T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/376

KARAR NO  : 2022/721      

KARAR TR  : 26/12/2022

ÖZET: Fiili el atma durumu olmayan ve imar planında kamusal hizmetlere ayrılmış bulunan taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bahisle açılan tazminat davasının, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür." hükmü uyarınca, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacılar : 1-Y. Ü, 2-İ. Ü

Vekili        : Av. M. A

Davalılar  : 1- Tuzla Belediye Başkanlığı

Vekili        : Av. Z. Y

                     2- Sağlık Bakanlığı

Vekili         : Av. U. Y. Ç

                     3- Hazine ve Maliye Bakanlığı

Vekili         : Av. E. D. K

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacılar vekili, müvekkillerinin, İstanbul ili, Tuzla ilçesi,....Mah. ..... ada ....parsel 38.342,39 m2 alanlı parselin malikleri olduklarını, taşınmazın Tuzla Belediye Başkanlığının 1/1000 ölçekli ömerli havzası akfırat kuzeyi uygulama i̇mar planında “sağlık tesis alanı, dini tesis alanı ve yol” olarak planlandığını ve tümünün kısıtlandığını ancak davalı belediyenin beş yıldan fazla süreden bu yana planı uygulamaya geçirmediğini, müvekkillerinin zarara uğradığını, sağlık bakanlığı yönünden sağlık alanlarının kamulaştırılması görevinin bakanlıkta olduğunu, Hazine ve Maliye Bakanlığı yönünden dini tesis alanlarının kamulaştırılmasında görevli olduğunu ileri sürerek, Tuzla Belediyesinden arsa bedeli için 25.000 TL’nin, Sağlık Bakanlığından sağlık tesis alanının bedeli için 25.000 TL’nin, Hazine ve Maliye Bakanlığından dini tesis alanının bedeli için 25.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, parselin tümü kısıtlandığından tapu kaydının iptali ile yol alanının tapudan terkinine, diğer alanların idareler adına tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı Belediye Başkanlığı ve Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

3. İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 05/11/2020 tarihli ve E.2020/265, K.2020/343 sayılı kararı ile, taşınmaza fiili el atmanın bulunmadığı, hukuki el atmanın olduğu, hukuki el atmanın da idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, davacı ve davalı Hazine ile Belediye vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi 19/03/2021 tarihli ve E.2021/370, K.2021/646 sayılı kararı ile, taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşmiş olduğunu belirterek, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmada adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına kesin olarak karar vermiştir.

 

4. İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 21/03/2022 tarihli ve E.2021/269 sayılı kararı ile, davalı tarafınyargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.

 

5. Davalı Tuzla Belediye Başkanlığı vekili tarafından, cevap dilekçesi ve bozma sonrası süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, mahkemece dilekçe, dava dosyası ile birlikte Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.    

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Danıştay Başsavcılığı Talebi

 

6. Danıştay Başsavcısı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin l. fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince idari işlem olan imar planlarındaki hukuki el atmalardan kaynaklanan tazminat istemli davalarda idari yargı yerinin görevli olduğu görüşüyle, 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

 

7. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre, benzer dosyalardaki düşüncesi bilinmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yazılı düşüncesi istenilmemiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

8. Anayasa'nın "Mahkemelerin kuruluşu" başlıklı 142. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir."

 

9. 6745 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek Madde 1'in birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:

 

"Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır."

 

10. 6745 sayılı Kanun’la 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1'in birinci fıkrasının "Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir." şeklindeki ikinci cümlesi, Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.2016/181, K.2018/111 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

 

11. 26/11/2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle şöyledir:

 

"Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür. "

 

12.2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesininbirinci fıkrasının son durumu şöyledir:

 

" (Ek: 20/8/2016-6745/33 md.)

Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile) (Ek cümle:16/11/2022-7421/3 md.) Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."

 

B. Yargı Kararları

         

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin 08/07/2019 tarihli ve E.2019/213, K.2019/416 sayılı kararında; Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.2016/181, K.2018/111 sayılıiptal kararının, Uyuşmazlık Mahkemesinin bu konuda istikrar bulmuş kararları doğrultusunda, yargı yolunun değişmesini gerektirecek bir duruma yol açmadığı belirtilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...İptal edilen bölüm içerisinde kalan 'Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.' cümlesi kapsamında, bakılan görev uyuşmazlığında yargı yolunun değişip değişmeyeceği hususu irdelendiğinde; davacıların taşınmazları üzerinde tasarruf etme hakkının kısıtlanmasının, idarenin bir eyleminden değil, idari bir işlem niteliğindeki imar planından kaynaklanması; davacıların bu işlem sebebiyle doğduğunu iddia ettikleri zararın ancak idari yargıda açılacak bir tam yargı davasına konu edilebileceğinin tartışmasız olmasının yanında; Anayasa Mahkemesinin belirtilen kararının gerekçesinde; bu konuya ilişkin uyuşmazlıkların adli yargıda görülmesinin gerektiği, diğer bir anlatımla taşınmazın malikleri tarafından idari yargıda dava açılabileceğinin hukuka aykırı olduğu yönünde herhangi bir irdelemeye yer verilmediği gözetildiğinde; Mahkememizin bu konuda istikrar bulmuş kararları doğrultusunda, yargı yolunun değişmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı sonucuna varılmıştır..."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

14. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ınkatılımlarıyla yapılan 26/12/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, bozma sonrası adli yargı yerinde yeniden yapılan yargılama neticesinde davalı Belediye vekilinin, görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde Tuzla Belediye Başkanlığı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

15. Raportör-Hakim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

16. Dava, davacıların paydaşı olduğu taşınmazın imar planında kamu alanı olarak ayrılması nedeniyle taşınmaz mülkiyetine müdahalede bulunulduğundan bahisle, arsa/tesis bedeli ile birlikte parselin tümü kısıtlandığından tapu kaydının iptaline, yol alanının tapudan terkinine ve diğer alanların idareler adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

17. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir kanunla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

 

18. Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir Kanun ile görevsiz hale gelmiş ise, davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni kanuna göre görevsiz hale gelen, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni Kanundaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

19. Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkemenin davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

20. Olayda uyuşmazlık konusu, İstanbul ili, Tuzla ilçesi,.....Mah. ....ada ....sayılı parselde bulunan taşınmazın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "kısmen yol, kısmen dini tesis alanı, kısmen sağlık tesis alanı" olarak belirlendiği ancak halihazırda imar planına uygun herhangi bir işlem yapılmadığı, davacılar iddiası, davalılar savunması, Tuzla Belediye Başkanlığı ile İstanbul Belediye Başkanlığının taşınmaza herhangi bir el atma işlemi yapılmadığına ilişkin müzekkere cevabı yazılarına ve dosyadaki bilgi belgelere göre taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.

21. Uygulama ve öğretide, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemleri, idari işlem; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de, idari eylem olarak tanımlanmaktadır.

22. Bu bakımdan idarece kamu gücü kullanılarak, tek yanlı biçimde yapılan uygulamalar sonucunda uğranılan zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrarlı kararları ile2577 sayılıKanun'un 2/1-b. maddesi kapsamında,imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmekte ise de; somut uyuşmazlıkta görevli mahkemeyibelirleyenve 2942 sayılı Kanun'un Ek 1.maddesinin birinci fıkrasına 7421 sayılı yasa ile eklenen "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür. " hükmü uyarınca, davanınçözümünde,adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

23. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Danıştay Başsavcısının başvurusunun reddigerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

Açıklanan nedenlerle;                      

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Danıştay Başsavcısının BAŞVURUSUNUN REDDİNE

26/12/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİİLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

           Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN