Hukuk Bölümü 1997/65 E., 1997/65 K.

  • HAKEMLİĞİN GÖREVSİZLİĞİ KARARI
  • KAMU KURUMLARI ARASINDA TAPU KAYDINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIK
  • UYUŞMAZLIĞIN HAKEM SIFATIYLA GİDERİLMESİ İÇİN MAHKEMEYE YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİ
  • 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 639 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 1) Ağva Merkez Muhtarlığı İhtiyar Heyeti ile PTT Genel Müdürlüğü adına İstanbul Telefon Başmüdürlüğü arasında, Ağva ve çevre köylerin ihtiyacını karşılayacak 1000 Hat kapasiteli köy tipi otomatik telefon santralinin kurulması karşılığında Muhtarlıkça 1200 M2'lik bir arsanın bedelsiz olarak PTT'ye verilmesini de içeren 20.5.1987 tarihli Protokol düzenlenmiş; bu protokol, adıgeçen Genel Müdürlükçe 23.7.1987 tarihinde onaylanmıştır. PTT'ce, 500 Hat kapasiteli santral geçici olarak hizmete açılmış olmasına karşın, Muhtarlıkça protokolde öngörülen bedelsiz arsa tahsisinden vazgeçilerek, İhtiyar Heyetinin 20.7.1990 günlü, 11 sayılı kararıyla, tüzel kişiliğe ait tapunun 1 pafta, 6 parsel sayısında kayıtlı 755 M2'lik arsanın M2'si 50,000.- liradan PTT'ye satılması teklif edilmiştir.

    PTT İdaresince, Muhtarlığın protokol gereği bedelsiz arsa tahsisi yükümlülüğünü yerine getirmesi konusunda 19.2.1991 tarihinde ihtarname çekilmiş; adıgeçen Muhtarlığın Belediyeye dönüşmesi üzerine Belediye nezdinde 1993 yılında yapılan girişim de sonuçsuz kalmıştır.

    18.6.1994 tarih ve 4000 sayılı Yasa ile PTT Genel Müdürlüğü iki ayrı kuruluş olarak yeniden teşkilatlanmış olup, telekomünikasyon hizmetleri Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından yürütülmeye başlanmıştır.

    2) Davacı TÜRK-TELEKOM tarafından, 20.5.1987 tarihli protokol gereğince, Ağva-Yeşilçay, 1 pafta, 6 parsel sayılı gayrimenkulün, üzerindeki bina ile birlikte idareleri adına devir ve tesciline hakem sıfatıyla karar verilmesi istemiyle, 6.3.1996 tarihinde adli yargı yerine başvuruda bulunulmuştur. ŞİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (HAKEM SIFATI İLE); 19.2.1997 gün ve E. 1996/65, K. 1997/18 sayı ile tapuda Ağva Belediyesi adına kayıtlı taşınmazın davacı adına tescili talebini de içeren ve tapu kaydının iptali istemiyle açılan davaya bakma görevinin, Medeni Kanunun 639. maddesi ve 5519 sayılı Yasa gereğince mahkemeye ait bulunduğu; kamu kurum ve kuruluşları arasındaki uyuşmazlıkların Hakem yoluyla çözümlenmesini öngören 3533 sayılı Yasanın buna bir istisna getirmediği; görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, tarafların isteğine bağlı olmadığından Hakemin tapu kaydının iptaline ve tescile karar vermekle görevli kılınamayacağı gerekçesiyle, Hakemliğin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

    Davacı TÜRK-TELEKOM tarafından, idarelerinin 233 sayılı KHK. nin 4046 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesine göre Kamu İktisadi Kuruluşları arasında bulunduğunu, dolayısıyla iki idare arasındaki uyuşmazlığın 3533 sayılı Yasa hükümleri uyarınca Hakem yolu ile çözümlenmesi gerekeceği ileri sürülerek, esasa girilmeden davanın reddedilmesine yasal süresi içinde itiraz edilmiştir. ŞİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (HAKEM SIFATI İLE); 29.4.1997 gün ve E. 1996/65, K. 1997/18 sayı ile, Hakemliğin görevsizlik kararının itirazda yer alan iddia ile ilgili olmayıp, iptal ve tescille ilgili davalara Hakem sıfatıyla bakılamayacağı nedeniyle verildiği gerekçesiyle davacı idarenin itirazı reddedilmiş; bu suretle, anılan Hakem kararı kesinleşmiştir.

