Hukuk Bölümü         2011/222 E.  ,  2012/13 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı            : S.Ç.  

Vekili              : Av. İ.A.C.

Davalı             : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. İ.G.

 O L A Y          : Davacının maliki bulunduğu Ankara İli, Altındağ İlçesi, Doğanbahçe Mahallesinde bulunan iki katlı bina, Davalı Belediye Başkanlığınca yapılan imar uygulaması sonucunda yolda kalmıştır.

Davacı vekili, davalı idarenin herhangi bir kamulaştırma yapmaksızın veya başkaca haklı neden olmaksızın binanın belediyece yıkıldığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL nin faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Belediye vekilince süresinde verilen birinci savunma dilekçesinde, bedelin idare mahkemeleri nezdinde açılacak tam yargı davasıyla istenmesinin gerektiği ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 30.6.2011 gün ve E:2011/201 sayı ile, dosya kapsamına göre davalı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı idare vekilinin, süresi içerisinde idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği dilekçe üzerine, dava dosyası örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Davacı tarafından, binasının yıktırılmasından dolayı yapı bedelinin tazmini istemiyle açılan dava, kamulaştırmasız el atma hukuki temeline dayandırılmak istenmiş ise de; davalı Belediyece, revizyon imar planı düzenlemelerine göre imar yolunda kalan izinsiz ve kaçak yapının yıkıldığının; davanın konusunun, davalı idarece, 2981/3290 sayılı Yasalar uyarınca kamu gücü kullanılarak, tek yanlı irade ile yapılan uygulama işlemleri sonucunda davacıya ait bina için bir bedel ödenip ödenmeyeceğinden kaynaklandığının ve sonuçta, kaçak yapının bir idari işlem olan revizyon imar planına dayanılarak yıktırılmasından doğan zararın tazminine ilişkin bulunduğunun; dolayısıyla, uyuşmazlığın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamına girdiğinin kabulü gerektiği bu bakımdan; imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine ilişkin bulunan dava konusu uyuşmazlığın, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerinde çözümlenmesinin görev ayrımına ilişkin kurallara uygun bulunduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Yasanın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

 YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Dava konusu uyuşmazlıkta, idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işleminin bulunmaması karşısında, davanın anılan Kanun'un 14. maddesinde işaret edilen bedel artırma davası niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, uyuşmazlık konusu işlemin, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 6.2.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara İli, Altındağ İlçesi, Doğanbahçe Mahallesi, 21661 ada, 17 sayılı parselde bulunan davacıya ait binanın kamulaştırmasız el atılarak ve herhangi bir bedel ödenmeksizin yıktırıldığından bahisle fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı tutulması kaydıyla 10.000,00 TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; 

“Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

a) Bölge planları; sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik cümle: 08/08/2011-648 s.K.H.K./21. md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik cümle: 08/08/2011-648 s.K.H.K./21. md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

c) (Ek bend: 03/07/2005-5403 S.K./25.mad) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait Doğanbahçe Mahallesi, 21661 ada, 17 sayılı parselde bulunan binanın, Altındağ Belediyesinin revizyon imar planı düzenlemesine göre imar yolunda kaldığı; kaçak yapı niteliği taşıyan binanın, idarece herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan revizyon imar planı uygulaması nedeniyle yıkıldığı; davacının, kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürdüğü binasının yıktırılması nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL. yapı bedelinin faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan davayı açtığı, ortada idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işleminin bulunmadığı, davanın anılan Yasanın 14. maddesinde işaret edilen bedel arttırma davası niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında yol alanında kaldığı,  bu nedenle, bu parseldeki hissenin ve üzerindeki yapıların bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği, davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planında yol alanı olarak yer alan davacıya ait hisse ve üzerindeki yapıların bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup,  belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

 S O N U Ç  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.6.2011 gün ve E:2011/201 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.2.2012 gününde Üyelerden Mustafa AYSAL ile Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞIOYLARI ve OYÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

                                             AZLIK OYU

 Davalı Belediye Başkanlığınca yapılan imar uygulaması sonucunda yolda kalan davacı taşınmazındaki 2 katlı binanın, davalı idarece kamulaştırma işlemlerine tevessül edilmeksizin yıktırılması nedeniyle davacı tarafından kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası Adli Yargı ilk derece mahkemesinde açılmış,

Davalı idare vekilinin süresi içinde olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği dilekçe üzerine Danıştay Başsavcılığınca Uyuşmazlığın imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargıda çözümlenmesi gerektiği düşüncesiyle 2247 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca olumlu görev Uyuşmazlığı çıkarılmasına karar verilerek, dosya yüksek mahkemeye gönderilmiş,

Yüksek Mahkemece Çoğunluk görüşü ile Danıştay Başsavcılığının başvurusu kabul edilerek davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

Yüksek Çoğunluk görüşüne katılamamaktayız.

Zirai;

3194 sayılı Yasanın 18/10 md "Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapıların belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamayacağı” öngörülmüştür.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün 1956/1-6 sayılı kararında da "Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın ilgili amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmaya hakkı bulunduğu gibi fiili duruma rıza göstererek mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulün bedelinin tahsilini de dava edebileceği" vurgulanmıştır.

Bu halde kamulaştırmasız elatma davasında görevli yargı kolu Adli Yargıdır.

Maruz nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun aksi yönde oluşan görüşüne katılamıyoruz.

                                   Muhalif Üye                                                                Muhalif Üye

                             Mustafa AYSAL                                                       Eyüp Sabri BAYDAR