Hukuk Bölümü 2010/39 E., 2010/208 K.

"İçtihat Metni"

Davacı : Y. C.

Davalılar : 1- Sarıçam Nüfus Müdürlüğü 2- V. Cc

O L A Y : Davacı dava dilekçesinde; 06.02.2006 tarihinde M. E. A. ile Mustafalar Köyü'nde Köy Muhtarı V. C. tarafından nikahlarının kıyılarak evlilik cüzdanının kendilerine teslim edildiğini; eşi M. E. A.'ın 31.03.2009 tarihinde vefat ettiğini; yasal işlemleri yapmak üzere resmi kurumlara başvurduğunda, "resmi nikahlarının olmadığını ve adı geçenin eşi olarak görülmediğini" öğrendiğini; yaptığı araştırmalarda, nikahlarını kıyan Mustafalar Köyü muhtarının, nikahlarını nüfus idaresine bildirmediğini ve hatta muhtarlıktaki defterdeki nikah kayıtlarına çarpı koymak suretiyle, kendi kendine iptal ettiğini öğrendiğini; yasal işlemleri yapabilmek ve mağduriyetinin önlenmesi için, 06.02.2006 tarihinde evlendiğinin nüfus idaresine tescil edilmesinin gerektiğini ifade ederek, sonuçta; M. E. A. ile 06.02.2009 tarihinde nikahlarını kıyan Mustafalar Köyü muhtarının haksız şekilde evlilik kayıtlarını tek taraflı olarak iptali nedeniyle, Sarıçam Nüfus Müdürlüğü tarafından tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 2. AİLE MAHKEMESİ: 09.07.2009 gün ve E:2009/486, K:2009/677 sayı ile, davacının duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ettiği; davalı nüfus temsilcisinin duruşmadaki beyanında, davacının davasını kanıtlamasını istediği; davalı V. C.'in duruşmadaki beyanında, açılan davayı kabul etmediğini, bir dönem Adana İli, Sarıçam ilçesi, Mustafalar köyü muhtarlığı yaptığını, halen muhtar olmadığını, davacı ile halen ölü olan M. E. A. isimli şahısların muhtarlığa evlenmek için müracaat ettiklerini, nüfus kayıtlarında eksiklik olduğu için başvuruyu kabul etmediğini, nikah işleminin gerçekleşmediğini bildirmiş olduğu; taraflara ilişkin nüfus kayıtlarının dosyaya celp edilerek incelendiği; davacının, evlilik işleminin tespiti istemi ile işbu davayı açtığı; dava dilekçesinin içeriği dikkate alındığında, davanın idare mahkemesinde görülmesinin icap ettiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı bu kez, M. E. A. ile 06.02.2009 tarihinde nikahlarını kıyan Mustafalar Köyü muhtarının haksız ve hukuka aykırı şekilde evlilik kayıtlarını tek taraflı olarak geçersiz sayması tasarrufunun iptali ve evliliklerinin tescil edilerek Sarıçam Nüfus Müdürlüğü'ne bildirim yapılmasına karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ: 12.11.2009 gün ve E:2009/1490, K:2009/1402 sayı ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Aile Hukuku" başlıklı 2. Kitabının Birinci Kısmında evlilik hukuku ile ilgili hükümlerin düzenlendiği, söz konusu kısımda yer alan 134. maddede; birbiriyle evlenecek erkek ve kadının, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvuracakları, evlendirme memurunun, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde ise muhtar olduğu, 137. maddede; evlendirme memurunun, evlenme başvurusunu ve buna eklenmesi gereken belgeleri inceleyeceği, başvuruda bir noksanlık görürse bunu tamamlayacağı veya tamamlattıracağı, başvurunun usulüne uygun olarak yapılmadığı veya evleneceklerden birinin evlenmeye ehil olmadığı ya da evlenmeye yasal bir engel bulunduğu anlaşılırsa, evlenme başvurusunun reddolunarak durumun evleneceklere yazıyla hemen bildirileceği, 138. maddesinde ise; evleneceklerden her birinin evlendirme memurunun ret kararına karşı mahkemeye başvurabileceği ve itirazın, evrak üzerinde incelenip kesin karara bağlanacağı hükümlerine yer verilmiş olduğu; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinde; bu Kanunun amacının, aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemek olduğu, bu Kanunun, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerine dair hükümleri kapsadığı, "Aile Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 4. maddesinin 1. bendinde ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin Aile Mahkemelerinin görevinde olduğu hükmünün yer aldığı; dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, " .. M. E. A. adlı şahısla Sarıçam İlçesi, Mustafalar Köyü Muhtarı V. C. tarafından 06.02.2006 tarihinde kıyılan nikah ile M. E. A. adlı şahısla evlendiği, eşinin 31.03.2009 tarihinde vefat etmesi üzerine resmi işlemler için başvuruda bulunduğu sırada ilgili muhtarın evlilik işlemini nüfus müdürlüğüne bildirmediğinden bahisle evliliklerinin nüfusa tescili istemiyle" açılan dava neticesinde verilen Adana 2. Aile Hukuk Mahkemesinin 09.07.2009 tarih ve E:2009/486, K:2009/677 sayılı kararıyla; dava dilekçesinin içeriği dikkate alındığında davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddedilmesi üzerine, davacının, Mustafalar Köyü Muhtarı V. C. tarafından 06.02.2006 tarihinde kıyılan nikahının, muhtar tarafından iptal edilerek Sarıçam Nüfus Müdürlüğüne bildirimi yapılmadığından bahisle evliliğinin geçersiz sayılmasına ilişkin tasarrufun iptali ile evliliğinin tescil edilerek Sarıçam Nüfus Müdürlüğüne bildirimin yapılması yönünde karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; olayda, muhtar tarafından kıyılan nikahın nüfus müdürlüğüne bildirilmemesinden kaynaklanan uyuşmazlığın aile hukukunun bir alt dalı olan evlilik hukuku ile ilgili olduğu, aile hukukundan kaynaklanan iş bu uyuşmazlığın görümünün de Aile Mahkemelerinin görevinde bulunduğunun açık olduğu, bu itibarla; uyuşmazlığın görüm ve çözümünün Mahkemelerinin (idari yargının) görev alanında bulunmadığı, adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle; davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Ramazan TUNÇ, Sıddık YILDIZ, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU'nun katılımlarıyla yapılan 01.11.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA'nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

