T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/559

KARAR NO  : 2024/45      

KARAR TR  : 05/02/2024

ÖZET: Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nde usta öğretici olarak çalışırken iş akdi feshedilen davacının, İş Kanunu’ndan kaynaklanan parasal haklarının ödenmesi istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı : S.A

Vekili   : Av. M.T.T

Davalı  : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili   : Av. Ş. A

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin davalı bakanlık bünyesindeki Ankara Olgunlaşma Enstitüsünde 26/01/2004 - 30/07/2020 tarihleri arasında usta öğretici olarak görev yaptığını, 30/07/2020 tarihinde iş akdinin davalı tarafından sona erdirildiğini ancak, hak kazandığı kıdem tazminatı, ücret farkı, yıllık izin, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL kıdem tazminatı, 250 TL ücret farkı, 100 TL yıllık izin, 100 TL ilave tediye ve 100 TL ayrımcılık tazminatı alacağının faiziyle birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Ankara 58. İş Mahkemesi 07/12/2021 tarih ve E.2021/398, K.2021/247 sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, tarafların kararı istinaf etmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi 18/10/2022 tarih ve E.2022/3326, K.2022/3488 sayılı kararı ile tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş, kararın temyizedilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 23/01/2023 tarih ve E.2022/17656, K.2023/1210 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının usulden bozulmasına, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Bozma kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"1.Mahkemenin görevi gibi yargı yolu da kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple, yargılamanın her aşamasında yargı yolunun caiz olup olmadığının mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Görülmekte olan bir davada iş mahkemesinin görevli olmadığının belirlenmesi hâlinde adli yargı görevli ise davanıngöreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Buna karşılık idari yargının görevli olması durumunda, davanın yargı yoluna ilişkin dava şartının mevcut olmaması sebebiyle nedeni ile usulden reddikararı ile yetinilir; ayrıca gönderme kararı verilemez.

2. 657 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinde “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dâhil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur," hükmü yer almaktadır.

3. Yukarıda yer alan düzenlemeye istinaden çıkarılan Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmelik'in 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında da, uzman ve usta öğreticilere, 657 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesi uyarınca 02.12.1998 tarihli ve 98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'da belirtilen miktarda, ek ders görevi verilebileceği düzenlenmiştir.

4. 7036 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca 4857 sayılı Kanun'a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanuna dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.

5. Davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında gösterilmesi iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermez.

6. Dosya içeriğine göre davacının, davalı nezdinde çalışması için 657 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinde belirtilen statü içinde ve Kaymakamlık onayı ile görevlendirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi işveren ilişkisi olarak nitelendirilemeyeceğinden taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tâbi olduğunun kabulü gerekmektedir.

7. Bu maddi ve hukuki olgulara göre uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olup Mahkemecedavanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."

 

3. Ankara 58. İş Mahkemesi 06/06/2023 tarih ve E.2023/186, K.2023/313 sayılı kararı ile, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK'nin 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermiş, karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Usta öğretici olarak çalışan davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, uyuşmazlığın statü hukukuna tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mahkememizce verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, Ankara BAM 30. Hukuk dairesinin esastan red kararına karşı yapılan temyiz başvurusu üzere, Yargıtay 9. Hukuk Dairesince verilen kararla, BAM kararının ortadan kaldırılarak mahkememiz kararının usulden bozulmasına karar verildiği görülmüştür. Yargıtay ilamının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle Yargıtay kararına uyulmasına karar vermek gerekmiştir. Gerçekten de somut olayincelendiğinde, davacının, davalı nezdinde çalışması için 657 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinde belirtilen statü içinde ve Kaymakamlık onayı ile görevlendirilmiş olduğu, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi işveren ilişkisi olarak nitelendirilemeyeceği, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tâbi olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca bozma ilamı doğrultusunda davacının usulden reddine, ..."

 

4. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

 

5. Ankara 18. İdare Mahkemesi 27/09/2023 tarih ve E.2023/1532 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılıKanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Dava dosyasının incelenmesinden; Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde usta öğretici olarak çalışmaktayken 30.07.2020 tarihinde iş akdi sonlandırılan davacının ödenmeyen kıdem/iş sonu tazminat alacağı, eksik ödenen ücret alacağı, yıllık izin alacağıve ilave tediye alacağının ödenmesi istemiyle istemiyle açılmıştır.

Bakılan uyuşmazlıkta, davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminatların ve diğer işçi alacaklarının 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 27.03.2023 tarih ve E:2023/214 K:2023/243 sayılı kararı da aynı yöndedir."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan2. maddesi şöyledir:

 

"Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar…"

 

7. 506 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı mülga 134. maddesi şöyledir:

"Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür."

 

8. 5510 sayılı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bu Kanunun uygulanmasında;

...

6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,

...

ifade eder.

..."

 

9. 5510 sayılı Kanun'un 79. madde ile başlayan 4. Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

 

10. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."

 

11. 4857 sayılı İş Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar."

 

12. 4857 sayılı Kanun'un8. maddeyle başlayan "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" başlıklı İkinci Bölümünde kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlarayer verilmiştir.

 

13. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

   (2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

   (3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

14. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 

"(1)Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

 

15. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

 

16. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

17. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 05/02/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

18. Raportör-Hakim Süleyman ARIDURU'nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

19. Dava, davacının davalı bakanlık bünyesindeki Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nde 26/01/2004 - 30/07/2020 tarihleri arasında, usta öğretici olarak çalıştığı döneme ilişkin, kıdem tazminatı, ücret farkı, yıllık izin, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

 

20. Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen alacakların, İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

21. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak; Ankara 18. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara 58. İş Mahkemesince verilen 06/06/2023 tarih ve E.2023/186, K.2023/313 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Ankara 18. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 58. İş Mahkemesince verilen 06/06/2023 tarih ve E.2023/186, K.2023/313 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

05/02/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                        Üye                                Üye                              Üye

            Rıdvan                      Nilgün                            Doğan                           Eyüp

            GÜLEÇ                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN