T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/643

KARAR NO  : 2023/692      

KARAR TR  : 27/11/2023

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı     : H.A

Vekili       : Av. B.Y

Davalı      : Mersin İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, 01/09/2020 tarihinde Türk vatandaşı S.A ile evlenen geçici koruma kimlik belgeli müvekkilinin geçici koruma kimlik belgesindeki adı, soyadı, baba ve anne adları ile doğum yerinin başta hatalı yazıldığını, davacının daha sonra Türk vatandaşı S.A ile evlendiğini ve bu evlilikten müşterek bir çocukları olduğunu, ilçe nüfus müdürlüğünce önceki hatalı kayda bakılarak Türk vatandaşı doğan H.G adlı çocuğunun anne adının H. yerine H. olarak hatalı kaydedildiğini, daha sonra davacının geçici koruma kimlik belgesindeki hatalı kayıtların düzeltildiğini, ancak, davacının çocuğunun nüfus kütüğündeki anne isminin, hatalı yazıldığı şekilde kaldığını, gerek yurtdışı çıkışlarda, gerekse resmi işlemlerde sorunlar yaşanıldığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kütüğündeki davacıya ilişkin hatalı kayıtların düzeltilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 14/04/2022 tarih ve E.2022/41, K.2022/102 sayılı kararı ile, "davacının Türk vatandaşı olmadığı, davacının talebinin Nüfus Yönetmeliği madde 80/c md uyarınca idarece gerekli düzeltim yapılması gereken bir idari işlem olup, istenilen hususun idari mercilerin görevine giren işlem olması nedeniyle davanın HMK 114/1-(b)-(d) ve (e) maddeleri uyarınca reddine" karar vermiş, bu karar istinaf edilmeksizin 09/09/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

 

3. Davacı vekili, aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

 

 

B. İdari Yargıda

 

4. Mersin 2. İdare Mahkemesi 15/06/2022 tarih ve E.2022/877, K.2022/736 sayılı kararı ile, "6458 sayılı Kanun kapsamında Türkiye'de bulunanlara verilen geçici koruma kimlik belgesinde hatalı yazıldığı ileri sürülen bilgilerin düzeltilmesi istemiyle açılan davalar idari yargı yerinde görülmekte ise de, iş bu davanın geçici koruma kimlik belgesinde yer alan bilgilerin yanlış yazılması nedeniyle açılmadığı gibi Mersin İl Göç İdaresi'nce geçici hukuki koruma kimliğindeki bilgilerin düzeltildiğinin belirtildiği görülmekle, uyuşmazlığın Nüfus kayıtlarında yer alan kimlik bilgilerine ilişkin değişiklik isteminden kaynaklandığı, kayıt düzeltme davalarının da yukarıda anılan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca sonucu itibariyle doğrudan nüfus kaydında etki doğuracak işlerden olduğu, görüm ve çözümünün adli yargı mercilerine (asliye hukuk mahkemelerine) ait olduğu" gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar istinaf edilmeksizin 18/07/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

 

5. Davacı vekilinin olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü yönündeki başvurusu üzerine, dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. Anayasa'nın "Uyuşmazlık Mahkemesi" başlıklı 158. Maddesi şöyledir:

 

"Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.

Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır."

 

7. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesi şöyledir:

 

“ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”

 

8. 2247 sayılı Kanun'un "Olumsuz görev uyuşmazlığı" başlıklı 14. maddesi şöyledir:

 

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.”

 

9. 2247 sayılı Kanun'un "İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

 

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

10. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 27/11/2023 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Süleyman ARIDURU'nun 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

11. Başvurunun incelenebilmesi için 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulların bulunması gerektiği tartışmasızdır.

 

12.Mevzuat kısmında belirtilen düzenlemelere göre, Uyuşmazlık Mahkemesince 14. maddesi kapsamında bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli ve idari yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli ve idari yargı yerleri tarafından konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

 

13. Dava dosyalarının incelenmesinden; 6458 sayılı Kanun kapsamında Türkiye'de bulunan davacının kendi geçici koruma kimlik belgesinde daha evvel yer alan ad, soyad, baba ve anne adları ile doğum yeri bilgilerinin hatalı yazılmış olması sebebiyle, Türk vatandaşı S.A'den olma müşterek çocukları H.G'ün Türkiye Cumhuriyeti nüfus kütüğündeki anne adının H. olması gerekirken …. edin olarak hatalı yazıldığından bahisle, çocuğun nüfus kaydının düzeltilmesi istemiyle ilk olarak adli yargı yerinde dava açıldığı, adli yargı yerince, "davacının Türk vatandaşı olmadığı, davacının talebinin Nüfus Yönetmeliği madde 80/c md uyarınca idarece gerekli düzeltim yapılması gereken bir idari işlem olup, istenilen hususun idari mercilerin görevine giren işlem olması nedeniyle" davanın reddine karar verildiği, bu kararın yargı yolu bakımından bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.

 

14. Görüldüğü üzere, adli yargı yeri kararı, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından, başvurulması gereken idari mercii gösteren bir karar olduğundan, adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla olayda, 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

 

15. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak; 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

 

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

 

27/11/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

 

            Başkan                        Üye                             Üye                               Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

          TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

                                               Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN