Hukuk Bölümü         2002/97 E.  ,  2002/95 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : Ş.A.

Vekili              : Av. M.T.

Davalı          : Mamak Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. M.Y.

             O  L  A  Y       : Belediyece, Akdere Mahallesi Islah imar Planı kapsamındaki imar yolu üzerinde kaldığı nedeniyle davacıya ait yapının, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 6. maddesine göre, 5.8.1997 tarih ve 1501/1923 sayılı Encümen kararı ile kamulaştırılarak, Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen enkaz bedeli ödenmek suretiyle kaldırılması öngörülmüştür.

            Belediye Başkanlığının 2.3.2000 günlü yazısı ile, takdir edilen 11.970.000.-TL. enkaz bedelinin bankada bloke edildiği; yapının 30 gün içinde yıkılması veya boş olarak ilgili müdürlüğe teslim edilmesi hususu davacıya tebliğ edilmiştir.

            Davacı vekili yapıya takdir edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 1.000.000.000.-TL. farkın, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 5.4.2000 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 23.11.2000 gün ve E:2000/212, K:2000/687 sayı ile, davacı enkaz bedeline itiraz ederek binanın gerçek değerinin ödenmesi gerektiğini öne sürdüğüne ve bu şekilde encümen kararına karşı çıktığına göre, idarenin enkaz bedeli takdiri bir işlem olan encümen kararına ilişkin olduğundan, bina bedeline ilişkin uyuşmazlığın inceleme yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı vekili, bu kez, aynı istekle, 15.1.2001 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ; 8.11.2001 gün ve E:2001/63, K:2001/1380 sayı ile, uyuşmazlığın, takdir komisyonunca belirlenen enkaz bedelinin arttırılarak bina ve eklentileri için yapı maliyet bedelinin ödenmesi isteminden kaynaklandığı ve 2942 sayılı Yasa’nın 14. maddesine göre idarece takdir olunan bedelin arttırılması davası olduğu anlaşıldığından görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE   :Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Ertuğrul TAKA ve Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR’ün katılımlarıyla yapılan 23.12.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            USULE İLİŞKİN İNCELEME         :

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararın veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi .

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME  : Dava, kamulaştırılan taşınmaz için takdir edilen bedelin arttırılması isteminden ibarettir.

            Anayasa'nın 46. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve usullerinin kanunla belirleneceğine işaret edilmiş; kamulaştırma bedelinin, nakden ve peşin olarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

            2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda, 10. maddeye göre teşkil olunan kıymet takdiri komisyonlarınca, 11. maddesinde belirtilen objektif esaslar dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin takdir edileceği belirtilmiş ve 14. madde ile de, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda; takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı ise adli yargıda dava açılacağına işaret edilmek suretiyle, görev konusu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

            Olayda, idarece kamulaştırma kararı alındığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda öngörülen yöntem izlenmek suretiyle işlemlerin tamamlandığı anlaşılmaktadır.

            Bedel takdiri de, esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı , re'sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasakoyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.

Şu halde, kamulaştırma işlemi sonucunda davacı adına bankada bloke edilen bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, kamulaştırma bedelinin Yasa'nın 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır.

Belirtilen durum karşısında, olayda kamulaştırma işleminin iptaline yönelik bir dava açılmayıp, yapılan kamulaştırmada gerek takdir edilen gerekse bankada bloke edilen bedele itiraz edilerek açılan kamulaştırma değerinin arttırılması davasının görüm ve çözümü, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.

            Açıklanan nedenlerle, Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

            SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Ankara 10. Asliye Hukuk  Mahkemesi’nin 23.11.2000 gün ve E:2000/212, K:2000/687 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 23.12.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE  karar verildi.