Hukuk Bölümü 2009/279 E., 2010/113 K.

"İçtihat Metni"

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı adına çalışma yapan Fen İşleri Müdürlüğü çalışanlarının, Turgut Özal Bulvarı No:85 önünde (üst geçidin ayağında) kaldırım çalışması esnasında Kuruma ait orta gerilim kablolarına hasar verdiğini, meydana gelen hasar miktarının 727,15 YTL olduğunu, davalının sebebiyet verdiği hasarın davacı tarafından kamuyu ilgilendiren bir konu olduğundan anında giderildiğini ve KDV siz olarak 727,15 YTL masraf yapıldığını, davacının, sebebiyet verdiği zararın dökümünü çıkararak davalıya resmi kanallarla bildirdiğini ve söz konusu zararın tazmin edilmesini istediğini, ancak, davalı tarafın, kabloların geçtiği yerleri gösteren herhangi bir işaret olmadığından bahisle ödemeyi reddettiğini ileri sürerek haksız fiili ile sebebiyet verdiği 727,15 YTL nin 9.6.2008 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ve % 18 KDV(faizi ile) davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Belediye vekili savunma dilekçesinde, hizmet kusuruna dayanılarak açılan davada idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 9. SULH HUKUK MAHKEMESİ; 24.2.2009 gün ve E:2008/2012 sayı ile, görevsizlik itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Belediye vekilinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine dava dosyası örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Davacı şirkete ait yeraltı orta gerilim kablosunda kaldırım çalışması yapılırken meydana gelen hasardan dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle Altındağ Belediye Başkanlığı'na karşı Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/2012 Esas sayısında açılan davada, davalı İdarece davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, Anayasa'nın 125 inci maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesinde idari dava türlerinin sayıldığı, bu maddenin (1-b) bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davalarının, görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında gösterildiği, idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davalarda, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuk kurallarına uygun olarak yürütülüp yürütülmediği, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediği, gerekli güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığı, sonuç olarak olayda, hizmet kusuru ve idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tayin ve tespitinin idari yargı yerlerine ait bulunduğu, dava konusu uyuşmazlığın, davalı Altındağ Belediyesi adına çalışma yapan Fen İşleri Müdürlüğü elemanlarının kaldırım çalışması sırasında davacı kuruma ait yeraltı orta gerilim kablosunda meydana getirdikleri hasarı 727.15 YTL masrafla gideren davacı şirketin, davalı idarenin eylemi nedeniyle uğradığı zararın hizmet kusuru esasına göre tazminine ilişkin olduğu, bu durumda, Altındağ Belediyesi aleyhine açılan davanın görüm ve çözümü, idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli olan idari yargı yerlerine ait bulunduğundan, Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, anılan Belediye Başkanlığının görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği, bu nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 10 uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Davacı Başkent Elektrik A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından davalı Altındağ Belediye Başkanlığı aleyhine Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2008/2012 Esas sayılı tazminat davasında, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması nedeniyle gönderilen 2009/279 Esas sayılı dosyanın incelendiği, Altındağ Belediye Başkanlığı adına çalışma yapan Belediye Fen İşleri Müdürlüğü çalışanlarının Turgut Özal Bulvarı No:85 önünde üst geçitin ayağında yaptıkları kaldırım çalışması sırasında davacıya ait orta gerilim kablolarının hasarına neden olması sonucunda söz konusu zararın tazmini istemiyle Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada davalı idare tarafından görev itirazında bulunulması üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, davanın, davacıya ait orta gerilim kablolarının Altındağ Belediye Başkanlığı adına görev yapan Belediye Fen İşleri Müdürlüğü çalışanlarının yaptıkları kaldırım çalışması sonucunda hasara uğraması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açıldığı, davalı idarenin, uyuşmazlık konusu hasarın yer altı kablolarının Elektrik Dağıtım Tesisleri Genel Teknik Şartnamesine uygun döşenmemesi ve kablonun geçtiği yeri gösterir ikaz veya işaret bulunmaması nedeniyle meydana geldiğini belirterek, dava konusu hasarın kamu hizmetini yürüten yerel bir birim olan Belediyenin hizmet kusurundan kaynaklandığı için davanın çözümünde idari yargının görevli olduğunu ileri sürdüğü, Anayasa'nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelen zararlardan dolayı idarenin hizmet kusuru ya da objektif sorumluluk esasları çerçevesinde sorumlu olup olmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığı'nın 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/2012 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Coşkun GÜNGÖR'ün katılımlarıyla yapılan 3.5.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Belediye vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA'nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı Belediye çalışanlarının kaldırım çalışması esnasında davacıya ait orta gerilim kablolarına hasar vermesi sonucu oluştuğu ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Olayda, davalı Belediye çalışanlarının kaldırım çalışması esnasında davacıya ait orta gerilim kablolarına hasar verdiği, meydana gelen hasar miktarının 727,15 YTL olduğu ileri sürülerek 727,15 YTL nin 9.6.2008 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ve % 18 KDV(faizi ile) davalıdan tahsili istemiyle; hizmeti yürüten kamu tüzel kişisine karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.

Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde "idari dava türleri" arasında sayılan "idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası" kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Belirtilen durum karşısında, davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile davalı Belediye vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ:Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Belediye vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE ilişkin Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.2.2009 gün ve E:2008/2012 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 3.5.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.