Hukuk Bölümü         2013/988 E.  ,  2013/1149 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : H.U.

Vekili      : Av.M.N.Ö.

Davalı      : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili      : Av. S.A.S.

Dahili Davalı  : Ankara İl Özel İdaresi

Vekili      : Av. E.B.

O L A Y  :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;  müvekkilinin dava konusu  45927 Ada 1  parselde kayıtlı taşınmazın  hissedarı olduğunu, dava konusu taşınmazın imar planında “Ortaöğretim (Lise) Alanı” olarak ayrıldığını, Yargıtay HGK’nın 15.12.2010 tarih 2010/5-662 sayılı kararı ile  imar planında uzunca süre okul alanı olarak tahsisi edilen ve fakat kamulaştırması yapılmayan alana idarece kamulaştırmasız el atıldığının kabul edildiğini, davacının taşınmazına da bu şekilde el atılması nedeni ile davacının zarar gördüğünü belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10,000 TL tazminatın kararın kesinleşmesine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte, kararın kesinleşmesinden sonra kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ilke birlikte davalıdan  alınarak davacıya karar verilmesi  istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuş, dahili davalı Ankara İl Özel İdaresi vekili ise mahkemenin 4.  Oturumdan önce verdiği cevap dilekçesi ve mahkemenin 4. oturumundaki beyanında; görev itirazında bulunmuştur.

SİNCAN 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN 10.09.2012 tarihli tensip tutanağı ile  duruşma tarihi belirlemediği ancak dava taraflarına 08.11.2012 gününün duruşma günü olarak tebliğ edildiği, 08.11.2012 tarihinde yapılan ilk duruşmaya davacı ve davalı vekillerinin katılmadıkları, taraf vekillerinin mazeret bildirdikleri, mahkemece mazeretlerin  kabulüne karar verildiği ve  duruşmanın  25.12.2012 tarihine bırakıldığı; 25.12.2012 tarihli 2. celsesine  davalı vekilinin katıldığı ve fakat davacı vekilinin katılmadığı, mahkemece davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilinin yargı yolu itirazının reddine karar verildiği ve  bir sonraki duruşma tarihi olarak 22.01.2013 gününün belirlendiği; 22.01.2013 tarihli duruşmaya davacı ve davalı vekillerinin katıldığı, mahkemece keşif ara kararı verildiği ve  duruşmanın  12.03.2013 gününe ertelendiği; 12.03.2013 tarihli duruşmada, mahkemece davacı vekiline  6287 sayılı kanunun 5. Maddesi ile 222 sayılı kanuna eklenen ek 4. Madde  hakkında beyanda bulunmak üzere 2 hafta süre verildiği ve duruşmanın 11.04.2013 tarihine ertelendiği; davacı vekili ara karar gereğince kendisine tanınan sürede mahkemeye verdiği 14.03.2013 tarihli dilekçe ile Ankara İl Özel İdaresi’nin davaya dahil edilmesini talep ettiği, davalı Ankara İl Özel İdaresi‘ne 20.03.2013 tarihinde dahiliyet dilekçesinin tebliğ edildiği ve dahili davalı Ankara İl Özel İdaresi’nin 11.04.2013 tarihli dilekçesi ile  yargı yolu itirazında bulunduğu, bu itirazın mahkemenin 11.04.2013 tarihli celsesinde reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davalı Ankara İl Özel İdaresi  vekilinin, idari yargı yararına  olumlu görev uyuşmazlığı  çıkartılması yolunda  süresi içinde verdiği  dilekçesi üzerine , dava dosyasının  onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME:Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Ankara İl Özel İdaresi vekilinin davaya dahil edilmesini takiben anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak öngörülen süre  içerisinde yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı  Ankara İl Özel İdaresi vekili bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava,  davacının hissedarı bulunduğu taşınmazına, imar planında “Ortaöğretim (Lise) Alanı”nda kaldığı belirtilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın imar planında “Ortaöğretim ( Lise) Alanı”nda kalan kısmı bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10,000 TL tazminatın kararın kesinleşmesine kadar işleyecek yasal faizi, kararın kesinleşmesinden sonra ise kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi istemiyle açılmıştır.

                3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi on beş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları on beş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında “Ortaöğretim ( Lise) Alanı”nda alanında kaldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedarı olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik kısmı yönünden davanın,  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Ankara İl Özel İdaresi vekilinin görev itirazının Sincan 5. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Ankara İl Özel İdaresi vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE ilişkin Sincan 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.04.2013 gün ve E:2012/236 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.