Hukuk Bölümü         2007/341 E.  ,  2007/191 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

        Davacı           : M. Temizlik ve Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.

         Vekilleri          : Av. Ş.K.- Av. B.Ö.

            Davalı             : Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı

          Vekili             : Av. P. B.D.

         O  L  A  Y       : Ankara Sigorta Müdürlüğü’nün 20.7.2004 gün ve 107 sayılı kararı ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca davacı adına verilen idari para cezasına yapılan itiraz reddedilmiştir.

 Davacı vekili, idari para cezasına yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 5. İDARE MAHKEMESİ; 20.12.2006 gün ve  E:2006/2752, K:2006/3823 sayı ile, Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin 18.10.2005 gün ve E:2004/2748, K:2005/1536 sayılı kararının Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin 21.6.2006 gün ve E:2006/3395, K:2006/3355 sayılı kararıyla bozulması üzerine dosyadaki belgeler incelendikten sonra bozma kararına uyulmasına karar verildiği, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 140. maddesinin 15.02.2006 günlü, 26081 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.02.2006 günlü, 5454 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile değişik dördüncü fıkrasından söz ederek, anılan düzenleme ile 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesinde sayılan hallerde verilecek idari para cezalarına karşı yapılacak itirazların görüm ve çözümünde 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesinin 4958 sayılı Yasa’nın 15. maddesiyle değişik dördüncü fıkrasına göre idare mahkemeleri görevli iken sulh ceza mahkemelerinin görevli kılındığının anlaşıldığı, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, derhal tesir göstereceğinin bilinen bir genel hukuk ilkesi olduğu, buna göre, davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasayla görevsiz hale gelen  mahkemenin  görevsizlik kararı  vermesi  gerekeceği, belirtilen  bu  durum  karşısında, 506 sayılı Yasa uyarınca verilen  idari  para  cezasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesinin 4. fıkrasını değiştiren 5454 sayılı  Yasa’nın  5. maddesinin  yürürlüğe  girdiği 15.02.2006 tarihinden itibaren sulh ceza mahkemelerinin görevli olacağının kabulünün icap ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Davacı vekili, bu kez, söz konusu idari para cezasına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

ANKARA 5. SULH CEZA  MAHKEMESİ; 16.4.2007 gün ve 2007/299 Müt. sayı ile, itiraz eden (davacı) vekilinin, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Ankara Sigorta İl Müdürlüğü tarafından verilen 1.530,00 YTL idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, itiraz eden hakkında, davalı Kurum tarafından 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre idari para cezası verildiği, Mahkemelerine 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesi uyarınca itirazda bulunulduğu, Anayasa Mahkemesi’nin 04.10.2006 tarih ve 2006/75-2006/99 sayılı kararı ile; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 08.02.2006 günlü, 5454 sayılı Yasa ile değişik 140. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Kurumca itirazı reddedilenler kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yetkili Sulh Ceza Mahkemesine başvurabilirler" tümcesinin iptaline karar verildiği, gerekçeli kararın 06.04.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak iptal hükmünün aynı gün yürürlüğe girdiği, Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesinde de, 506 sayılı Yasa hükümlerine göre verilen idari para cezasının idare tarafından kamu gücü kullanılarak Yasada belirtilen kurallara uymayanlara idari bir yaptırım uygulanması niteliğinde olduğundan, çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde de idari yargının görevli kılınması gerektiğinin vurgulandığı, Danıştay 10. Dairesi’nin 22.11.2006 tarih ve 2006/3940-6717 sayılı kararı ile; Anayasa Mahkemesi’nin iptal hükmü gerekçe gösterilerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca verilen idari para cezalarının iptali istemi ile açılan davalarda idari yargı yerinin görevli olduğunun belirtildiği, mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği, bu nedenlerle, bu davaya bakmakta idare mahkemesi görevli olduğundan Mahkemelerince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle Mahkemeleri ile Ankara   5.   İdare   Mahkemesi   arasında   olumsuz   görev   uyuşmazlığı oluştuğundan, karar kesinleştiğinde uyuşmazlığın   giderilmesi   için   dosyanın   Uyuşmazlık   Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiş; bu karar kesinleşmiştir.     

            İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 01.10.2007 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun başvurunun reddi gerektiği yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik:21/1/1982-2592/6 md.)Mahkemenin gerekçeli kararı, dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Sulh Ceza Mahkemesi dosyasından, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, Başkanlığımızca, 27.7.2007 gün ve E:2007/341 sayılı yazı ile, Ankara 5. İdare Mahkemesi’nden, 20.12.2006 gün ve  E:2006/2752, K:2006/3823 sayılı görevsizlik kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesi üzerine, adı geçen Mahkemece gönderilen 22.8.2007 gün ve E:2006/2752 sayılı yazıda, söz konusu kararın temyiz edildiği, dolayısıyla kesinleşmediği bildirilmiştir.

Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu edilen Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

           SONUÇ    : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 01.10.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.