Dava Davacının, Köy Muhtarı tarafından kıyılan nikahının, daha sonra muhtar tarafından tek taraflı olarak iptal edilerek Nüfus Müdürlüğüne bildirilmediğinden bahisle, evlilik kaydının Sarıçam Nüfus Müdürlüğü tarafından tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un, "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı, aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemektir.

Bu Kanun, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerine dair hükümleri kapsar." hükmüne;

"Aile mahkemelerinin görevleri" başlıklı 4. maddesinde; "Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler:

1. 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,

2. 20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi,

3. Kanunlarla verilen diğer görevler." hükmüne yer verilmiştir.

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun, "Aile Hukuku" başlıklı "İkinci Kitabının" "Birinci Kısmı"nda "Evlilik Hukuku"na ilişkin hususlar düzenlenmiş; "Evlenme" başlıklı Birinci Bölümünün "Evlenme Başvurusu ve Töreni" üst başlığını taşıyan "Üçüncü Ayrım"ında yer alan 134. maddesinde; birbiriyle evlenecek erkek ve kadının, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvuracakları; evlendirme memurunun, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtar olduğu; 135. maddesinde; başvurunun, evlenecekler tarafından yazılı veya sözlü olarak yapacağı; 136. maddesinde; erkek ve kadından her birinin, nüfus cüzdanı ve nüfus kayıt örneğini, önceki evliliği sona ermiş ise buna ilişkin belgeyi, küçük veya kısıtlı ise ayrıca yasal temsilcisinin imzası onaylanmış yazılı izin belgesini ve evlenmeye engel hastalığının bulunmadığını gösteren sağlık raporunu evlendirme memurluğuna vermek zorunda olduğu; 137. maddesinde; evlendirme memurunun, evlenme başvurusunu ve buna eklenmesi gereken belgeleri inceleyeceği, başvuruda bir noksanlık görürse bunu tamamlayacağı veya tamamlattıracağı, başvurunun usulüne uygun olarak yapılmadığı veya evleneceklerden birinin evlenmeye ehil olmadığı ya da evlenmeye yasal bir engel bulunduğu anlaşılırsa, evlenme başvurusunun reddolunacağı ve durumun evleneceklere yazıyla hemen bildirileceği; 138.maddesinde; evleneceklerden her birinin evlendirme memurunun ret kararına karşı mahkemeye başvurabileceği, itirazın, evrak üzerinde incelenip kesin karara bağlanacağı, ancak, mutlak butlan sebeplerinden birinin bulunduğuna ilişkin ret kararlarına karşı açılan davaların, basit yargılama usulüyle ve Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasıyla görüleceği; 139.maddesinde; evlendirme memurunun, evlenme koşullarının varlığını tespit ederse veya ret kararı mahkemece kaldırılırsa, evleneceklere evlenme gün ve saatini bildireceği veya isterlerse evlenme izni belgesini vereceği, evlenme izni belgesinin, verildiği tarihten başlayarak altı ay içinde evleneceklere herhangi bir evlendirme memuru önünde evlenebilme hakkını sağlayacağı; 140.maddesinde; evlenme koşullarının bulunmadığının anlaşılması veya belgelerin verilmesinden başlayarak altı ayın geçmesi hâlinde, evlendirme memurunun evlenme törenini yapamayacağı; 141.maddesinde; evlenme töreninin, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılacağı, ancak, törenin evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabileceği; 