T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2018/457

            KARAR NO : 2018/592

            KARAR TR: 22.10.2018

ÖZET: Sümer Holding A.Ş. bünyesinde (SAGEM'de) çalışmakta iken bu kurumun özelleştirme kapsamına alınması sebebiyle TÜBİTAK BUTAL (Bursa Test Analiz Laboratuvarı)'da çalışmaya başlayan davacı tarafından, yaş haddinden emekli olmasına kadar geçen süre için tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk

 

 

 

 

 

 

 

KARA R        

                                                                                 

Davacı    : Z.K.

Vekili       : Av. K.A.

Davalı     : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu

Vekili       : Av. B.Ş.

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sümer Holding AŞ bünyesinde çalışmakta iken bu kurumun özelleştirme kapsamına alınması sebebiyle 01.04.1996 tarihi itibariyle TÜBİTAK Bursa Test Analiz Laboratuvarı (BUTAL)' da çalışmaya başlayan davacı tarafından, yaş haddinden 3.3.2015 tarihinde emekli olmasına kadar geçen süre için tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi için yaptığı 11.4.2016 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ: 7.11.2017 gün ve E:2016/3193, K:2017/3067 sayı ile, davacının 1975-1996 yılları arasında Sümer Holding Aş bünyesinde yer alan Sagem ( Bursa Araştırma Geliştirme ve Eğitim İşletmesinde) müdür yardımcısı olarak çalıştığı, çalıştığı kuruluşun 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 19.01.1996 tarih ve 96/2 nolu kararı ile imzalanan devir protokolü ile TÜBİTAK'a devredildiği, devrin gerçekleştiği 01.04.1996 tarihinden emekli olduğu tarihe kadar 5434 sayılı Kanunun ek 71 maddesince tanınan hak çerçevesinde Emekli Sandığı ile ilişkisini devam ettirerek çalışmaya devam ettiği, 1975-1996 yılları arasındaki çalışmasına karşılık olarak 20 yıl üzerinden kendisine emekli ikramiyesi ödendiği, davacının TÜBİTAK Butal'da(Bursa Test Analiz Laboratuvarı), 01.04.1996 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalayarak çalışmaya başladığı, yaş haddinden emekli olduğu tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğü, hizmet sözleşmesiyle çalıştığı TÜBİTAK Butal'daki çalışmaları karşılığı emekli ikramiyesinin ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; davacının İş Kanunu hükümlerine göre ve hizmet sözleşmesi ile çalışmasına devam ettiği, TEZ-KOOP İş Sendikası'na dayanışma aidatı ödeyerek üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden faydalandığı göz önüne alındığında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün Adli Yargının (İş Mahkemeleri) görev alanında bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 27. İŞ MAHKEMESİ: 10.4.2018 gün ve E:2018/89, K:2018/150 sayı ile, davacının birleşen TC Emekli Sandığı İştirakçisi ve kamu görevlisi olarak göreve başladığı, söz konusu görevini 15.4.1996 tarihine kadar sürdürdüğü, daha sonra da TÜBİTAK bünyesinde çalışmasına devam ettiği, 3.3.2015 tarihi itibariyle 65 yaşını doldurması nedeniyle emekliye ayrıldığı, uyuşmazlık konusu olayla ilgili yargılama yapma görevinin Mahkemelerine ait olmadığı, zira Mahkemelerinin görevlerinin yasa ile sınırlı şekilde belirlendiği ve HSYK nın 20.11.2012 tarih 2783 sayılı kararı gereğince münhasıran sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan ve Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olduğu uyuşmazlıklarla ilgili yargılama yapmaya yetkili ve görevli olduğu, ayrıca davacının 5434 sayılı Yasa gereğince memur statüsünde çalışmasını devam ettirmiş olması nedeniyle uyuşmazlık konusu olayla ilgili yargılama yapma görevinin de yine Mahkemelerine ait olmayıp 5510 sayılı yasanın 104. Maddesi gereğince 5434 sayılı yasa hükümlerince İdari Yargıya ait olduğu sonucuna varılmış olup, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle iş bu davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu öne sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Sümer Holding A.Ş. bünyesinde SAGEM'de çalışmakta iken bu kurumun özelleştirme kapsamına alınması sebebiyle 01.04.1996 itibariyle TÜBİTAK BUTAL (Bursa Test Analiz Laboratuvarı)'da çalışmaya başlayan davacı tarafından, yaş haddinden 03 .03.2015 tarihinde emekli olmasına kadar geçen süre için tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı 11.04.2016 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasanın 125. maddesinde, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun "Kuruluşlardaki Personelin Nakli" başlıklı 22. maddesinde; "Özelleştirme programına alınan kuruluşlarda (iştirakler hariç) ilgili kuruluş veya İdare tarafından istihdam fazlası personel belirlenmesi ya da bu kuruluşların kısmen veya tamamen satışı nedeniyle kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi, devredilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması, tasfiye edilmesi halinde; bu kuruluşlarda programa alınma tarihi itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak veya sözleşmeli statüde çalışmakta olanlar ile iş kanunlarına tâbi olarak görev yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul başkanı, daire başkanı, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürü, müfettiş ve müfettiş yardımcısı, müşavir ve başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle görev yapan personel, kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere yukarıda belirtilen işlemlerin tamamlanmasından itibaren onbeş gün içerisinde İdare tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Nakil hakkı tanınan bir kadro veya pozisyonda görev yapmakta iken İdare tarafından ihdas edilen ve iş kanunlarına tâbi olan kadrolara atanmayı kabul edenler ile kuruluş özelleştirme programına alındıktan sonra kuruluşa naklen veya açıktan atananlar bu madde ile getirilen nakil hakkından yararlanamaz. İdare, özelleştirme programındaki kuruluşlarda nakil hakkı kapsamında yer alan kadro ve pozisyonlardan boş bulunanları iptal etmeye, kadro ve pozisyonların yerini, aynı kuruluş bünyesindeki şirketler veya işyerleri arasında değiştirmeye yetkilidir. Özelleştirme programındaki herhangi bir kuruluşun personeli, İdare tarafından özelleştirilecek kuruluşlarda görevlendirilebilir ve yetkilendirilebilirler.

Bu maddenin birinci fıkrasına göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen personelin, kuruluşun kamu tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihten, yeni kurumlarında göreve başlayacakları tarihi takip eden aybaşına kadar geçecek süreye ilişkin olarak eski kadro veya pozisyonlarına ait aylık, ücret, varsa ikramiye ve ücrete bağlı diğer malî hakları ile yeni kurumlarında göreve başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki sosyal hak ve yardımları (harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı) Özelleştirme Fonundan ödenir ve bunlardan T.C. Emekli Sandığına tâbi olanların bu süre içinde Sandıkla olan ilgileri devam eder. Eski görev yerinden alınan aylık ve diğer malî haklar için borç çıkarılmaz ve kurumlar arasında herhangi bir hesaplaşma yapılmaz. Personelin Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihten yeni görev yerlerine başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki aylık ve ücretlerindeki artışlar, beşinci ve altıncı fıkraların uygulanmasında dikkate alınmaz. Bu personelden nakil sürecinde emekli olanlara T.C. Emekli Sandığınca ödenen emekli ikramiyeleri, makam, görev ve temsil tazminatları ile ölüm yardımları, ödenmesini takiben iki ay içerisinde faturası karşılığında Hazine tarafından T.C. Emekli Sandığına ödenir.... İş kanunlarına tâbi olarak çalışmakta iken, bu madde gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez ve bunların önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına esas hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır "

5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanun'un Ek 71.maddesinde "Sosyal güvenlik bakımından T.C. Emekli Sandığına tabi bir görevde bulunmakta iken, özelleştirme programına alınan kuruluşların bu Kanuna göre emeklilik hakkı tanınan kadro ve pozisyonlarına atananlarla, bu kuruluşların özelleştirilmeleri sonucu sermayelerindeki kamu payı % 50'nin altına düşenler ile bunlardan anonim şirkete dönüştürülüp dönüştürülmediğine bakılmaksızın satılan veya devredilenlerde T.C. Emekli Sandığına tabi olarak çalışan personelden isteyenlerin Sandıkla ilgileri devam eder. Ancak bu kuruluşların sermayelerindeki kamu payının %50'nin altına düştüğü tarihten, anonim şirket statüsünde olmayanların satışı veya devri tarihinden sonra Sandığa tabi olarak geçen süreler için emeklilik ikramiyesi ödenmez.

Bu madde gereğince T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilenlere ve bu Kanuna tâbi olarak çalışmakta iken bu kuruluşların özelleştirilmesi, faaliyetinin durdurulması, kapatılması veya tasfiye edilmesinden önce emeklilik, malûliyet veya ölüm nedeniyle görevlerinden ayrılmış olup da kendilerine veya dul ve yetimlerine T.C. Emekli Sandığınca aylık bağlanmış olanlara ödenen emekli ikramiyesi, makam, görev ve temsil tazminatları ile ölüm yardımları ödenmesini takip eden iki ay içinde faturası karşılığında Hazine tarafından T.C. Emekli Sandığına ödenir."

Hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 1975-1996 yılları arasında Sümer Holding A.Ş bünyesinde yer alan SAGEM (Bursa Araştırma Geliştirme ve Eğitim İşletmesinde) müdür yardımcısı olarak çalıştığı, çalıştığı kuruluşun 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 19.1.1996 tarih ve 96/2 nolu kararı ile imzalanan devir protokolü ile TÜBİTAK'a devredildiği, devrin gerçekleştiği 1.4.1996 tarihinden emekli olduğu 03.03.2015 tarihine kadar 5434 sayılı Kanunun ek 71 maddesince tanınan hak çerçevesinde Emekli Sandığı ile ilişkisini devam ettirerek çalışmaya devam ettiği, 1979-1996 yılları arasındaki çalışmasına karşılık olarak 16 yıl üzerinden kendisine emekli ikramiyesi ödendiği, davacının TÜBİTAK BUTAL'da (Bursa Test Analiz Laboratuvan), 1.4.1996 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalayarak çalışmaya başladığı, yaş haddinden emekli olduğu 3.3.2015 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğü, hizmet sözleşmesiyle çalıştığı TÜBİTAK BUTAL'daki çalışmaları karşılığı emekli ikramiyesinin ödenmesi istemiyle 11.4.2016 tarihinde yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Dosya kapsamında mevcut olan devir protokolüne göre memur listesiyle TÜBİTAK'a devredilen davacının protokolün 4.maddesinden tüm özlük haklarıyla devredildiği işçilerin ise kıdem tazminatlarının TÜBİTAK tarafından üstlenileceği düzenlenerek memur olan davacının emekli ikramiyesine yönelik hakkının korunacağının anlaşılması gerektiği gibi davacı TÜBİTAK'a devri ile hizmet sözleşmesi kapsamında çalışmaya başlasa bile Emekli Sandığı ile ilişkisinin devam ettirilmesi talebinde bulunduğu, TÜBİTAK tarafından emekli keseneklerinin 5434 sayılı Kanun kapsamında yatırılarak iştirakçiliğinin devam ettirildiği, İş Kanunu kapsamında kıdem tazminatı ödenecek personel konumunda olmadığı, bu sebeplerle ve yukarıda sözedilen mevzuat hükümleri uyarınca davacı tarafından açılan davanın, görüm ve çözümünün idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 7.11.2017 gün ve E:2016/3193, K:2017/3067 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 7.11.2017 gün ve E:2016/3193, K:2017/3067 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