T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS     NO   : 2017 / 520

          KARAR NO   : 2017 / 561

          KARAR TR    : 25.9.2017

ÖZET: Davalı şirkette çalışırken kurumun özelleştirilmesi nedeniyle kamu kurumuna nakledilen davacının, maaş nakil bildiriminin ilgili mevzuata uygun düzenlenmemesi nedeniyle uğradığı parasal kaybın giderilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

                                                          

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : M. K.

Vekili              : Av. B.U.

Davalı             : Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş (ÇEDAŞ)

Vekili              : Av. F.G.- Av. Mu.Y.(Adli Yargıda)

                         

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. şirketinde görev yapmaktayken, kurumun özelleştirilmesi nedeni ile 01/09/2010 tarihinde tüzel kişiliğini yitirdiğini, davacının kapsam dışı personel sayılarak 11/04/2012 tarihi itibariyle Yozgat İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne memur olarak atamasının yapıldığını, ancak müvekkilinin maşının ikramiye dâhil 1.362,62 TL olarak bildirildiğini, oysaki bildirilen bu miktarın hatalı olduğunu, müvekkilinin bu tarih itibariyle bildirilmesi gereken maaş miktarının 2.000,00 TL olması gerektiğini, müvekkilinin her ay 400,00 TL civarında kaybı olduğunu beyan ederek müvekkilinin 03/04/2012 tarihi itibariyle alması gereken gerçek maaş miktarının ve bildirilen maaş nakil ilmühaberinin hatalı olduğunun tespiti istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

YOZGAT İŞ MAHKEMESİ: 06.04.2017 gün ve E:2012/788 K:2017/95 sayılı kararı ile           “Mahkemenin görevli olması dava şartıdır (HMK. m,114/l-c). Görev kuralları üzerinde taraflar tasarrufta bulunamazlar, hâkim görev kurallarını resen gözetmek zorundadır. Görev bir dava şartı olduğu için, dava şartı noksanlığını hâkim resen gözeteceği gibi taraflar da davanın her aşamasında ileri sürebilirler.

Danıştay İdari Dava Daireleri’nin 07.04.2011 gün ve 2011/55-205 sayılı kararma göre; “yasal düzenleme ile Türk Telekom A.Ş.'nin özelleştirilmesi sonucunda, işlevsel görevlerde bulunan ve ikamesi kısa sürede imkansız personelin isteklerine bağlı olarak makul bir süre kamu görevlerinden aylıksız izinli sayılarak özel hukuk tüzelkişisinde çalışmalarına olanak sağlandığı, söz konusu personelin, aylıksız izinli olarak geçen sürede kamu personeli statülerinin devam ettiği, imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetini yürütmek hakkını elde eden davalı şirkete, devir sonrasında yetişmiş personel yetersizliği nedeniyle doğabilecek aksaklıkların önüne geçilebilmesi için, 406 sayılı Yasa hükümleri ile tanınan ayrıcalıkların sonucu olarak da, bünyesinde belli süre ile çalışmaya devam eden söz konusu personelin kamu kurumlarına naklen atanmasının sağlanması amacıyla kimi görevler yüklendiği, 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirket tarafından, hak sahibi personelinin Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler bulunduğu, bu işlemlerin idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları, davalı şirketin, Telekomünikasyon Kurumu ile Türk Telekom arasında imzalanan “Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi” ile belli bir kamu hizmetini yürütmek görev ve yetkisi ile donatıldığı, bu görev ve yetkiler dahilinde bazı kamusal ayrıcalıkları ve yükümlülükleri bulunduğu, belirtilen statüsü ve özel yasa hükümleri gereğince bazı kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere sahip olması nedeniyle davalı şirketin, herhangi bir özel hukuk tüzel kişisinden farklı bir hukuki statü içinde bulunduğu, bu durumda, imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetinin yürütmekle görevli ve yetkili kılınması nedeniyle, diğer özel hukuk tüzel kişilerinden farklı olarak kimi kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olan, 406 sayılı Yasa hükümleri ile, kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili olarak bazı kamusal görevler yüklenen davalı şirketin, belirtilen görevleri kapsamında tesis ettiği işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargının görevinde bulunduğu” kabul edilmiştir.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 27.06.2013 Tarih, 2013/4915 Esas, 2013/12050 Karar Sayılı kararına göre; '...özelleştirmeden önce statü hukuku hükümlerine tabi davacı niteliğindeki personel, özelleştirme sonrası belirli bir süreliğine davalı ile özel hukuk hükümlerine tabi olarak iş sözleşmesi kapsamında çalıştırılmakta, nakledildiğinde tekrar statü hukuku kapsamına girmektedir. Davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davalı şirkete davacının ücreti konusunda “artış oranının, kamudaki memur maaş artış oranında ” olacağı yönünde yükümlülük getirildiği gibi 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirkete, hak sahibi personeli Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yaptırıldığı görülmektedir. Bu işlemler idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları açıktır. İdari işlemlerle ilgili uyuşmazlığın ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekir.' kabul edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 18.11.2015 Tarih, 2014/9-1559 Esas, 2015/2649 Karar Sayılı kararında da aynı konulu uyuşmazlıklarda idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

