Hukuk Bölümü         2009/124 E.  ,  2010/64 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : S.Ö.

Vekilleri         : Av. T.Ö., Av. N.D.

Davalı             : Nilüfer Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü

 O L A Y          : Alkollü araç kullanma nedeniyle daha önce iki kez sürücü belgesi geri alındığı halde 22.07.2008 tarihinde alkollü olarak araç kullandığının tespit edilmesi üzerine, davacı hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesinin 5. fıkrasına aykırı davranışı nedeniyle 22.07.2008 gün, 849067 sayılı; ayrıca aynı tarihte sürücü belgesi olmaksızın araç kullandığının tespit edilmesi üzerine  de Yasanın 118 maddesinin 7. fıkrası uyarınca aynı  günlü, 84906 sayılı  Trafik Suç Tutanağı düzenlenmiştir.

Davacı vekili,  söz konusu tutanakların gerçeklerden uzak düzenlendiğini,  müvekkilinin söz konusu suçları işlemediğini belirterek iki tutanağın kaldırılarak iptaline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

            BURSA 2. SULH CEZA MAHKEMESİ: 19.11.2008 gün ve D.İş No: 2008/1559 sayı ile, Davacı vekilinin mahkemelerine verdiği dilekçesinde; müvekkilinin arkadaşının yemeğine katılmak üzere kız kardeşi S.Ö.'in kullandığı 16 BJB 11 plakalı Ford Fiesta marka otomobiliyle siteye 20:30 sıralarında geldiklerini, otomobili kullanan S.Ö.'in direksiyon hakimiyetini kaybettiği için bankete çıktığını, arabanın sağ ön jantının hasar gördüğünü lastiğinin patladığını, aracın bu haliyle site içine park edildiğini, müvekkilinin ehliyetini trafik görevlilerince daha önceden işlediği trafik suçları nedeniyle alındığını, arkadaşları ile birlikte arkadaşının kullandığı araç ile yemeğe gidildiğini, 22/07/2008 tarihinde saat: 01:15 sıralarında yemekten dönüldüğünü, müvekkilinin lastiği patlak olan aracın içinden eşyalarını almak üzere içeriye girdiği sırada görevliler tarafından kimlik kontrolüne tabi tutulduğunu, müvekkilinin ailesi ve arkadaşları arasında S. ismiyle tanındığını, bu nedenle gayri ihtiyari adını S. olarak söylediğini ve kimliğini evde unuttuğundan ibraz edemediğini, karakolda götürüldüğünü, T.C Kimlik Numarasının ezbere bildiği için doğru olarak söylemesine rağmen, kimlik hakkında yalan beyanda bulunmaktan tutanak tutulduğunu, karakolda dört saate yakın bulundurulduğunu, alkol muayenesine gönderildiğini 2,31 promil alkolün tespit edildiğini, söz konusu tutanağın manevi cebir altında yazıldığını, müvekkili tarafından kullanıldığı şeklinde zapta geçirildiğini, karakol tarafından trafik ekibine bildirilmesi üzerine, müvekkilin yokluğunda gerek ehliyetsiz araç kullanmaktan ve gerekse alkollü araç sürmekten tutanak tutulduğunu, olay saatinin müvekkilinin istirahata çekildiği 00:30 olarak gösterildiği, suç yerinin arabanın bulunduğu mahalden başka bir mahal olarak yazıldığını, tutanakların gerçeklerden uzak düzenlendiğini,  müvekkilinin söz konusu suçları işlemediğini belirterek iki tutanağın kaldırılarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğunu; Davacı vekilinin dilekçesinde; davalı idari personeli olan kamu görevlileri tarafından tutulan tutanakların kaldırılarak iptalini istediği, tutanak içeriğinin doğruyu yansıtmadığını, gerçekle ilgi ve alakasının bulunmadığını iddia etmiş olduğu,  idari bir işlem olan tutanağın iptalinin ancak İdare Mahkemesinden istenebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili  bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

BURSA 3. İDARE MAHKEMESİ: 18.03.2009 gün ve E:2009/183 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının idari dava türleri arasında sayıldığı, 15/1-a maddesinde de adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceğinin öngörüldüğü; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 4785 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik 48.maddesinin 5.fıkrasında, "Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; birinci defasında sürücü belgeleri altı ay süreyle geri alınır ve haklarında 265 300 000  lira para cezası uygulanır. İkinci defasında sürücü belgeleri iki yıl süreyle geri alınır ve haklarında 332 600 000 lira para cezası uygulanır ve bu sürücüler Sağlık Bakanlığınca, esas ve usulleri Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine tabi tutulurlar, eğitimi başarıyla tamamlayanların belgeleri süresi sonunda iade edilir. Üç veya üçten fazlasında ise, sürücü belgeleri beş yıl süreyle geri  alınır ve altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile birlikte 532 600 000 lira hafif para cezası uygulanır. Ayrıca, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar. Bu değerlendirme ve muayene sonrasında uygun görülenlere, geri alma süresi sonunda sürücü belgeleri iade edilir. Psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesinin yapılmasına dair esas ve usuller yönetmelikte gösterilir." Kuralına; 6. fıkrasında, "Uyuşturucu ve keyif verici maddeleri alarak araç kullananlara, eylemi başka bir suç oluştursa bile ayrıca, altı ay hafif hapis cezası ile birlikte 532 600000 lira hafif para cezası uygulanır ve sürücü belgeleri süresiz olarak geri alınır." kuralına, 118.maddenin 7. fıkrasında da, "Bu madde ve diğer ilgili maddelerdeki hükümlere göre sürücü belgeleri geri alınanlardan, geri alma süresi içinde araç kullandığı tespit edilenler, bu Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre cezalandırılırlar.” Kuralına, “Sürücü belgesi alma zorunluluğu" başlıklı 36.maddesinde; "Motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır. / Araçlar, bu Kanunda sınıfları belirtilen sürücü belgelerine sahip sürücüler ile iki veya çok taraflı anlaşmalara göre sürücü belgesi bulunan veya geçerli uluslararası sürücü belgesi olan kişilerce sürülebilir. / (Yeniden düzenlenen fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Sürücü belgesi sahibi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte bir aydan iki aya kadar, tekrarı halinde iki aydan üç aya kadar hafif hapis cezası verilir. Ayrıca bu kişiler her defasında 7 200 000 lira hafif para cezasıyla da cezalandırılırlar. Bu kişilerin kazaya neden olması halinde bu cezaların uygulanması diğer cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez. Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir." hükmüne yer verilmiş olduğu;  2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun, "Bu Yasadaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinde, "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmü yer almış, anılan Kanunun "Suç ve ceza tutanakları" başlıklı 114.maddesinin 5495 sayılı Kanunun 13.maddesiyle değişik 1.fıkrasında, bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenleneceği, 3.fıkrasında, yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir suretinin ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderileceğinin hükme bağlanmış bulunduğu; dava dosyasının incelenmesinden; alkollü araç kullanma nedeniyle daha önce iki kez sürücü belgesi geri alınan davacının 22.07.2008 tarihinde 231 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edilmesi üzerine davacı hakkında Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesinin 5.fıkrasına aykırı davranışı nedeniyle 22.07.2008 günlü, 849067 sayılı Trafik Suç Tutanağının düzenlendiği, ayrıca davacının aynı tarihte sürücü belgesi olmaksızın araç kullandığının tespit edilerek 22.07.2008 günlü, 84906 sayılı Trafik Suç Tutanağının düzenlenmesi üzerine anılan suç tutanaklarının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşılmakta olduğu; yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca, trafik suç tutanağının Karayolları Trafik Kanununa aykırı fiilleri tespit edilen kişilere anılan Kanun uyarınca adli yargı Mahkemeleri tarafından verilecek cezalara esas olmak üzere trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olduğu, idari işlem niteliği de bulunmayıp, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, trafik suç tutanağına yönelik bu davanın görüm ve çözümünde adli yargı düzeninin görevli bulunduğu, idari yargının görevine girmediği kanaatine varıldığı gerekçesiyle;  2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi kuralı uyarınca, görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, işin incelenmesinin uyuşmazlık mahkemesince karar verilmesine değin ertelenmesine, dava dosyalarının uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesine  karar vermiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Muhittin KARATOPRAK ve Gürbüz GÜMÜŞAY’ın katılımlarıyla yapılan 05.04.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olup, idari yargı dosyasının; anılan maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; adli yargı dosyasının onaylı bir örneği Başkanlık yazısı üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiğinden ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5 ve 118/7 maddelerinin ihlal edildiğinden bahisle düzenlenen Trafik Suç Tutanaklarının iptali istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48.maddesinin 5.fıkrasında, “(Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; birinci defasında sürücü belgeleri altı ay süreyle geri alınır ve haklarında 265 300 000 lira para cezası uygulanır. İkinci defasında sürücü belgeleri iki yıl süreyle geri alınır ve haklarında 332 600 000 lira para cezası uygulanır ve bu sürücüler Sağlık Bakanlığınca, esas ve usulleri Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine tabi tutulurlar, eğitimi başarıyla tamamlayanların belgeleri süresi sonunda iade edilir. Üç veya üçten fazlasında ise, sürücü belgeleri beş yıl süreyle geri alınır ve altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile birlikte 532 600 000 lira hafif para cezası uygulanır. Ayrıca, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar. Bu değerlendirme ve muayene sonrasında uygun görülenlere, geri alma süresi sonunda sürücü belgeleri iade edilir. Psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesinin yapılmasına dair esas ve usuller yönetmelikte gösterilir.” denilmiş; Yasa’nın

“Ceza puanı uygulaması, puanlama ve trafik kazası nedeniyle sürücü belgelerinin geri alınması” başlıklı  118. maddesinin yedinci fıkrasında; “(Değişik fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Bu madde ve diğer ilgili maddelerdeki hükümlere göre sürücü belgeleri geri alınanlardan, geri alma süresi içinde araç kullandığı tespit edilenler, bu Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre cezalandırılırlar.” hükmüne; “Sürücü belgesi alma zorunluluğu" başlıklı 36. maddesinin üçüncü fıkrasında; "(Yeniden düzenlenene fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Sürücü belgesi sahibi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte bir aydan iki aya kadar, tekrarı halinde iki aydan üç aya kadar hafif hapis cezası verilir. Ayrıca bu kişiler her defasında 7 200 000 lira hafif para cezasıyla da cezalandırılırlar. Bu kişilerin kazaya neden olması halinde bu cezaların uygulanması diğer cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez. Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun, “Bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri” başlıklı 112. maddesinde, “(Değişik fıkra: 08/03/2000 - 4550/2. md.)  Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır.

Bu Kanunda yazılı suçları işleyenler hakkındaki duruşmalar, 3005 sayılı Meşhut Suçların Muhakeme Usulü Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (A) bendindeki yer ve aynı Kanunun 4 üncü maddesindeki zaman kayıtlarına bakılmaksızın sözü edilen kanun hükümlerine göre yapılır.

Trafik suçlarına ait kesinleşen karar örnekleri, sürücülerin sicillerine işlenmek üzere mahkemelerce ilgili trafik şubelerine gönderilir.

Bu Kanuna göre görülen davalar, diğer kanunlara göre görülen davalarla birleştirilemez.

Bu Kanunun uygulanmasında, suçun tekrarından söz edilen maddelerinin dışında tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Bu Kanuna göre verilen hükümlere diğer kanunlara göre; diğer kanunlara göre verilen hükümler bu Kanuna göre işlenen suçlarda tekerrüre esas olmaz.

Bu Kanunda yer alan "Suçun Tekrarından" maksat, daha önce verilmiş hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içinde aynı suçun tekrar işlenmesidir.

Askeri araçları süren kişiler ile asker kişilerin bu Kanunda yazılı suçlarla ilgili davalarına da bu mahkemelerde bakılır.

Askeri görev ve hizmetlerin yürütülmesi sırasında askeri araç sürücülerinin asker kişilere karşı işledikleri trafik kazaları ile ilgili suçlarda 353 sayılı Kanun hükümleri saklıdır.

Bu Kanunun; hafif para cezası veya hafif para cezası ile birlikte hafif hapis cezası yanında veya tek başına belgelerin geri alınması, iptali veya işyerlerinin kapatılması cezası öngörülmüş olan maddelerindeki suçlarda, Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesindeki "Kanun maddesinde ayrıca bir meslek veya sanatın tatili cezasının bulunması bu madde hükmünün uygulanmasına engel olmaz" hükmü uygulanmaz.” denilmiş;  Kanunun "Suç ve ceza tutanakları" başlıklı 114.maddesinde; Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenleneceği; birkaç trafik suçunun bir arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanacağı; yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir suretinin ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderileceği;  para cezalarının yetkili memurlarca derhal tahsil edileceği, bu tahsilatın makbuz karşılığında yapılacağı,  para cezaları derhal tahsil olunamadığı takdirde "ceza tutanağı" tanzim edileceği ve bir suretinin Maliye Bakanlığınca belirlenecek birime veya kuruma 7 iş günü içinde gönderileceği;  bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin  “Adli kovuşturma ve cezaların uygulanması” başlıklı  Dokuzuncu  Kısma ait  160-168 maddelerde;  Trafik suçlarına bakacak mahkemeler,  Suç veya ceza (alındı veya ihbarname) tutanağı düzenlenmesi, Tutanak düzenleyenlerin yükümlülüğü, Diplomatik muafiyeti olanlar hakkında suç veya ceza tutanağı düzenlenmesi, Para cezalarının ödeme şekli, Para cezalarının ödeme süresi, Tescil plakalarına göre tutanak düzenlenmesi,  Ceza puanı uygulaması ve sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması,  Sürücü belgesi alındıktan sonra çeşitli suçlardan mahkum olanların sürücü belgelerinin geri alınması esasları ayrıntılı olarak kurallara bağlanmış;  Kanunun 121 inci maddesine göre hazırlanmış olan Para Cezalarının Tahsilinde ve Takibinde Uygulanacak Esas ve Usuller İle Kullanılacak Belgeler Hakkında Yönetmelik ile de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında düzenlenecek alındı (makbuz), suç veya ceza tutanaklarının şeklini, temini ve kullanma esaslarını; para cezalarının tahsilinde ve takibinde uygulanacak esas ve usulleri; Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili biriminin ili ve ilçe kuruluşlarında görevli personellerinden alındı (makbuz), suç veya ceza tutanağı düzenleyeceklerin niteliklerini, yetki sınırlarını, hangi hallerde alındı (makbuz), suç veya ceza tutanağı düzenleyeceklerini, koordinasyon ve işbirliği esaslarının  belirlenmesinin amaçlandığı  ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

            Bu düzenlemelere göre, trafik suç tutanağı;  Karayolları Trafik Kanununa aykırı fiilleri tespit edilen kişilere, anılan Kanun uyarınca adli yargı yerlerince verilecek cezalara esas olmak üzere trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup; bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, trafik suç tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda, trafik suç tutanaklarına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik  kararının kaldırılması gerekmiştir.

 SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 3. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen 19.11.2008 gün ve D.İş No: 2008/1559 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 05.04.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.