T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/279

KARAR NO  : 2024/317      

KARAR TR  : 07/10/2024

ÖZET: Adana Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı işyerinde sürekli işçi statüsünde çalışmakta olan dava dışı üçüncü kişi işçi hakkında ihraç cezası uygulanmamasına dair kararın iptali talebiyleaçılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

Davacı : A.A

Vekili   : Av. B. K

Davalı  : Adana Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü

Vekili   : Av. Ö. Ö

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurum bünyesindeki Pozantı 80. Yıl Devlet Hastanesinin İdari ve Mali İşler Müdürü olduğunu, 24/05/2022 tarihinde öğle saatlerinde 696 sayılı kararnameyle belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalayarak daimi işçi olarak görev yapan D.Ç' a göreviyle alakalı ulaşmak istediğini, hastane içerisinde anons ettirdiğini, ancak kendisine ulaşamadığını, hastanenin güvenlik personeli Y.E tarafından, kişiye ulaşıldığını ve müvekkilinin odasına davet ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin çalışma odasına gelen D.Ç'un bir anda gergin ve agresif bir tavırla bağırmaya ve etraftaki şeyleri fırlatmaya başladığını, bu süreç zarfında ise, müvekkiline hitaben tehdit ve hakaret içerir sözlerine devam ettiğini, müvekkilinin konumu itibariyle D.Ç' un amiri konumunda olduğunu, başlatılan disiplin soruşturması neticesinde ise soruşturma evraklarında açıkça müvekkilinin amir konumda olduğu belirtilmesine rağmen D.Ç hakkında "amirine tehdit veya fiili saldırıda bulunmak" hükmünden işten çıkarma cezası verilmesi gerekirken, "iş arkadaşlarına saldırı veya tehditte bulunmak" hükmüne aykırılıktan beş (5) yevmiye kesme cezası verildiğini, söz konusu disiplin cezasına karşı müvekkili tarafından önce Adana İl Sağlık Müdürlüğüne itiraz edildiğini, dilekçesine bir cevap verilmemesi üzerine de Adana Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğüne karşı itiraz başvurusu yapıldığını, ancak bu zamana kadar müvekkilinin dilekçesine karşı bir cevap verilmediğini, ilgili soruşturma evrakı davalı idareden temin edildiğinde D.Ç'un eylemleri iş arkadaşına karşı değil amirine karşı gerçekleştirilmiş eylemler olduğunun görüleceğini, dolayısıyla şahıs hakkında yanlış madde uygulanarak disiplin cezası verilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, olayda müşteki konumunda bulunan müvekkilinin işbu davayı açmada hukuki yararı bulunduğunu, Yüksek Mahkeme içtihatlarında müştekinin veya mağdurun, disiplin kararlarına karşı itirazda bulunma ve dava açma hakkını kullanabilmesinin disiplin cezası yönünden meşru, şahsi ve güncel bir menfaatinin bulunması gerektiğinin belirtildiğini, D.Ç'un eyleminin doğrudan müvekkilinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan müvekkilinin ihlal edilen bir menfaati olduğunu, dava açma hakkına sahip olduğunu ileri sürerek, açıklanan ve mahkemece de re'sen gözetilecek sebeplerle haklı davanın kabulü ile, davalı kurumun daimi işçisi D.Ç hakkında verilen "696 sayılı kararnameyle sürekli işçilerin imzalamış olduğu belirsiz süreli iş sözleşmesinin EK-1 ceza cetvelinin 15. maddesinde düzenlenen -iş arkadaşlarına saldırı veya tehditte bulunmak- hükmüne aykırılıktan Beş(5) yevmiye kesme cezasının-" iptali ile D.Ç hakkında EK-1 ceza cetvelinin 14. maddesinde düzenlenen "amirine tehdit veya fiili saldırıda bulunmak" hükmüne aykırılıktan işten çıkarma cezasının verilmesine karar verilmesini talep ederek adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) 08/11/2023 tarih ve E.2023/50, K.2023/169 sayılı kararı ile, görevli yargı yolunun idari yargı yolu olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK'nın 114/b, 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Davacı dava dilekçesi ile müvekkilininPozantı 80. Yıl Devlet Hastanesi'nin İdari ve Mali İşler müdürü olduğunu, yine hastanede işçi kadrosunda bulunan D.Ç'un kendisine yönelikkişilik haklarına saldırı niteliğinde davranışlar sergilediğini bunun üzerine D.Ç hakkında "iş arkadaşlarına saldırı veya tehditte bulunmak" hükmüne aykırılıktan ceza verildiğini verilen bu cezanın usule uygun olmadığından kaldırılarak "amirine tehdit veya fiili saldırıda bulunmak" hükmünden disiplin cezası verilmesini talep etmiş ise de; Davalı kurumun idare olması dava konusunun disiplin cezasına itiraz niteliğinde bulunması, davalı vekilinin yargı yolu itirazının bulunması gibi hususlar dikkate alınarak, bu davanınİYUK kapsamında bir iptal davasının konusu olabileceği kanaatine varılarak davacının davasının görevli yargı yolunun idari yargı yolu olduğu ve 6100 Sayılı HMK'nın 114/b, 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir ..."