142.maddesinde; evlendirme memurunun, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini soracağı, evlenmenin, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşacağı, memurun, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklayacağı; 143.maddesinde; evlenme töreni biter bitmez evlendirme memurunun eşlere bir aile cüzdanı vereceği, aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreninin yapılamayacağı, evlenmenin geçerli olmasının dinî törenin yapılmasına bağlı bulunmadığı; 144.maddesinde; evlenme işleminin, evlenme kütüğünün, evlenmeye ilişkin yazışma ve evlenme ile ilgili diğer konuların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

Öte yandan, 4722 sayılı "Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un "Aile Hukuku" başlığını taşıyan Üçüncü Bölüm'ünde yer alan 9. Maddesinde; evliliğin kurulması ve sona ermesinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabi olduğu; Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce eski hukuka göre kurulmuş olan evliliklerin, Türk Medeni Kanununa göre de geçerliliğini koruyacağı; eski hukuka göre sona ermiş olan evliliklerin, bu Kanuna göre de sona ermiş sayılacağı; eski hukuka göre geçerli olmayan evlenmenin iptalinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabi bulunduğu; Türk Medeni Kanununun evliliğin genel hükümlerine ilişkin düzenlemelerinin, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan evlilikler hakkında da geçerli olduğu ifade edilmiştir.

Dava dosyalarının incelenmesinden; davacının, M. E. A. adlı kişiyle Sarıçam İlçesi, Mustafalar Köyü Muhtarı Veli Ceren tarafından 06.02.2006 tarihinde kıyılan nikah ile evlendiği, eşinin 31.03.2009 tarihinde vefat etmesi üzerine, resmi işlemler için başvuruda bulunduğu sırada ilgili muhtarın evlilik işlemini nüfus müdürlüğüne bildirmediğinden bahisle evliliklerinin nüfusa tescili istemiyle" adli yargı yerinde; Köy Muhtarı tarafından kıyılan nikahının, muhtar tarafından iptal edilerek Sarıçam Nüfus Müdürlüğüne bildirimi yapılmadığından bahisle evliliğinin geçersiz sayılmasına ilişkin tasarrufun iptali ile evliliğinin tescil edilerek Sarıçam Nüfus Müdürlüğüne bildirimin yapılması yönünde karar verilmesi istemiyle de idari yargı yerinde dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda; Köy Muhtarı tarafından kıyılan davacıya ilişkin nikahın, aynı muhtar tarafından iptal edilerek Nüfus Müdürlüğüne bildiriminin yapılmadığı nedeniyle, evlilik kaydının Nüfus Müdürlüğü tarafından tesciline karar verilmesinin istenildiği hususları gözetildiğinde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun, Aile Mahkemelerinin görevlerini düzenleyen 4. maddesinde belirtilen; "4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler" kapsamında, 4721 sayılı Kanunun "Aile Hukuku" başlıklı "İkinci Kitabının" "Birinci Kısmı"nda yer alan "Evlilik Hukuku"na ilişkin hükümleri çerçevesinde, Aile Mahkemeleri tarafından çözümleneceği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Adana 2. Aile Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 2. Aile Mahkemesi'nce verilen 09.07.2009 gün ve E:2009/486, K:2009/677 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 01.11.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.