T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/471

KARAR NO  : 2021/456     

KARAR TR  : 20/09/2021

 

ÖZET: Davalı idarece yaptırılan yol çalışmasında davalı şirket tarafından yer altına döşenen kablolara zarar verildiğinden bahisle ve söz konusu zararın giderilmesi istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

 

Davacı     : D.C. Mühendislik Limited Şirketi

Vekili       : Av. H.C.

Davalı      : Rize İl Özel İdaresi

Vekili       : Av. R.D.S.

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Jandarma Genel Komutanlığı'nın Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi (JEMUS) Tesisi Kurulması İşi kapsamında Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, Huser Yaylası sınırları içerisinde döşenen kabloların, davalı idarece yaptırılan yol çalışması nedeniyle kullanılamaz hale getirildiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. İdari Yargıda

2. Rize İdare Mahkemesinin E.2020/185, K.2020/189 sayılı dosyasında 13/03/2020 tarihinde, "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3. ve 15/1-a. hükümleri uyarınca davanın görev yönünden reddine" karar verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:    

"...İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün 29.01.2018 tarih ve E:2018/30. K:2018/60 sayılı kararında; karayolu yapımı sırasında mülkiyeti davacıya ait taşınmaza, davalı idare tarafından, plan ve proje kapsamı haricinde, hafriyat dökülmek suretiyle taşınmazın yapısının bozulduğu iddiasıyla, meydana gelen zararın tazmini söz konusu olduğundan, davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı, belirtilen duruma ve davanın niteliğine göre, idarenin ayni bir hakka müdahalesinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi işin esasını teşkil etmekte olup, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin ya da böyle bir tasarruf nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu belirtilmiştir.

Benzer şekilde, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün 25.02.2019 tarih ve E:2018/838. K:2019/123 sayılı kararında da "Davacıların taşınmazının yakınında karayolu yapımı sırasında çıkan hafriyatın dereye dökülmesi sonucu yükselip yönünü değiştiren derenin suları nedeniyle davacıların taşınmazını kullanamamalarından doğan zararın tazmini istemiyle açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğine" karar verilmiştir.

Uyuşmazlıkta; Jandarma Genel Komutanlığı'nın Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi (JEMUS) Tesisi Kurulması İşi kapsamında Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, Huser Yaylası sınırları içerisinde şirketçe döşenen kabloların, söz konusu yaylada yapılan yol çalışmaları sırasında yüklenici firma tarafından kullanılamaz hale getirildiği iddiasıyla meydana gelen zararın tazmini istemi söz konusu olduğundan, davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuzdur.

Bu durumda, yukarıda yer verilen hükümler ve yapılan açıklamalar ışığı altında olay değerlendirildiğinde; idarenin ayni bir hakka müdahalesinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi işin esasını teşkil etmekte olup, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin ya da böyle bir tasarruf nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır."

3. Davacı vekili, benzer yöndeki taleple bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

B. Adli Yargıda

4. Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, E.2020/130, K.2021/26 sayılı dosyada 17/02/2021 tarihinde, "Davanın HMK 1 14/l-b. I 15/2 maddeleri uyarınca usulden reddine" karar vermiş, bu karar da istinaf edilmeksizin 09/06/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...Rize Valiliği, İl Jandarma Komutanlığı 28/06/2017 tarih ve 6100-16242-17 sayılı yazısı ile davacı şirkete davalı Rize İl Özel İdaresine gerekli izin başvurularını yapması için izin vermiş olup ayrıca davacı şirketin Pazar (Rize) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/6 D. İş sayılı delil tespiti dosyasında yaptırdığı keşif ve alınan 04/08/2019 tarihli fen bilirkişi raporunda zararın yol güzergahı üzerinde olduğu belirtilmiştir. Davaya konu somut olayda meydana geldiği belirtilen zarar, proje dışında (örneğin bir başka taşınmazda) veya projeye aykırı iş görülmesinden değil, bizzatihi proje güzergahında yapılan işlerden kaynaklıdır. O halde davanın Rize İl Özel İdaresi aleyhine açılan bu davada görevli yargı kolu idari yargıdır..."

III. İLGİLİ HUKUK

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

"1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

6. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 20/09/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun’un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

7. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:                  

8. Dava, davalı Rize İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan yaylalara ulaşım için yeşil yol projesi kapsamında yolların betonlanması ve taş duvar örülmesi işi sırasında davacı şirket tarafından evvelce yer altına döşenen enerji nakil hattı kablolarına zarar verildiğinden bahisle ve söz konusu zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

9. İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

10. Bu sebeplerle açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

11. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Rize İdare Mahkemesinin 13/03/2020 tarihli ve E.2020/185, K.2020/189 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Rize İdare Mahkemesinin 13/03/2020 tarihli ve E.2020/185, K.2020/189 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

20/09/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Celal Mümtaz

AKINCI

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN