Hukuk Bölümü         1993/18 E.  ,  1993/18 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           :T.Ö, M.Ö. ve H.Ö.

            Davalı            :1- Başbakanlık

                                    2- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

             O L A Y          : Davacılar, Tekirdağ, Barbaros sahil boyu mevkiinde 1790 numaralı parsel üzerinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendi adlarına oluşturulan 4199 sayılı parselin doğu yönündeki 177.75 m2’lik taşınmazın 4199 sayılı parsele ait ve bu parsel içinde yer alması gerekirken tapulama (kadastro) sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek sözkonusu yerin 4199 sayılı parsel dahil edilmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmışlardır.

            TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 21.11.1991 gün ve E:90/200, K:91/464 sayıyla: Tapulama (kadastro çalışması) sırasında 1790 sayılı parsel olarak tespit edilen ve sonradan revizyonla 4199 parsel numarası alan taşınmazın ölçüm ve tersimat hatası sonucu 177.75m2’lik kısmının bu parsel dışında bırakılması sonucu oluşan hatanın düzeltilmesinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca, kadastro müdürlüklerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Bu karar üzerine davacı kadastro müdürlüğüne hatanın düzeltilmesi istemiyle başvurmuş; bu başvurunun reddine ilişkin 6.2.1992 gün ve 257 sayılı işleminin iptali istemiyle idare mahkemesinde 5.3.1992 gününde dava açmıştır.

            EDİRNE İDARE MAHKEMESİ; 19.3.1992 gününde, 104-169 sayıyla: 3402 sayılı Kadastro Kanunun 24. maddesinde bu Kanundan doğan uyuşmazlıkların asliye mahkemesi sıfatını haiz kadastro mahkemelerince çözümleneceği; davacının, idarenin yaptığı kadastro çalışmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş olmasına göre davanın adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilen karar, DANIŞTAY 6. DAİRESİ’nin 14.12.1992 gün ve 2468- 4894 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

            Davacıların 11.3.1993 günlü dilekçeyle, meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesini istemeleri üzerine idare mahkemesinin 92/104 sayılı dosyası mahkeme başkanının 12.3.1993 gün ve 92/104-169 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

           Böylece, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE           :

Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü; Mustafa ŞAHİN’in Başkanlığı’nda: Şükrü Kaya EROL, Dr. Ekrem SERİM, Ahmet ÇOLAKOĞLU, Nurşen ÇATAL, İrfan ERDİNÇ ve İlhami Uğur YILMAZ’ın  katılmaları ile yaptığı 3.5.1993  günlü toplantıda, Raportör- Hakim Ayten ANIL’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet GÖKALP ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan DİNÇ’in adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki  yazılı  düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları alındıktan  sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:   

Dava, kadastro çalışmalarından sonra parsel dışında kaldığı anlaşılan 177.75 m2’lik arsanın parsele dahil edilmesi istemiyle açılmıştır.

3402 sayılı Kadastro Kanununun 24. maddesinde: genel mahkemelere ait olup da bu Kanunun uygulanması ile ilgili dava ve işlere, belirlenen usul ve esaslara göre bakmak üzere her kadastro bölgesinde tek hakimli ve asliye hukuk mahkemesi sıfatını haiz mahkemeler kurulacağı öngörülmüş; 25. maddesinde de: bu mahkemelerin taşınmaz mal ve mülkiyetine ve sınırlı aynî haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarla kendisine verilen işlere bakacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 41. maddesinde, “Teknik Hataların Düzeltilmesi” başlığı altında: Kadastrosu kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hataların, ilgilinin müracaatı üzerine veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltileceği ve düzeltmenin taşınmaz mal malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunacağı belirtilip tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltmenin kesinleşeceği hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davalı yer hakkında 1987 yılında Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 85/134 esasında kayıtlı dava dosyasında hatanın düzeltilmesiyle ilgili olarak keşif yapıldığı ve kadastro müdürünün Teknik Bilirkişi sıfatıyla verdiği raporda da, dava konusu arsanın 1790 sayılı parselin devamı olduğunun belirtildiği, ayrıca dosyada mevcut ve diğer tespitlere ilişkin olduğu görülen ve teknik bilirkişilerce düzenlenen 1984 ve 1991 tarihli krokilerde de sözkonusu yerin yanlış ölçmeden dolayı parsel dışında kaldığının belirlendiği ve tapuya da böylece tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Medeni Kanunun 25. babında “Tapu Sicili” bölümünün “tashih”e ilişkin “adi hata” başlıklı 935. maddesinde: “Alakadarlar tahriren muvafakatlarını beyan etmedikleri halde mahkeme kararı olmadıkça tapu sicil memuru, hiçbir tashih icra edemez...” denilmektedir.

Gerek Kadastro Kanunu gerekse Medeni Kanununun açıklanan hükümlerinden davanın adli yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varılmaktadır.

Bu itibarla anlaşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi, bu nedenle Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ         :Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiğine, bu nedenle Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.11.1991 günlü ve E:1990/200, K:1991/464 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 3.5.1993 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.