Hukuk Bölümü 2004/64 E., 2004/83 K.

  • KÖY İŞLERİ
  • KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİNE KARŞI AÇILAN DAVA
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 12 ]
  • 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 13 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 11 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 134 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 2 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 24 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 36 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Muris Erol BAŞER, Şahmuratlı Köyü tüzel kişiliği tarafından imece yöntemiyle köye içme suyu getirmek için yapılan çalışmada meydana gelen iş kazası sonucunda yaşamını yitirmiştir.

    Adı geçenin mirasçıları olan eşi Elmas BAŞER ve çocukları ile annesi, babası ve kardeşi tarafından toplam 10 milyar lira destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminatın ödenmesine hükmedilmesi istemiyle köy tüzel kişiliğine karşı adli yargı yerinde dava açılmıştır.

    SORGUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 25.3.2003 günlü, E:2001/386, K:2003/167 sayılı kararıyla; yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlarda olayda kusurun ölene ve köy tüzel kişiliğine ait olduğu, davanın köy muhtarı ve azalarına karşı açıldığı, bu durumda köy tüzel kişiliği, köy muhtarlığı, muhtarlık ve azalar aleyhine ancak Danıştay'da dava açılabileceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir. Bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Davacılardan mirasçı eş Elmas BAŞER kendisi adına asaleten, küçük çocukları Kezban ve Sinan adına velayeten toplam 9.000.000.0000.-TL destekten yoksun kalma tazminata ve 1.000.000.000.-TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle köy tüzel kişiliğine karşı Danıştay'da dava açmıştır.

    DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRESİ; 16.06.2003 günlü, E:2003/2506; K:2003/2925 sayılı kararıyla 2577 sayılı Yasanın 24 ve 36/b maddeleri uyarınca davanın görüm ve çözümünün Kayseri İdare Mahkemesinin görev ve yetki alanı içinde bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın Kayseri İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

    KAYSERİ İDARE MAHKEMESİ;13.02.2004 günlü, E.2003/1249; K:2004/127 sayılı kararıyla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2,11 ve 134. maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesi uyarınca her ne kadar köye getirilen içme suyunun imece yöntemiyle yapıldığı belirtilmiş ise de, murisin işçi durumunda bulunduğu, iş sözleşmesinin ise özel bir biçime tabi olmadığı hususları göz önüne alındığında, iş kazası olduğu çekişmesiz bulunan olay nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiştir. Bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Davacılar vekili 28.04.2004 tarihli dilekçe ile görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi isteminde bulunmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler : Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 06.12.2004 günlü toplantısında;

    I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II- ESASIN İNCELENMESİ : Raportör- Hakim Murat H. YURDAKÖK'ün davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan;

    İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR'ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava,10.06.2001 tarihinde köy ihtiyar heyetince alınan karar üzerine Şahmuratlı köyüne içme suyu getirmek için imece yöntemiyle yapılan çalışma sırasında meydana gelen kazada yaşamını yitiren Erol BAŞER'in mirasçıları tarafından uğradıkları zarara karşılık olarak destekten yoksun kalma tazminatına ve manevi tazminata hükmedilmesi isteminden ibarettir.

    442 sayılı Köy Kanununun 12. maddesinde köy işlerinin zorunlu ve köylünün isteğine bağlı işler olarak ikiye ayrıldığı, köylünün zorunlu işleri yapmaması durumunda cezalandırılacağı hükmüne yer verilmiştir.

    Anılan Yasanın 13. maddesinin 2 numaralı bendinde; "köye kapalı yoldan içilecek su getirmek ve çeşme yapmak, köyün içtiği su kapalı geliyorsa yolunda delik deşik bırakmamak …

    …" zorunlu işler arasında sayılmış,15. maddesinde ise köy işlerinin bir çoğunun bütün köylü birleşerek imece yöntemi ile yapılacağı belirtilmiştir.

    Anayasanın 125. maddesinde, yönetimin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralına yer verilmiş olup, kamu hizmetinin görülmesi sırasında oluşan zararların tazmini istemiyle yönetime karşı açılan davaların; yönetim hukukunun "hizmet kusuru" esasına göre ya da hizmetin kusurlu işlememesi durumunda zararla yönetimin eylemi arasında illiyet bağının bulunması koşuluyla tazmini gerekeceği yolundaki yönetim hukukuna ait "kusursuz sorumluluk" ilkesi göz önünde bulundurularak idari yargı yerlerince çözümlenmesi gerekmektedir.

    Olayda, 442 sayılı Köy Kanununun 12 ve 13. maddeleri hükümleri uyarınca köy ihtiyar heyeti kararı ile başlanılan köye içme suyu getirme işinin kamu hizmeti niteliğinde olması ve anılan işin yine aynı Yasa gereğince yapılması zorunlu işler arasında sayılarak yapılmaması durumunda ilgililerin cezalandırılacağının belirtilmesi karşısında davacılar murisinin de kamu hizmetinin görülmesi sırasında öldüğünün kabulü zorunludur.

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde idari dava türleri arasında sayılan tam yargı davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; aynı Yasanın 12.maddesinde, ilgililere haklarını ihlal eden bir idari işlemin yürütülmesi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, 13. maddesinde de idari eylemlerden dolayı hakları ihlal edilmiş olanların bu nedenle idari yargı yerinde tam yargı davası açabilmelerine olanak tanınmıştır.

    Bu durumda, kamu hizmetinin görülmesi sırasında, Köy Kanunu hükümleri gereği bu kamu hizmetinin görülmesine katılan kişinin meydana gelen kaza sonucunda ölümü nedeniyle mirasçılarının uğradıkları zararın tazmini istemiyle açtıkları davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu açıktır.

    Belirtilen nedenlerle Kayseri İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde, İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kayseri İdare Mahkemesince verilen, 13.02.2004 günlü, E:2003/1249; K:2004/127 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 06.12.2004 tarihinde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.