T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/725

KARAR NO  : 2021/632     

KARAR TR  : 29/11/2021

 

ÖZET: Davalı idarenin yaptırdığı yol çalışması sırasındaki eylemlerden doğan zararın giderilmesine yönelik olarak açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı    : M.İ.Y.

Vekili      : Av. M.F.A.

Davalı     : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili      : Av. E.A.

I. DAVA KONUSU OLAY            

1. Davacı vekili, 2012 yılında başlanılan Karaman - Ermenek yol yapım çalışmalarının sürdürüldüğü Karaman - Merkez ilçeye bağlı Bucakkışla köyünde bulunan 335 ve 336 ada nolu müvekkili davacıya tahsisli taşınmazın sulanması için kurulan sulama sisteminin, yol yapım çalışmaları sırasında tahrip edilmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen 15.000 TL zararın tazmini istemiyle davalı kurum aleyhine idari yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. İdari Yargıda

2. Konya 2. İdare Mahkemesi E.2016/51, K.2016/291 sayılı dosyasında 16/03/2016 tarihinde, "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine" karar vermiş, kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, suyolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, öze! mülkiyete kona taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı is görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin öze! hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, davalı idarenin gözetim ve denetimi altında taşeron firma tarafından sürdürülen yol yapım çalışmalarına dayanak yol yapım plan ve projesi kapsamında anılan taşınmazın bulunmadığı, dolayısıyla da yol yapımı amacıyla söz konusu taşınmazın kamulaştırmaya tabi tutulmadığı hususları sabit olan davacıya tahsisli taşınmazdaki sulama sistemine haksız fiil niteliğindeki müdahale sonucunda sulama sisteminin tahrip olması nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemiyle açılan ve haksız fii1lere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümleneceği açık olan işbu davada adli yargı yerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır..."

3. Davacı vekili, benzer yöndeki taleple bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

B. Adli Yargıda

4. Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin, E.2016/551, K.2019/625 sayılı dosyada 05/12/2019 tarihinde verdiği "Davanın reddine" dair karar istinaf edilmiştir.

5. Konya Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 3.Hukuk Dairesi, 24/09/2020 tarihli ve E.2020/587, K.2020/789 sayılı ilamıyla ve "11/02/1959 tarih ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca dava konusu zararın idari bir karar ve fiil neticesinde meydana geldiği, idari bir karar ve fiil neticesinde doğan zararların tazmininin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2.maddesi uyarınca tam yargı davası ile talep edilebileceği tam yargı davalarına bakma görevinin idari yargıya ait olduğu olayda da davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kamu tüzel kişisi olması ve eylemlerinin kamusal nitelik taşıması nedeniyle , yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği" gerekçesi ile kararın HMK'nın 353/1 -a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vererek dosyayı mahalline iade etmiştir.

6. Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi E.2020/509, K.2020/458 sayılı dosyada 19/11/2020 tarihinde, BAM kararındaki gerekçeler doğrultusunda "Davanın HMK'nın 114/1-b ve 115/2 hükümleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine" karar vermiş, bu karar da istinaf başvurusunun kesin olarak reddedilmesiyle 07/07/2021 tarihinde kesinleşmiştir.

                          7. Davacı vekilinin 25/07/2021 tarihli müracaatı üzerine, oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 21/10/2021 tarihli ve E.2020/509 sayılı üst yazısıyla dava dosyasını, idari yargı dosyası ile beraber Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

8. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

"1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 29/11/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun’un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

10. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:                  

11. Dava, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan yol projesi kapsamındaki çalışmalar sırasında, davacının arazilerine giden su borularına zarar verilerek su kaynağı ile taşınmaz arasındaki bağlantının koparıldığı, davacının taşıma su kullanmak zorunda kalarak zarara uğradığından bahisle ve söz konusu zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

12. İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

13. Dava dosyasının incelenmesinden: 2012 yılında başlanılan Karaman - Ermenek yol yapım çalışmalarının sürdürüldüğü Karaman - Merkez ilçeye bağlı Bucakkışla köyünde bulunan 335 ve 336 ada nolu davacıya tahsisli taşınmazın sulanması için kurulan sulama sisteminin, anılan yol lapım çalışmaları sırasında tahrip edilmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen 15.000 TL zararın tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

14. Bu sebeplerle açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

15. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Konya 2. İdare Mahkemesinin 16/03/2016 tarihli ve E.2016/51, K.2016/291 sayılı görev red kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B.Konya 2. İdare Mahkemesinin 16/03/2016 tarihli ve E.2016/51, K.2016/291 sayılı GÖREV RED KARARININ KALDIRILMASINA,

29/11/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan Vekili

Muammer

TOPAL

Üye

Birol

SONER

Üye

Nilgün

TAŞ

Üye

Doğan

AĞIRMAN

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN