Ceza Bölümü 1997/4 E., 1997/3 K.

  • ASKERİ MALZEME HIRSIZLIĞI
  • HIRSIZLIK KONUSU ASKERİ MALZEMEYİ SATIN ALMAK
  • SİVİL KİŞİNİN İŞLEDİĞİ SUÇ
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 131 ]
  • "İçtihat Metni"

    Olay : Ergani 52071 Mühimmat Bölüğünde görevli bir kısım erbaş ve erin, bölük depolarında muhtelif cins mermileri çalarak Ergani İlçesinde sivil şahıslara sattıkları, bu durumun öğrenilmesi üzerine mermilerin satıldığı sivil şahısların yakalanmaları için güvenlik kuvvetlerince 11.9.1992 tarihinde düzenlenen operasyonda, askeri şahısların sivil şahıs T.K.'le alım satım yaptıkları sırada T., güvenlik kuvvetlerinin dur ihtarına uymaması üzerine, olay yerinde bulunan ancak görevli olmayan Ergani Mühimmat Bölüğünde görevli Ord. Astb. Üstçavuş E.K. hizmet nedeniyle kendisine verilmiş olan tabanca ile ateş ederek T.'yu yaraladığı, sanığın böylece yakalandığı, diğer sivil sanıkların da asker sanıklardan çalıntı mermileri aldıkları, aracılık ettikleri tespit edilerek, yargılanmaları için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 2.10.1992 gün ve 3406-306 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    DİYARBAKIR 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 11.12.1995 gün ve E.1992/168; K.1995/180 sayıyla, Bakılmakta olan dava ile ilgili sivil sanıklardan N.S. ile S.K. hakkında As. C.Y.nın 131/1-2 maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle Diyarbakır C. Savcılığının 3.2.1993 gün ve 338 sayılı iddianamesi ile açılan davanın birleştirilmesine karar verdikten sonra, aynı olayla ilgili olan yedi asker sanık hakkında, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından As. C.Y. 131/1-2; TCY. 80; 6136 S.Y. 13/1 ve 353 S.Y.nın 251/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle de dava açıldığını, Askeri mahkeme de açılan dava ile işbu davanın suç tarihi, olayı aynı olup, genellikle sanıkların çoğunun As.C.Y. 131/1-2 maddeleri uyarınca cezalandırılmalarının istenildiği, mahkemelerinde açılmış olan davada sanıklardan E.K.'nın asker kişi olduğu, 353 sayılı Yasanın 11. maddesinde askeri mahkemede yargılanacak sivil şahısların sayıldığı, hernekadar bu maddede, As.C.Y. 131. maddesi bulunmakta ise de, 353 S.Yasanın 12. maddesinde, asker ve sivil kişilerin bir suçu müştereken işlemeleri halinde, suç askeri bir suç ise yargılamanın askeri mahkemenin görevine girdiğinin belirtildiği, sivil ve asker şahısların fiilleri arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, iddia ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davanın görüm ve çözümünün askeri mahkemenin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    DİYARBAKIR 7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ:

    23.7.1996 gün ve 1032-522 sayıyla: 353 sayılı Yasanın 12. maddesinde geçen "müştereken" kelimesinin bir suçun birlikte, beraberce işlenmesi anlamını taşıdığı, iştirak hükümlerini içine aldığı ve irtibatı da kapsadığı, Askeri Yargıtay 3. Dairesinin 25.2.1986 gün ve 12-46 sayılı kararının da bu yönde olduğu, dosyanın incelenmesinden sanık ifade tutanaklarının hiç birinde asker şahıslarla sivil şahısların mühimmat bölüğünden mermileri birlikte çaldıklarına ilişkin belge ve beyanının bulunmadığı, Askeri Ceza Yasasının 131. maddesiyle düzenlenen askeri eşyayı satın almak suçu, askeri mahkemelere tabi olmayan siviller tarafından işlenmesi halinde umumi mahkemelerde yargılanacakları ve As.C.Y. 131. maddesi hükümlerinin uygulanacağı hususunun aynı yasanın 192. maddesiyle düzenlendiği, diğer taraftan, Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararına gerekçe olarak koyduğu asker sanık E.K.'ya yüklenen müessir fiil suçunun, askeri bir suç olmadığı, asker kişiye karşı ve askeri mahalde askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak da işlenmediği gerekçesiyle davanın çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiğine ve meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Böylece; adli ve askeri yargı yerleri arasında, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 14. maddesinde belirtilmiş olduğu biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş; dava dosyası, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının 19.12.1996 gün ve 1996/16 sayılı yazısı ekinde, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu, A. Necmi Özler'in katılmaları ile yaptığı 31.1.1997 günlü toplantıda, raportör hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hakim Mehmet Sadık Liman'ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusunda sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde: "Askeri mahkemelerin görevleri asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara bakmak" olarak sayılmıştır.

    Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada:

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasasında yazılı olan, bir diğer ifadeyle, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasasında, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasasına atıf suretiyle askeri suç haline getirilen suçlar, Olmak üzere, üç grupta mütalaa edilmektedir.

    1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 131/1. maddesinde: "Askeri bir hizmet yaparken veya vazifeyi suistimal ederek bir hizmet veya vazifeden ötürü tevdi veya emanet edilmiş olan para veya kıymeti ne olursa olsun bir eşyayı yahut kendisine tevdi veya emanet edilmiş olmasa bile her türlü askeri erzak, eşya ve hayvanları çalanlar veya zimmetine geçirenler, yahut ihtilas edenler veya satanlar, yahut rehine verenler ve bunları bilerek satın alanlar veya rehin kabul edenler veya gizleyenler beş seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar" denilmekte; aynı Yasa'nın 192. maddesinde de: "Askeri Ceza Kanunu'nun 75 ve 79. maddeleriyle 78. maddesinin C fıkrasının iki numarasında ve askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131. maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tabi olmayan siviller tarafından yapılırsa umumi mahkemeler bu kanun hükümlerini tatbik ederler" denilmektedir.

    Sanıklar asker olmayan (sivil) kişiler olup atılı suçu, asker kişi ile birlikte de işlememişlerdir. Olayda 353 sayılı Yasa'nın 11. ve 12. maddeleri anlamında birliktelik bulunmamaktadır. Asker sanık E.K.'ya atılı müessir fiil suçu da askeri bir suç olmayıp, asker kişiye karşı askeri mahalde işlenmemiş, askerlik hizmet ve görevi ile de ilgili değildir.

    Açıklanan nedenlerle; açılan kamu davasına adli yargı yerinde bakılması ve Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.1995 gün ve E. 1992/168, K. 1995/180 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın Adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.1995 günlü K. 1992/168, K. 1995/180 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 31.1.1997 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.