T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/492

KARAR NO  : 2021/448     

KARAR TR  : 20/09/2021

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan davacı vekilince yapılan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

K A R A R

 

Davacı       : V.E.H.

Vekili         : Av. S.S.G.

Davalılar   : Gaziantep Valiliği (Göç İdaresi İl Müdürlüğü)

Vekili         : Av. H.S.

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı, Suriye uyruklu olup, T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından adına tanzim edilen geçici koruma kimlik belgesinde, adının Va., soyadının Al., baba adının Salih, ana adının A. olarak tanzim edildiğini, gerçek adının V. soyadının Alh. baba adının M. ana adının L. olduğunu, bu yanlışlık neticesinde mağduriyet yaşadığını, bu sebepten dolayı M. ve L. oğlu 21/01/1993 Halep doğumlu V. Alh. olduğunun tespiti ve kimlik kaydının bu şekilde tashihine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Gaziantep 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, E.2018/76, K.2019/18 sayılı dosyada 07/03/2019 tarihinde; "Davanın Reddine" karar vermiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

         

"...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının Suriye Arap Devleti Uyruklu olduğı, Türkiye Cumhuriyet vatandaşlığının bulunmadığı, dava konusu talebinin göç idaresi tarafından verilen geçici koruma kimlik belgesindeki isminin, soy isminin, baba adının ve ana adının düzeltilmesine ilişkin olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davacı, geçici koruma belgesindeki kayıtların düzeltilmesini talep etmiş olsa da, bu belgenin nüfus kaydı mahiyetinde olmadığı, idari işlemle düzenlenen bir belge olduğu, yalnızca nüfus idaresi tarafından düzenlenen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi hususunda Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Türk Medeni Kanunu uyarınca mahkememizin görevli olduğu, Ancak davacının Suriye Arap Devleti vatandaşı olması, Medeni Kanunun 27. Maddesi ve 5490 sayılı nüfus kanunu nazara alındığında idari işlemle düzenlenen Türk vatandaşı olmayan kişilerle ilgili kimlik belgesindeki düzeltme işlemlerinin mahkememizin görev alanı dışında olduğu, Zira davacının Türk Vatandaşı olmadığından ortada düzeltilmesini gerektirir bir nüfus kaydı bulunmadığı, Bu nedenle davacının iş bu davadaki talebi yönünden ilgili idare görevli olup..."

 

3. Davacı vekili, benzer yöndeki taleple bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Gaziantep 1. İdare Mahkemesi, E.2021/31, K.2021/59 sayılı dosyada 27/01/2021 tarihinde, "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine" karar vermiş, bu kararın da istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"...6458 sayılı Kanun kapsamındaki yabancılara 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca yabancı kimlik numarası verileceği, bunlar için yabancılar kütüğünün tutulacağı; yabancıların adresleri, nüfus kayıtları ile yabancı kimlik bilgilerinin emniyet ve asayiş, çalışma hayatı, eğitim ve sağlık gibi pek çok alanda kullanılıyor olmasının kamu düzeni, sağlığı ve güvenliği açısından hassas bir durum meydana getirdiği, yabancıların kayıtlarına ilişkin hata ve düzeltmelerin basit bir kayıt düzeltme olarak ele alınması halinde kamu düzeni, sağlığı ve güvenliği açısından sakıncalar oluşabileceği gibi Türkiye'de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelikte de nüfus olaylarında yapılacak düzeltmeler konusunda uygulanacak usul hususunda 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na atıf yapıldığı da dikkate alındığında, 5490 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin işbu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1.maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi; "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme" olarak tanımlanmıştır.

 

6. Aynı Kanun'un 14. maddesi şöyledir:

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.”

7. Söz konusu Kanun'un "incelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesinde de, "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." düzenlemesine yer verilmiştir.                 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

8. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 20/09/2021 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

9. Dava, Suriye uyruklu davacıya verilen geçici koruma kimlik belgesindeki adı ve soyadı ile anne ve baba adının değiştirilmesi istemiyle açılmıştır.

10. Dosya kapsamı çerçevesinde dava konusu olay incelendiğinde, davacının geçici koruma kimlik belgesinde hatalı olduğunu ileri sürdüğü bilgilerin düzeltilmesi talebi üzerine, davalı idare vekilinin davacının bu konuda idareye başvurmadan dava açtığını, öncelikle taleple ilgili idareye başvurması gerektiğini savunduğu, bunun üzerine adli yargı yerinde aynı gerekçeyle davanın reddedildiği anlaşılmıştır.

11. İlgili kısımda yer verilen düzenlemelere göre, davanın taraflarınca 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesi kapsamında Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulabilmesi için, adli ve idari yargı yerlerince (yargı yolu bakımından) verilmiş görevsizlik kararlarının bulunması ve bu kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir.

12. Dosyaların incelenmesinde; Gaziantep 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin davacının talebi konusunda "Türk vatandaşı olmayan kişilerle ilgili idari işlemle düzenlenen kimlik belgesindeki düzeltme işlemleri yönünden ilgili idarenin görevli olduğu" görüşüyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla adli yargı yerince verilmiş idari yargı yerini işaret eden görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen "adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri" koşulu gerçekleşmemiştir.

13. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan davacı vekilince yapılan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan davacı vekilince yapılan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

20/09/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Celal Mümtaz

AKINCI

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN