Hukuk Bölümü         2013/384 E.  ,  2013/666 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : H.V.A. mirasçısı F.A.

Vekilleri  : Av. K.D., Av. V.B.

Davalı      :  Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili     : Av. Ö.Y.                                                

O L A Y  : Davacı vekili özetle; davacının murisi H.V.A. adına, davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi aleyhine, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/442 sayılı dosyasında, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmış ve imar planında ‘’Terminal ve Toplu Taşım Alanı’’ olarak ayrılan Ankara İli, Yenimahalle İlçesi Alacaatlı mahallesi 43633 ada 1 nolu parseldeki davacıya ait hisseye ve kardeşleri ile birlikte elbirliği mülkiyeti şeklindeki hissenin davacıya ait olan kısmına karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, hükmedilecek bedele karşılık davacının davaya konu hisselerinin iptali ile davalı adına tesciline kara verilmesini talep etmiş olduklarını, davacının kardeşi adına da aynı parseldeki hissesi dolayısıyla aynı davalı aleyhine birleştirme talepli olarak Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/459 sayılı dosyasında aynı şekilde dava açtıklarını, Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, davacı H.V.A.’ın 19.03.2012 tarihinde vefatı üzerine veraset ilamı ve mirasçılarının vekaletnamelerinin dosyaya sunulduğunu, mirasçıların davaya davacı sıfatıyla katılımının sağlandığını, sonrasında birleşen dosyanın davacısı M. Alparslan açısından dava değeri ıslahla arttırılabilmiş ise de, dahili davacı H.V.A.’ın mirasçıları adına ıslah yapılamadığını mirasçılardan F.A.’ın kendi hissesine isabet eden kısmının hA. ve masraflarını ancak temin edebildiğinden adına iş bu ek davayı açtıklarını, Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/442 sayılı dosyasının, birleşen dosya ile birlikte 02.05.2012 tarihinde karara çıktığını ve istemle bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiğini belirterek, davacı adına açılan iş bu ek davanın kabulü ile, Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi 02.05.2012 gün, E:2011/442, K:2012/177 sayılı kararında hükmedilen 8.000 TL’nin haricindeki toplam 7.399.317,50 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin veraset ilamı ve tapudaki hisselerine göre 1.849.829,38 TL”lik kısmın sağ eş F.A.’a isabet ettiğinden bu miktarın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ilk davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesi; 18.12.2012 gün ve E:2012/382 sayı ile, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 13.5.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı açısından, 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının murisine ait Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Alacaatlı Mahallesi, 43633 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza imar planında ‘’Terminal ve Toplu Taşım Alanı’’ olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığı öne sürülerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000 TL”nin davalı idareden tahsili ile, taşınmazın tapu kaydının davalı idare adına tescili istemiyle Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/442 sayısında kayıtlı dosyada, bilirkişi raporu sonrasında istemle bağlı kalınarak davanın kabulüne ve taşınmazın tapu kaydının davalı adına tesciline karar verildiği, kararın davalı idarece temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği öne sürülerek, bilirkişi raporunda belirtilen ve taleple bağlı kalınmak suretiyle hükmedilen 8.000 TL”nin haricindeki kamulaştırmasız el atma bedelinin veraset ilamı ve tapudaki hisseye göre 1.849.829,38 TL”lik kısmın sağ eş davacıya isabet ettiğinden bahisle, bu miktarın ilk davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline kara verilmesi istemiyle açılmıştır.

Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.05.2012 gün, E:2011/442, K:2012/177  sayılı kararında yapılan incelemede, davacıların H.V.A. mirasçıları F.A., Birsel Pehlivan, Zahide Yılmaz, Tevfik Alparslan, Naile Tongut, Rukiye Çakır, davalının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğu, dava konusunun Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Alacaatlı Mahallesi, 43633 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında davalı idare tarafından ‘’Terminal ve Toplu Taşım Alanı’’ olarak ayrılmak suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bahisle tazminat talebine ilişkin olduğu, iş bu dava ile birleşen Ankara 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/459 sayılı davasının davacısının M. Alparslan, davalısının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğu, dava konusunun Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Alacaatlı Mahallesi, 43633 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında davalı idare tarafından ‘’Terminal ve Toplu Taşım Alanı’’ olarak ayrılmak suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bahisle tazminat talebine ilişkin olduğu yapılan yargılama sonunda davanın istemle bağlı kalınmak suretiyle kabulüne karar verildiği, iş bu kararın hali hazırda kesinleşmediği anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘’Kısmi Dava’’ başlıklı 109.maddesinde; ‘’Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.'' hükmü yer almakta olup, bu düzenleme çerçevesinde, talep konusu niteliği itibariyle bölünebiliyor ise kısmi davanın varlığından bahsedilebilecektir.

Alacağın tamamı aynı hukuki ilişkiden doğup, şimdilik sadece bir kesimi dava ediliyorsa kısmi davadan söz etmek gerekecek olup, kısmi dava davacı lehine karara bağlandıktan sonra, alacağın geri kalan kısmı için ek dava açılması söz konusu olacaktır. somut olayda da davacı tarafından Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2011/442 sayılı dosyasında görülmekte olan ilk davada aynı hukuki ilişki ve konudan doğduğu ifade edilen alacağın bir kısmı dava edilmiş, iş bu dava kabul ile neticelendikten sonra ise, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2012/382 sayılı dosyasında görülmekte olan ek dava açılmış olmakla, hal böyle iken davacı tarafından ilk etapta açılmış olan Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2011/442 sayılı dosyasında görülmekte davanın 6100 sayılı Yasa kapsamında kısmi dava mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır.

Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2012/382 sayılı dosyasında görülen dava, yukarıda izahı yapıldığı üzere, daha önceden fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle açılıp karara bağlanan alacak miktarının kalan kısmı bakımından bir ek dava mahiyetindedir. Her ne kadar,bu davaların konuları ve tarafları birbirleri ile aynı olsa da, bahse konu ek dava yeni bir dava olup, bu dava için yeniden dava harcı alınması, yeniden taraf teşkili sağlanarak yargılama yapılması, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yapılıp delillerin yeniden toplanması gerekmekte, dolayısıyla ek davanın ilk aşamasından itibaren, ilk açılan kısmi davadan bağımsız olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu değerlendirmeler ışığında, her ne kadar kısmi dava mahiyetindeki Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2011/442 sayılı dava dosyasının yargılaması adli yargı yerinde yapılmış ve burada görülmekte olan davada görev (yargı yolu) itirazı olmaksızın karar verilmiş ise de, hakkında uyuşmazlık çıkartılmış olan ek dava mahiyetindeki Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2012/382 sayılı dava dosyası bu dosyadan bağımsız ve yeni bir dava dosyası olarak değerlendirilmeli ve dolayısıyla görev itirazına ilişkin olarak Danıştay Başsavcısınca 2247 sayılı Yasa'nın 10.maddesi uyarınca çıkartılan görev uyuşmazlığının esası incelenmelidir.

Bu kabuller ve değerlendirmeler neticesinde, davanın özü itibariyle davacının. murisine ait Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Alacaatlı Mahallesi, 43633 ada, 1 parsel sayılı taşınmazına imar planında ‘’Terminal ve Toplu Taşım Alanı’’ olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle taşınmazın tapu kaydının davalı idareye terkini ile meydana geldiği iddia edilen zararın faizi ile birlikte tahsili istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.   

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında Terminal ve Toplu Taşım alanında kaldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın, davanın, taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı bakımından, başvurusunun kabulü ile, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, davanın, taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı bakımından, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2012 gün ve E:2012/382 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 13.5.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.