T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 47

            KARAR NO  : 2016 / 82

            KARAR TR   : 15.02.2016

ÖZET: Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Şanlıurfa Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Müdürlüğünde usta öğretici olarak görev yapan davacının, haksız olarak görevine son verildiğini ileri sürerek talep ettiği kıdem, fazla çalışma, hafta, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatının tahsili istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı              : E.P.

            Vekili                : Av. İ.D. 

            Davalı                : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili                : Av. I.Y.

 

 

O L A Y     : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Şanlıurfa Otelcilik Turizm Meslek Lisesi Uygulama Otelinde belirsiz süreli iş akdi ile usta öğretici olarak çalışırken iş akdinin hiçbir gerekçe gösterilmeden fesh edildiğini; davacının davalı bakanlığa bağlı iş yerinde 01/04/2010'dan 05/04/2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını; davacının çalıştığı sürede iş yasasında ön görülen süreden daha fazla çalıştırılmasına rağmen fazla mesai ücretinin ödenmediğini; iş yerinin çalışma şeklinin bir kısım personel açısından 3 vardiya olduğunu, 8 saatlik vardiyalar halinde çalışma yapıldığını; fakat iş yoğunluğu özel yemekler vs. nedenlerle vardiyası biten personelin bir sonraki vardiyada bazen 5-6 saat bazen de vardiya bitene kadar çalışmak zorunda kaldığını; bu şekilde sürekli fazla mesai yapan müvekkiline fazla mesaisinin ödenmediğini; acil durumlar dışında haftalık izin ve yıllık izin kullandırılmadığını, bayram, genel tatil ücretlerinin ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatil ücreti ve yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 600,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi:  17.2.2014 gün ve E:2013/69 K:2014/50 Davacının 22/10/2010-30/04/2013 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı; davalı tarafın, davacının okuttuğu ders alanına ihtiyaç kalmadığı gerekçesi ile bildirimsiz olarak sözleşmenin fesh edildiği; bu bakımdan iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin ispat külfeti işverene ait olduğu gözetildiğinde feshin haksız olduğu kanaatine varıldığı; diğer taraftan davacının yıllık izin kullandığına dair dosyaya yazılı bir belge sunulmadığı, dosya kapsamına göre yıllık izin alacağının subut bulunduğu, tüm dosya kapsamından davacının üç vardiya düzeninde çalıştığının anlaşıldığı; bu nedenle yerleşik Yargıtay uygulaması da nazara alınarak fazla mesai talebinin reddi gerektiği; hafta tatili, genel tatil ve bayram tatili alacakları yönünden ise bu taleplere yönelik kayıtların resmi kurum olan davalı kayıtlarında yer almayışı göz önünde bulundurularak subut bulmadığı kanaatine varıldığı; Mahkemelerince alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetlemeye elverişli olduğu, bu bakımdan hükme esas alınabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiş; verilen karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi: 09.12.2014  gün ve E:2014/11179 K:2014/37692 sayılı kararı ile, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olduğu; davacının dışarıdan ücretli usta öğretici olarak görevlendirildiği, davacıya ücretlerinin 657 Sayılı Devlet Memurları kanununun 89.maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücretleriyle ödendiği; davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında gösterilmesinin iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermeyeceği; davacının 657 sayılı yasanın 89. maddesinde belirtilen statü içinde görevlendirildiği; davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmadığı; taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerektiği; aradaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemeyeceği; bu hukuki olguya göre uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olup, Mahkemece “dava dilekçesinin yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile usulden reddine” karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.

ŞANLIURFA 3. İŞ MAHKEMESİ: 30.3.2015 gün ve E:2015/68, K:2015/125 sayılı kararı ile,  Yargıtay bozma ilamına uyularak dava dilekçesinin yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir.

Dava dosyası, davacı vekilinin talebi üzerine İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesi: 23.6.2015 gün ve E:2015/661 sayı ile,  657 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen istihdam şekillerinden biri ile çalıştırılmadığı, ayrıca davacının 657 sayılı Kanunun 89.maddesine dayanılarak çalıştırılmasının davacıyı kamu personeli yapmayacağı, davacının, mahalli mülki amirin tasarrufu ile çalıştığı, imzaladığı iş sözleşmesine (Ek Ders Görevi Verilerek Görevlendirilen Usta Öğretici Ferdi Hizmet Sözleşmesi) istinaden idareyle arasında hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, milli ve dini bayram, resmi tatil çalışmasından kaynaklanan alacakları ile yıllık izin ücreti alacağının iş kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesi ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. Maddesi hükümleri uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar davanın ertelenmesine karar vererek dosyayı Mahkememize göndermiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü : 28.9.2015 gün ve E:2015/587, K:2015/599 sayı ile, Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının, Mahkemece re’sen Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesi’ne gönderildiği, ancak bu mahkemece usuli yönden bir karar (dilekçe reddi) verilmeyip, davada görevsiz olduğu düşüncesiyle öncelikle görev ret kararı verildiği; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3. ve 9. maddeleri uyarınca idari yargı yerlerinde bizzat dava açmanın, davacıların uymak zorunda olduğu emredici bir hüküm olduğu gibi, 492 sayılı Harçlar Kanununun ilgili hükümleri ve tarifeleri gereğince böyle bir davanın harca tabi olduğunun izahtan vareste olduğu; İlgili mevzuatında gerekli değişiklik yapılmadığı sürece, bu yasal yükümlülüklerin ihmali ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Mahkememizce doğrudan uygulanması suretiyle, benzer bütün davaların bu şekilde sonuçlandırılmasının mümkün görülmediği; bu durumda, ortada idare mahkemesine hitaben yazılmış dilekçeyle açılmış bir dava bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle, 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine karar vermiş, bu dosya tekrar Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesi: 27.11.2015 gün ve E:2015/661, K:2015/1268 sayı ile, 2577 sayılı Yasa’nın 3. maddesi hükmüne uygun bulunmayan dava dilekçesinin, aynı Yasa’nın 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereğince, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra harç alınmaksızın Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesinde yeniden dava açmakta serbest olmak üzere reddine, sözü edilen maddenin 3. bendi uyarınca yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı taktirde davanın reddedileceği hususunun bildirilmesine karar vermiştir.

Davacı vekili 4.1.2016 günü mahkeme kayıtlarına giren dilekçesi ile, Şanlıurfa İli, Merkez Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde usta öğretici olarak görev yapan davacının iş akdinin tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti olan toplam 7.945,00-TL'nin ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ŞANLIURFA 2. İDARE MAHKEMESİ: 15.1.2016 gün ve E:2016/3 sayı ile, davacının, Şanlıurfa ili, Merkez Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde 657 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen istihdam şekillerinden biri ile çalıştırılmadığı, ayrıca davacının 657 sayılı Kanunun 89.maddesine dayanılarak çalıştırılmasının davacıyı kamu personeli yapmayacağı, davacının, mahalli mülki amirin tasarrufu ile çalıştığı, imzaladığı iş sözleşmesine (Ek Ders Görevi Verilerek Görevlendirilen Usta Öğretici Ferdi Hizmet Sözleşmesi) istinaden idareyle arasında hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, milli ve dini bayram, resmi tatil çalışmasından kaynaklanan alacakları ile yıllık izin ücreti alacağının iş kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyası ile Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi'nin E:2015/68 sayılı dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi'nin karar vermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Fikret ERES’in katılımlarıyla yapılan 15.02.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Şanlıurfa Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Müdürlüğünde usta öğretici olarak görev yapan davacının, haksız olarak görevine son verilmesi nedeniyle talep ettiği kıdem, fazla çalışma, hafta, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. Maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılı Kanunun 3.maddesinde;  kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79.madde ile başlayan Dördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanununun 1.maddesinde,  Kanunun amacının,  işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan “İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında, kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer taraftan; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.

Bu mahkemeler:

A) (Mülga: 18/10/2012-6356/81 md.)

B) İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar.

İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.

Fiili ve hukuki imkânsızlıklar dolayısıyla iş mahkemesinin toplu olarak görevini yapamadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/39 md.) Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.” denilmiştir.

Dava dosyalarının incelenmesinden; davacının 657 sayılı Kanun’un 89. maddesi uyarınca ek ders ücreti karşılığında, davalı idare ile aralarında yapılan ve her yıl yenilenen "Ek Ders Görevi Verilerek Görevlendirilen Usta Öğretici Ferdi Hizmet Sözleşmesi" ile 01.04.2010-05.04.2013 tarihleri arasında Şanlıurfa Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ve Uygulama Birimlerinde usta öğretici olarak çalıştığı ve bu tarihte işine son verildiği belirtilerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, milli ve dini bayram ile resmi tatil çalışmalarının karşılığının ve yıllık izin ücreti alacağının tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmıştır.

Davacının, 4857 ve 5510 Sayılı Kanunlar uyarınca mahalli mülki amirin tasarrufu ile çalıştığı, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem, fazla çalışma, hafta, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatının iş kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Şanlıurfa 2.İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Şanlıurfa 3. İş Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Şanlıurfa 3. İş Mahkemesinin 30.3.2015 gün ve E:2015/68, K:2015/125 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 15.02.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

 Fikret

 ERES