görevli yargı yerinin adli yargı olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

ANKARA 6. İDARE MAHKEMESİ; 22.3.2007 gün ve E:2005/2362 sayı ile, Ankara Barosu Başkanlığı vekili tarafından, 10.11.2005 tarihli Ankara Su ve Atıksu Tarifesinin, su satış tarifesi oranlarının Toptan Eşya Fiyatları Endeksine göre arttırılması, konutlardaki su satış tarifesinin tüketim miktarı baz alınarak kademeli belirlenmesi, faturaların 45 günlük dönemler itibariyle tahakkuk ettirilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada, davalı ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından görev itirazında bulunulduğunun anlaşıldığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan "iptal davaları"nın idari dava türleri arasında sayıldığı, bir işlemin, idari tasarruf veya karar sayılabilmesi için, idare örgütü içerisinde yer alan bir idari makam tarafından tesis edilmesi, idarenin idare hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgili olması, işlemin kamu gücüne dayanılarak ve tek taraflı tesis edilmiş olması gerektiği, dava dosyasının incelenmesinden; Ankara Su Kanalizasyon İdaresi Yönetim Kurulu'nun 27.02.1991 günlü, 78 sayılı kararı ile, su tüketiminin, 1991 yılından itibaren resmi kurum ve belediye abonelikleri için aylık, konut ve iş yeri abonelikleri için 45 günlük dönemler esas alınarak tahakkuk ve tahsil edilmesine ve üst sınır 2 ayı geçmemek kaydıyla sürenin belirlenmesinde genel müdürün yetkili kılınmasına karar verildiği; ASKİ Yönetim Kurulunun 03.10.1996 günlü, 504 sayılı kararı ile de, daha önce, her ayın ilk günündeki ABD Dolarının Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden yeniden hesaplanarak uygulanan su ve atık su tarifelerinin, DİE tarafından yayımlanan Toptan Eşya Fiyatları Endeksindeki (TEFE) aylık artış oranına göre hesaplanması ve yeniden belirlenmesine, konut aboneleri için fiyatlandırmanın tüketilen su miktarı baz alınarak 0-10, 11-20 ve 21 ve üzeri m3 olarak kademelendirilmesine karar verildiği ve onay için kararın Genel Kurula sunulduğu; Yönetim Kurulunun anılan kararının, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 03.10.1996 günlü, 425 sayılı kadarıyla; "konut aboneleri bakımından tarife kademesinin 0-10, 11-30, 31 ve üzeri m3 olarak düzenlenmesi ve TEFE'nin altında aylık artış belirleme konusunda ASKİ Yönetim Kurulunun yetkili olması" şeklinde tadilen onandığı; davacı tarafından da, yukarıya alınan Yönetim Kurulu ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclis kararı esas alınarak belirlenen 10.11.2005 günlü Ankara Su ve Atıksu Tarifesinin, su satış tarifesi oranlarının TEFE'ye göre arttırılması, konutlardaki su fiyatlandırmasının tüketilen su miktarı baz alınarak kademeli belirlenmesi, faturaların 45 günlük dönemler itibariyle tahakkuk ettirilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, davalı ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından, uyuşmazlığın abonelik sözleşmesinin uygulanmasından doğduğu ileri sürülmekte ise de; dava konusu işlemin şahıslarla yapılan abonman sözleşmesinin tesisinden önceki aşamaya ilişkin olduğu, konutların su ihtiyacının temini bakımından, idarenin denetim ve gözetimi altında yürütülen toplumsal ihtiyacın karşılanmasına yönelik mal ve hizmet üretiminin ücretlendirilmesine ilişkin düzenleyici nitelikte olan ve idarenin tek yanlı irade açıklamasıyla ve kamu gücüne dayanılarak tesis edilen Ankara Atıksu Tarifesinin su satışı tarifeleri belirlenmesi ile ilgili kısımlarının iptaline ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı idarenin görev itirazının reddine, Mahkemelerinin görevliliğine karar vermiştir.

