T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/579

KARAR NO  : 2024/230      

KARAR TR  : 03/06/2024

 

ÖZET: Dava dışı şirketin ödenmemiş prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca haczedilen gayrimenkullerinin satışı için yapılan ihalenin feshine karar verilmesi üzerine ihalenin iptal edilmesi nedeniyle, davacı tarafından yatırılan geçici teminat bedelinin iadesi için yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile geçici teminat bedelinin kanunî faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı     : K.Ö

Vekili       : Av. M.U

Davalı      : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili       : Av. S.Ç

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, müvekkili tarafından Aydın ili, Kuşadası ilçesi, ... Mahallesi ...Mevkii, ... ada, ... parsel, zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm ile 3. Kat 7 nolu bağımsız bölüme ilişkin Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Yedieylül Sosyal Güvenlik Merkezince 2022/01 talimat sayılı dosya ile yürütülen ihale sürecinde, 22/09/2022 tarihinde satış ilan ve şartnamesine uygun olarak iki adet taşınmazın geçici teminat bedeli olan 174.000 TL ödendiğini, ardından mesken vasıflı taşınmazlara ilişkin ihale süreci yürütüldüğünü, Aydın ili, Kuşadası ilçesi, ... Mahallesi ...Mevkii, ... ada, ... parsel parsel, zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün 1.170.000 TL ile müvekkile, 3. Kat 7 nolu bağımsız bölümün ise dava dışı üçüncü şahsa ihale edildiğini, devamında icra dosyasının borçluları olan kişiler tarafından, ihalenin feshi talebiyle dava açıldığını ve açılan davanın sonucunda ihalenin feshine karar verildiğini, bu kararın icra dosyasının alacaklısı olan Manisa Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü tarafından istinaf edilmiş olup, dosyanın halen istinaf incelemesinde olduğunu, ihalenin feshinin ardından müvekkili tarafından Aydın ve Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine teminatın iadesine yönelik talepte bulunulduğunu, fakat ilgili kurumlar tarafından süresi içinde herhangi bir cevap verilmediğini ileri sürerek, Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından geçici teminat bedelinin iadesi talebinin reddine yönelik idari işlemin iptaline ve ilgili işlemin iptalinin ardından geçici teminat bedeli olan 174.000 TL'nin ödeme tarihi olan 22/09/2022 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı vekili, süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi uyarınca davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşüyle, davanın görev yönünden reddini talep etmiştir.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

3. Aydın 2. İdare Mahkemesi 16/08/2023 tarih ve E.2023/661 sayılı kararı ile, "ihale sürecinde sözleşme öncesi işlemlerin ihale işlemi, dolayısıyla idari işlem olmaları nedeniyle idari yargının görev alanına girdiği kabul edilerek bu yöndeki istikrar kazanılan kararlar dikkate alındığında açılan işbu davanın idari yargı yerinin görev alanında olduğu" gerekçesiyle davalı idarenin görev itirazını reddederek görevlilik kararı vermiştir.

 

4. Davalı vekili tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.                                 

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

 

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı "6183 Sayılı Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlığa ilişkin davada, 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi gözetildiğinde iş mahkemesinin görevli olduğu" görüşüyle, 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Davacı tarafından, Aydın ile, Kuşadası ilçesi, ... Mahallesi ...Mevkii, ... ada, ... parsel zemin kat 1 numaralı bağımsız bölüm ile 3. kat 7 numaralı bağımsız bölüme ilişkin yapılan satış ihalesi kapsamında Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne ödenen 174.000,00 TL geçici teminat bedelinin iadesi için yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile 174.000,00 TL geçici teminat bedelinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada, davalı idare tarafından yapılan görev itirazının mahkemece reddi üzerine, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemi ile davalı idarece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulmuştur.

Bilindiği gibi, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, İdarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşür ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin on altıncı fıkrasının ilk cümlesinde, "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır." hükmü; on dokuzuncu fıkrasında ise, "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz." hükmü yer almıştır.