 

3. Davacı vekili bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Adana 2. İdare Mahkemesi 26/04/2024 tarih ve E.2024/501 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı görevli olduğundan, görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, anılan Mahkemenin E.2023/50 sayılı dava dosyası ile birlikte işbu dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, uyuşmazlığın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi'nce bir karar verilmesine kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Bu düzenlemelere göre, davalı idare ile dava konusu disiplin cezasının muhattabı işçi arasındaki hukuki ilişkinin, İş Kanunu’na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulduğu, söz konusu çalışanın eylemine karşılık, dava konusu işlemlerin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu, dava konusunun, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğu, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasındaki iş akdinden doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkların çözümünde İş Mahkemelerinin görevli kılınmış olduğu, aksine bir düşüncenin, işverenin salt bir kamu kuruluşu olması nedeniyle, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tasarrufunun, idari işlem niteliğinde görülerek, özel hukuk alanına dahil bulunan uyuşmazlıkların da idari yargı denetimine tabi kılınması sonucunu doğuracağından, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, Adana ili Pozantı 80. Yıl Devlet Hastanesinde İdari ve Mali İşler müdürü olan davacı tarafından, anılan hastanede daimi işçi olan D.Ç hakkında verilen "beş (5) yevmiye kesme" cezasının iptali istemiyle açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır..."

 

5. Adana 2. İdare Mahkemesince 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. Anayasa’nın "Genel İlkeler" başlıklı 128. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

 

“Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.

Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.

... "

 

7. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

 

"Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

...

D) İşçiler:

(Değişik birinci cümle: 4/4/2007 - 5620/4 md.)(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir. Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. "

 

8. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar."

 

9. 506 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı mülga 134. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür."

 

10. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bu Kanunun uygulanmasında;

...

6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,

...

ifade eder.

..."

 

11. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."

 

12. 4857 sayılı İş Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar."

 

13. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

14. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 

"(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

 

15. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

16. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

17. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Seyfi HAN, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ınkatılımlarıyla yapılan 07/10/2024 tarihli toplantısında;2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idare mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

18. Raportör-Hâkim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

19. Dava, Adana ili, Pozantı 80. Yıl Devlet Hastanesinde İdari ve Mali İşler müdürü olan davacı tarafından, anılan hastanede daimi işçi olan D.Ç hakkında verilen "beş (5) yevmiye kesme" cezasının iptali ve kendisine işten çıkarma cezası verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

20. Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idare ile cezalandırılan işçi arasındaki hukuki ilişkinin, İş Kanunu’na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulduğu, işçinin eylemine karşılık, dava konusu beş (5) yevmiye kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu anlaşılmıştır.

 

21. Buna göre, dava konusunun, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğu, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasındaki iş akdinden doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkların çözümünde İş Mahkemelerinin görevli kılınmış olduğu,aksine bir düşüncenin, işverenin salt bir kamu kuruluşu olması nedeniyle, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tasarrufunun, idari işlem niteliğinde görülerek, özel hukuk alanına dahil bulunan uyuşmazlıkların da idari yargı denetimine tabi kılınması sonucunu doğuracağından, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

22.Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Adana 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 08/11/2023 tarih ve E.2023/50, K.2023/169 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A.Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Adana 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 08/11/2023 tarih ve E.2023/50, K.2023/169sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

07/10/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

        Başkan Vekili                      Üye                                Üye                                 Üye

              Kenan                           Doğan                             Eyüp                               Seyfi

            YAŞAR                     AĞIRMAN                     SARICALAR                      HAN

 

 

 

                                                     Üye                                 Üye                                 Üye

                                                   Ahmet                             Mahmut                           Bilal

                                                ARSLAN                           BALLI                        ÇALIŞKAN