Davalı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekilince, süresinde verilen dilekçe ile, adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe ve dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Davacı Ankara Barosu Başkanlığı vekili tarafından davalı ASKİ Genel Müdürlüğü aleyhine Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde açılan 2005/2362 Esas sayılı iptal davasında, davalı ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle gönderilen 2005/2362 Esas sayılı dosyanın incelendiği, davacı vekilinin, müvekkilinin davalı idarenin abonesi olduğunu, su satış tarifesinin tek taraflı olarak belirlendiğini, TEFE'ye göre arttırım yapılması ve su faturalarının 45 günde bir tahakkuk ettirilmesine ilişkin kararların iptali istemiyle Ankara 6. İdare Mahkemesi'ne dava açtığı, davalı idare tarafından görev itirazında bulunulduğu ve görev itirazının Mahkemece reddedilmesi üzerine davalı idare tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istendiğinin anlaşıldığı, Ankara ilinde Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere, Büyükşehir Belediyesine bağlı, müstakil bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olarak 2560 sayılı Kanun'la kurulmuş olan davalı ASKİ Genel Müdürlüğü'nün, anılan kanun hükümlerine göre, bütçesinin Kamu İktisadi Teşekküllerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenlenmesi ve genel kurul onayına sunulması, yönetim ve denetim kurullarının Genel Kurul kararıyla ibra edilmesi, işlemlerinin 2886 sayılı Devlet İhale, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunları ile bunların ek ve tadillerine tabi olmaması, alım, satım ve ihalelerinde uygulanacak esas ve usullerin ayrı bir yönetmelikle belirlenmiş olması dikkate alındığında özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunu kabul etmek gerektiği, Türk Ticaret Kanunu'nun 18. maddesi hükmünde ise, kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 12/11. maddesi hükmünde de; su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacaklarının hükme bağlandığı, bu hükümler dikkate alındığında, tacir sayılan ve faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre yürüten davalı ASKİ Genel Müdürlüğü aleyhine abonman sözleşmesi yapıldıktan sonra açılacak davaların adli yargı yerinde görülmesi gerektiği, ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından verilen hizmetin kamu hizmeti olmasının da bu olguyu değiştirmeyeceği, bu nedenlerle, 2247 sayılı Kanun'un 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Davacının, Ankara Su ve Atıksu Tarifesinin, su satış tarifesi oranlarının TEFE'ye göre arttırılmasına ilişkin kararın, konutlardaki su satış tarifelerinin kademeli şekilde belirlenmesinin ve su faturalarının 45 günde bir tahakkuk ettirilmesine ilişkin kararın iptali istemiyle Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde açtığı davada, davalının görev itirazının reddi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, 3305 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'ne de uygulanan 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin, ASKİ Genel Kurulu olarak görevli ve yetkili olduğu, 6/f maddesi ile de, su satış ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri inceleyerek karara bağlamak görevinin Genel Kurula verilmiş bulunduğu, olayda, ASKİ Yönetim Kurulu ve ASKİ'nin Genel Kurulu olan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin su tarifesiyle ilgili işlemlerinin idarenin kamu gücüne dayanılarak ve tek yanlı irade ile tesis edildiği anlaşılmakla, bu işlemlerin iptali isteminden doğan uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi uyarınca yapılan başvurunun kabulüne hukuki olanak bulunmadığı yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Coşkun GÜNGÖR'ün katılımlarıyla yapılan 07.04.2008 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekilinin anılan Yasa'nın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, ASKİ'nin Ankara genelinde uygulanan 10.11.2005 tarihli su satış tarifesinin, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi ve ASKİ'nin su satış tarifesi oranlarının TEFE'ye göre arttırılmasına, konutlardaki su satış tarifelerinin kademeli şekilde belirlenmesine ve su faturalarının 45 günde bir tahakkuk ettirilmesine ilişkin kararlarının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