Bu kapsamda nakle tabi personelin maaş nakil ilmühaberlerinin hatalı düzenlendiğine dair açılan davalarda Uyuşmazlık Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararlara göre; görevli merci adli yargı olarak belirlenmiş ise de, Yargıtay'ın ilgili hukuk daireleri tarafından da benimsenmiş görüşe göre; Uyuşmazlık Mahkemesi'nin bu kararları bir ilke karar niteliği taşımayıp karar verilen dosya için bağlayıcı niteliği haizdir.

Bu sebeple dava konusu işlemin idari bir işlem olduğu kabul edilmiş, idari işlemlere karşı da görevli merciin idari yargı olmasından bahisle Mahkememizin görevsiz olduğu” gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar istinaf yoluna başvurulmaksızın 08/05/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

YOZGAT İDARE MAHKEMESİ: 13.07.2017 gün ve E:2017/693 sayılı kararı ile “Dava dosyasının incelenmesinden; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 22.03.2004 tarihli ve 2613 sayılı yazısına istinaden Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararıyla, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verildiği, anılan kararın 03.04.2004 tarihli ve 25422 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlandığı, bu karar doğrultusunda 31.07.2010 tarihli ve 27658 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 26.07.2010 tarihli ve 2010/57 sayılı kararıyla; Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş.'deki % 100 oranındaki hissesinin, ihale komisyonu tarafından yapılan 18.02.2010 tarihli nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda en yüksek teklif veren Kolin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına karar verildiği, 03.09.2010 tarihinde de sözleşmesi imzalanarak satışın gerçekleştiği ve şirketin kamusal niteliğinin ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, iptali istenilen işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine” karar vererek dosyayı Mahkememize göndermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 25.9.2017 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından; 31/07/2012 tarihli maaş nakil ilmühaberinin hatalı düzenlendiğinin gerçek maaş tutarının tespiti istemiyle açılmıştır.

Davalı kuruluşun hukuki yapısı irdelendiğinde; Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Elektrik sektöründeki yapının yeniden düzenlenmesi amacıyla 1970 yılında çıkarılan 1312 sayılı Kanun ile kurulmuş; özelleştirme politikaları çerçevesinde, Bakanlar Kurulunun 12.08.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Kararı ile Türkiye Elektrik Üretim-İletim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adı altında iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülü olarak yeniden yapılandırılmış ve 1994 yılında tüzel kişiliklerine kavuşmuşlardır. Daha sonra,  dağıtım bölgeleri baz alınarak Kamu mülkiyetindeki elektrik işletmelerinin yeniden yapılandırılması suretiyle elektrik enerjisi dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesine karar verilmiş ve Yüksek Planlama Kurulu’nun 17.03.2004 tarih ve 2004/3 sayılı Kararı İle kabul edilen “Elektrik Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi” çerçevesinde Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarih, 2004/22 sayılı kararı ile davalı Şirketin de bağlı olduğu TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, dağıtım bölgeleri yeniden belirlenerek, Türkiye 21 dağıtım bölgesine ayrılmıştır.

Özelleştirme Yüksek Kurulunun 26/07/2010 tarih ve 2010/57 sayılı kararı doğrultusunda da Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ. nin (TEDAŞ) Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş deki % 100 oranındaki hissesinin, ihale komisyonu tarafından yapılan 18/02/2010 tarihli nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda en yüksek teklifi veren Kolin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş ye ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına karar verildiği, 03/09/2010 tarihinde de sözleşme imzalanarak satışın gerçekleştiği ve böylece davalı şirketin bu tarih itibariyle kamu kurumu olma vasfını kaybederek özel şirket statüsüne dönüştüğü anlaşılmıştır.

Buna göre, maaş nakil bildirimi düzenleme ve dava tarihlerinde davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan ÇEDAŞ’ ın olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari davadan söz etmek imkânı bulunmadığından;  uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Yozgat İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle, Yozgat İş Mahkemesince verilen 06.04.2017 gün ve E:2012/788 K:2017/95 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yozgat İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Yozgat İş Mahkemesince verilen 06.04.2017 gün ve E:2012/788 K:2017/95 sayılı KARARININ  KALDIRILMASINA, 25.9.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI