Hukuk Bölümü 1995/22 E., 1995/24 K.

  • İŞ AKDİNİN FESHİ
  • İŞÇİ STATÜSÜNDEKİ KİŞİNİN İŞİNE SON VERİLMESİ
  • TARİŞ'DE İŞÇİ OLARAK ÇALIŞAN KİŞİNİN İŞ ADKİNİN FESHİ
  • 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 13 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 5521 S. İŞ MAHKEMELERİ KANUNU [ Madde 1 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Genel Müdürlüğünde, 1475 sayılı İş Yasası kapsamında çalışmaktayken iş akdi idare tarafından feshedilen davacı, işine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle 17.11.1994 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    Davalı idare savunmasında görev itirazında bulunmuş, İZMİR 3. İDARE MAHKEMESİ; 29.12.1994 gün ve 581 sayıyla; davanın 3186 sayılı Yasa uygulamasından doğduğu ve statü hukuku ile ilgili olduğu gerekçesiyle görevlilik kararı vermiş, davalı idarenin görev itirazına ilişkin 31.1.1995 tarihli dilekçesiyle dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI; 21.4.1995 gün ve 33896 sayılı düşünce yazısıyla 2247 sayılı Yasa`

    `nın 10. ve devam eden maddeleri uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış, Danıştay Başsavcılığı`

    `nın davanın çözümünün, adli yargı yerinin görevine girdiği yolundaki 5.5.1995 gün ve 22-G-U sayılı düşünce yazıları da alınarak dosyaya konulmuşur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü Selçuk Tüzün`

    `ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Özcan Aksoy, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, İrfan Erdinç ve Osman Şimşek`

    `in katılmaları ile yaptığı 5.06.1995 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan: toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç`

    `in adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceler doğrultusundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, davalı işyerinde müşavir olarak görev yapan davacının iş akdinin, idarece feshedilmesi işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

    Anayasa`

    `nın 171. maddesinde: Devletin milli ekonominin yararlarını dikkate alarak öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korumasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alacağı ve kooperatiflerin Devletin her türlü kontrol ve denetiminde olduğu belirtilmiştir. Kooperatifler de diğer özel hukuk tüzel kişileri gibi önceleri Medeni Kanun ve Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulup faaliyet göstermekteyken, toplumun durum ve gereksinimleri nedeniyle 21.10.1934 tarihinde 2834 sayılı "Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanun" kabul edilmiş ve bu Kanun da 30.4.1985 günlü 3186 sayılı Kanunla geniş ölçüde değiştirilerek kapsamına giren kooperatifler kamu tüzel kişilerinin statüsüne yaklaştırılmışlardır. Bu husus 3186 sayılı Kanun`

    `a karşı açılan iptal davası dolayısıyla Anayasa Mahkemesi`

    `nce verilen ve 17.5.1987 gün, 19463 sayılı Resmi Gazete`

    `de yayımlanan 26.6.1986 gün ve E. 85/9, K. 86/14 sayılı red kararında da hukuki dayanaklarıyla geniş ölçüde belirtilmiş bulunmaktadır.

    Ancak, dosya içeriğinden, davacının 1475 sayılı Yasa çerçevesinde iş akdi ile çalışan işçi statüsünde bulunduğu anlaşılmaktadır. Esasen göreve son verme işlemi de adı geçen Yasa`

    `nın 13. maddesine dayandırılmış bulunmaktadır.

    5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası`

    `nın 1. maddesinde: İş Yasası`

    `na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerinde çözümleneceği belirtilmiştir. Davalı kooperatif kamu kurumu niteliğinde bulunsa bile, davacının işçi statüsünde çalışmış olması, iş akdinin 1475 sayılı İş Yasası`

    `nın 13. maddesine dayanılarak feshedilmiş bulunması karşısında, davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2247 sayılı Yasa`

    `nın 10. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun kabulü ile İzmir 3. İdare Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümü adli yargının görev alanına girdiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusunun kabulüyle, İzmir 3. İdare Mahkemesi`

    `nin 29.12.1994 gün ve 581 sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına, 5.6.1995 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.