20.11.1981 gün ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulduğu, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olduğu, İSKİ personelinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi bulunduğu belirtilmiş, 4. maddesinde, İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisinin, İSKİ Genel Kurulu olarak görevli ve yetkili olduğu açıklanmış, 6. maddesinin (f) bendinde, su satışı ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri inceleyerek karara bağlamak, Genel Kurulun görevleri arasında sayılmış, 9. maddesinin (k) bendinde, Genel Müdürlükçe hazırlanan su satışı ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri tespit ederek Genel Kurulun onayına sunmak, Yönetim Kurulunun görevleri arasında yer almış, 13. maddesinin (a) bendinde, İSKİ'nin gelirleri arasında su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılmasına karşılık, tarifesine göre abonelerden alınacak ücretler gösterilmiş, 15. maddesinde, İSKİ'nin bütçesinin, yıllık olarak ve takvim yılı esasına göre hazırlanacağı, yıllık bütçelerin, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklanmış, 16. maddesinde, İSKİ'nin hesap işlemlerinin, maliyetleri, mali durumu ve işletme sonuçlarını açıklıkla gösterecek ve gerekli bilgileri düzgün aralıklarla verecek biçimde tutulacağı, bu amaçla üç aylık dönemleri kapsayan ve tahmine dayalı gelir - giderlerle aynı dönemde gerçekleşen gelir-gideri gösteren hesap özetlerinin hazırlanarak yönetim kurulunun bilgi ve incelemesine sunulacağı, ayrıca her bütçe döneminin bitimini izleyen 3 ay içinde geçen yılla ilgili bilanço ve faaliyet raporunun hazırlanarak-denetçilerin yıllık raporu ile birlikte Mayıs ayı toplantısında Genel Kurula sunulacağı, bilanço ve faaliyet raporunun Genel Kurulca onaylanmasıyla, Yönetim Kurulunun ve denetçilerin ibra edilmiş olacakları kuralına yer verilmiş, 22. maddesinde, İSKİ'nin işlemlerinin 2886 sayılı Devlet İhale, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunları ile bunların ek ve tadillerine tabi olmadığı, Kuruluşun alım, satım ve ihalelerinde uygulanacak esas ve usullerin bir yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiş, 23. maddesinde, su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılacağı, bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve % 10'dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranının esas alınacağı, tarifelerin tespiti ile tahsilatla ilgili usul ve esasların bir yönetmelik ile belirleneceği ifade edilmiş, ek 5. maddesinde, bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı belirtilmiş, geçici 10. maddesinde ise, diğer büyükşehir belediyelerinde kurulacak su ve kanalizasyon idarelerinin adına, kadrolarına, mevcut personelinin ve mal varlığının devrine ilişkin esasların İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a 3305 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4 madde uyarınca Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü'nün; su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması ile bu işlemlere ilişkin hizmetlerle ilgili tarifelerin hangi esaslara göre saptanacağını ve uygulanacağını belirlemek amacıyla ASKİ Tarifeler Yönetmeliği çıkarılmış bulunmaktadır.

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Yönetim Kurulu'nun 27.02.1991 gün ve 78 sayılı kararı ile, 1991 yılından itibaren resmi kurum ve belediye aboneliklerine aylık, konut ve iş yeri aboneliklerine de 1,5 aylık yaklaşık 45 gün tüketimleri karşılığı tahakkuk ve tahsilat yapılmasına ilişkin Abone İşleri Dairesi Başkanlığı'nın önerisi görüşülerek, üst sınırı 2 ayı geçmemek kaydıyla sürelerinin tespitinde genel müdüre yetki verilmesi kararlaştırılmış; Ankara Büyükşehir Belediyesi Belediye Meclisi'nin 03.10.1996 gün ve 425 sayılı kararıyla; Üye İrfan Kocabaşoğlu'nun resmi kurumlar ve konut abonelerinde tarife kademesinin 11-20 m3 arası yerine 11-30 m3 arası olarak düzenlenmesi 3. kategorinin ise 30 m3 ün üstü olarak düzenlenmesi şeklindeki önergesi ile su fiyatlarının Devlet İstatistik Enstitüsünün yayınladığı Toptan Eşya Fiyat Endeksindeki aylık artış oranına göre her ay başında ayarlanması ancak bu endekslerin altında aylık artış yapma konusunda ASKİ Yönetim Kurulu'nun yetkili kılınmasına karar verilmiş; daha sonra, ASKİ Genel Müdürlüğü'nün 10.11.2005 tarihli Su ve Atıksu Tarifesi yürürlüğe girmiştir.

ASKİ'nin Ankara genelinde uygulanan 10.11.2005 tarihli su satış tarifesinin, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi ve ASKİ'nin su satış tarifesi oranlarının TEFE'ye göre arttırılmasına, konutlardaki su satış tarifelerinin kademeli şekilde belirlenmesine ve su faturalarının 45 günde bir tahakkuk ettirilmesine ilişkin kararlarının iptali istemiyle açılan davanın, abonman sözleşmesine dayanan uyuşmazlığa ilişkin olmadığı açıktır.

Bu durumda, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı irade ile belirlediği su tarifesi ile bununla ilgili işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a. maddesinde yer alan "İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nca yapılan başvurunun reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nca yapılan BAŞVURUNUN REDDİNE, 07.04.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.