Davaya konu olayda, davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun dava dışı VİP Evrensel Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. adlı şirketten ödenmemiş prim, işsizlik primi ve damga vergisi borçlarından oluşan alacağı nedeniyle 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca başlattığı icra takibi sonucu yapılan satış ihalesi sürecinde davacı tarafından yatırılan geçici teminat bedelinin, ihalenin iptal edilmesi üzerine yasal faiziyle iadesi talebiyle görev uyuşmazlığına konu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, 5502 ve 5510 sayılı Kanun kapsamında olan alacağın tahsili için 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca başlatılan icra takibi sürecinde ödenen teminat bedelinin iadesi istemiyle açılan ve 6183 sayılı Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlığa ilişkin davada, 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi gözetildiğinde iş mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/704 Esas, 2021/709 Karar sayılı kararında da benzer hususların vurgulandığı görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle, açılan davanın adli yargı yerinde çözümü gerekmektedir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar verildi."

 

6. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının yazılı düşüncesi istenilmiştir.

 

III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCESİ

 

7. Danıştay Başsavcısı, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu ve 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereğince yapılan başvurunun kabulü gerektiği yönünde yazılı düşünce vermiştir. Yazılı düşüncenin ilgili kısmı şöyledir:

 

"5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 37. maddesinin 3. fıkrasına göre, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer Kurum alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmekte ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümünde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili bulunmaktadır.

Davalı Kurum tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre yapılan bir ihale söz konusu olmadığından ve prim alacaklarının tahsili için başlatılan icra tâkibi sonucunda haczedilen gayrimenkullerin 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan satış ihalesinin iptali üzerine geçici teminat bedelinin iadesi isteminin reddine ilişkin dava konusu işlem 6183 sayılı Kanun uyarınca tesis edildiğinden, 5510 sayılıKanunun 88. maddesinin 19. fıkrası gereğince davanın görüm ve çözümü adlî yargının görev alanında yer almaktadır."

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

8. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumuna ilişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un "Çeşitli mali hükümler" başlıklı 37. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

“Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşür ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır”

 

9. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Primlerin ödenmesi" başlıklı 88. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

 

"…Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. (Ek cümle: 18/5/2017-7020/16 md.) Cumhurbaşkanı, Kurumun 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen alacakları için anılan Kanunun 48/A maddesini; en az üç yıl süreyle prim yükümlüsü olup son üç yıl içerisinde verilmesi gereken bildirgeleri kanuni sürelerinde vermiş olanlardan başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borcunu borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödeyememiş olanlar hakkında uygulatmaya ve uyumlu prim borçlularını belirlemeye yetkilidir. (Ek cümleler: 28/11/2017-7061/87 md.) 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesine göre Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince reddiyat yapılması durumunda anılan maddenin birinci fıkrasına göre yapılacak mahsuptan sonra Kurumun prim ve diğer alacaklarından muaccel olanlara mahsup yapılır. Kurumun tahsil ettiği prim ve diğer alacaklardan reddi icap edenler, istihkak sahiplerinin Kuruma olan muaccel borçlarına mahsubundan sonra Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan muaccel borçlara mahsup edilmek üzere reddolunur. Bu suretle yapılan ödemelerde, reddedilen tutarın Kuruma ve/veya alacaklı tahsil dairesinin hesabına geçtiği tarihte ödeme yapılmış sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Kurum tarafından müştereken belirlenir.

Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.

Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.

Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz..."

 

10. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."

 

11. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

 

12. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

13. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

14. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un  "Tahsili, Tahsili Emval Kanununa atfedilen alacaklar" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"Muhtelif kanunlarda Tahsili Emval Kanununa göre tahsil edileceği bildirilen her çeşit alacaklar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur."

 

15. 6183 sayılı Kanun'un "Gayrimenkul malların, gemilerin haczi" başlıklı 88. maddesi şöyledir:

 

"Her türlü gayrimenkul malların, gemilerin haczi sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi suretiyle yapılır.(Ek cümleler: 16/6/2009-5904/25 md.) Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Gayrimenkul haczi, bunların hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Ancak borçlunun başkaca bir geliri yoksa kendisinin ve ailesinin geçimleri için kafi miktarda mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktarı borçluya bırakılır.

Alacaklı tahsil dairesi, haczedilen gayrimenkul ve gemilerin idaresi ve işletilmesi, menfaat ve hasılatın toplanması için gereken tedbirleri alır."

 

 

16. 6183 sayılı Kanun'un "Satış ve satış komisyonları" başlıklı 90. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik:15/4/2021-7316/3 md.)

Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca fiziki veya elektronik ortamda açık artırma ile satılır. Satış komisyonunun oluşumu alacaklı amme idarelerince belirlenir.

Komisyonun çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir."