    3) Davacı İdare, bu kez, sözkonusu taşınmazın idareleri adına tesciline karar verilmesi istemiyle 13.5.1997 tarihinde idari yargı yerine dava açmıştır.

    İSTANBUL (NÖBETÇİ) 5. İDARE MAHKEMESİ; 6.8.1997 gün ve 1997/617-815 sayı ile idari yargının görev alanının, idari işlem ve eylemler ile genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklardan doğan davalara bakmakla sınırlı olduğu; dosyanın incelenmesinden, davanın Ağva Belediyesinin PTT'ye bedelsiz olarak arsa verileceğine ilişkin 20.5.1987 tarihli protokolden vazgeçmesi işlemine karşı açıldığının anlaşıldığı; bu durumda, taraflar arasındaki protokol idari bir sözleşme olmayıp, özel hukuk hükümlerine göre yapılan bir sözleşme olduğundan bu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    4) Davacının, görevli mahkemenin belirlenmesi istemini içeren 10.9.1997 tarihinde kayda giren dilekçesi üzerine adli ve idari yargı dosyaları İstanbul 5. İdare Mahkemesi Başkanlığı'nın 5.11.1997 günlü, 1997/617 sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiş bulunmaktadır. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, Üyeler: O. Hulusi Mustafaoğlu, M. Salim Özer, Nursel Aymakoğlu, Mustafa Birden, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka'nın katılımlarıyla yapılan 22.12.1997 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa Yeğenoğlu'nun başvurunun reddi gerekeceği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Güneş ile Danıştay Savcısı Tülin Özdemir'in başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 14. maddesine göre, olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için; adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Olumsuz görev uyuşmazlığına neden olduğu ileri sürülen Şile Asliye Hukuk Hakimliğinin Hakem Sıfatı ile verdiği kararın incelenmesinden: "...içerisinde tescil talebi de mevcut olan tapu kaydının iptali istemiyle açılan davaya bakma görevi Medeni Kanunun 639. maddesi ve 5519 sayılı Yasa gereğince mahkemeye ait bulunmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları arasındaki uyuşmazlıkların Hakem yolu ile çözülmesini öngören 3533 sayılı Yasa buna bir istisna getirmemiştir. Görev hususu kamu düzeni ile ilgili olup, tarafların isteğine bağlı olmadığından Hakem, tapu kaydının iptali ve tescile karar vermekle görevli kılınamaz..." "Hakemliğimizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili hukuk mahkemesine gönderilmesine..." denilmekte olup, kararda idari yargı yerinin görevli olduğuna dair herhangi bir ifadeye yer verilmediği gibi, gerekçede sözü edilen "mahkeme" ve hüküm fıkrasında belirtilen "görevli ve yetkili hukuk mahkemesi" ile tapu iptaline ve tescile ilişkin davalara Medeni Kanun Hükümleri dairesinde bakan adli yargı düzenine dahil mahkemenin kastedildiği açık bulunduğundan, bu davaya "Hakem" sıfatı ile bakılamayacağı yolunda verilen görevsizlik kararının, aynı yargı yerinin davaya özel kanun gereğince "hakem" sıfatıyla değil genel görev kurallarına göre bakacağı anlamını taşıdığı; bir başka deyişle, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı olmadığı anlaşılmaktadır.

    Bu duruma göre, olayda, idari yargı yerince davanın adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta ise de; adli yargı yerince hakemliğin görevsizliği yolunda verilen karar, yukarıda açıklandığı üzere yargı düzeni bakımından görevsizliğe ilişkin bir karar niteliğini taşımadığından, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen şekilde olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğundan sözetmek olanaksızdır.

    Belirtilen nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesine uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde olumsuz görev uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden, başvurunun aynı Yasanın 14. ve 27. maddeleri uyarınca reddine, 22.12.1997 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.