 

17. 6183 sayılı Kanun'un "Gayrimenkullere değer biçme" başlıklı 91. maddesi şöyledir:

 

"Satışa çıkarılacak gayrimenkullere bilirkişinin mütalaası alınmak suretiyle satış komisyonu tarafından rayiç değer biçilir."

 

18. 6183 sayılı Kanun'un "Gayrimenkul satışında ilan" başlıklı 93. maddesi şöyledir:

 

"Alacaklı tahsil dairesi gayrimenkul satışını, artırma tarihinden en az 15 gün önce başlamak şartıyla ilan eder. İlanların yer, müddet ve şekillerine ait umumi esaslar Maliye Vekaletince tayin olunur.

İlanda, satışın yapılacağı yer, gün, saat ve satılacak gayrimenkulün durumu ile vasıfları gösterilir.

İlanın birer örneği, borçluya, vekil veya mümessiline ve gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı bulunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunur."

 

19. 6183 sayılı Kanun'un "İhalenin neticesi fesih ve tescil" başlıklı 99. maddesi şöyledir:

 

"Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri 50.000 Yeni Türk Lirasını aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamaz. Tescil için tapu dairesine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet edilmişse şikayetin intacından sonra yapılır."

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

20. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 03/06/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin, anılan Kanun'un 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

21. Raportör-Hâkim Süleyman ARIDURU'nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

22. Dava, Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ihale sürecinde iki adet taşınmazın geçici teminat bedeli olan 174.000 TL'nin davacı tarafından ödendiği, Aydın ili, Kuşadası ilçesi, ... Mahallesi ...Mevkii, ... ada, ... parsel parsel zemin kat, 1 nolu bağımsız bölümün 1.170.000 TL ile müvekkile, 3. Kat 7 nolu bağımsız bölümün ise dava dışı üçüncü şahsa ihale edildiği, devamında icra dosyasının borçluları olan kişiler tarafından ihalenin feshi talebiyle dava açıldığı ve açılan davanın sonucunda ihalenin feshine karar verildiği, ihalenin feshinin ardından davacı tarafından Aydın ve Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine teminatın iadesine yönelik talepte bulunulduğu fakat ilgili kurumlar tarafından süresi içinde herhangi bir cevap verilmediği ileri sürülerek, Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından geçici teminat bedelinin iadesi talebinin reddine yönelik idari işlemin iptaline ve ilgili işlemin iptalinin ardından geçici teminat bedeli olan 174.000 TL'nin ödeme tarihi olan 22/09/2022 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

23. Dosyanın incelenmesinden; davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun, dava dışı VİP Evrensel Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketinin ödenmemiş prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca icra takibi başlattığı ve bu icra takibi sonucunda haczedilen gayrimenkullerin 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle satışı için yapılan ihalede, Aydın ili, Kuşadası ilçesi, ... Mahallesi ...Mevkii, ... ada, ... parsel, zemin kat, 1 numaralı bağımsız bölümün davacı adına ihale edildiği, ancak davalı Kurum alacağının tahsili amacıyla başlatılmış icra takibinin borçluları tarafından açılan ihalenin feshi davasında, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 14/02/2023 tarih ve E.2022/435, K.2023/82 sayılı kararı ile ihalenin feshine karar verilmesi üzerine ihalenin iptal edilmesi nedeniyle, davacı tarafından yatırılan geçici teminat bedelinin iadesi için yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile geçici teminat bedelinin kanunî faiziyle birlikte iadesi için dava açıldığı anlaşılmaktadır.

 

24. Buna göre, mülga 506 sayılı Kanun'un 134. maddesinde, bu Kanun'un uygulamasından doğan uyuşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde görüleceğinin hüküm altına alındığı yine, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğinin düzenlendiği; davada, prim alacaklarının tahsili için başlatılan icra tâkibi sonucunda haczedilen gayrimenkullerin 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan satış ihalesinin iptali üzerine geçici teminat bedelinin iadesinin talep edildiği anlaşıldığından, 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi delaletiyle 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

25. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun kabulü ile Aydın 2. İdare Mahkemesinin 16/08/2023 tarih ve E.2023/661 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Aydın 2. İdare Mahkemesinin 16/08/2023 tarih ve E.2023/661 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

03/06/2024 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

        Başkan Vekili                 Üye                                Üye                                    Üye

            Kenan                       Nilgün                           Doğan                                 Eyüp

          YAŞAR                       TAŞ                           AĞIRMAN                        SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                        ÇALIŞKAN