Ceza Bölümü         2008/21 E.  ,  2008/21 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :K.H.

 Maktüller       :1-I.Ö.

                         2-N.Ö.

Sanıklar         :1-İ.K.

                         2-S.Ç.

                         3-M.A.

                         4-S.T.

                         5-S.B.

                         6-E.A.

                         7-M.A.                      

                         OLAY             :Diyarbakır/Devegecidi Bilge Kışla’da konuşlu Lojistik Destek Komutanlığı emrinde Komutan olarak görevli sanık Tnk. Yb. İ.K.’in, 24.11.2005 günü, 17 numaralı nöbet yerindeki nöbet kulesinin Manga Muharebe Atış alanına taşınması ile görevlendirildiği, kulenin Loj. Des. K. lığına ait Faun Krayn kurtarıcı marifetiyle İstihkam Bölüğüne ait iş makinesi çekicisine yüklenmesi ve çekici ile taşınmasının öngörülmesine rağmen, sanığın tahsis edilen çekici aracının operatörü olan aynı Komutanlık emrinde görevli sanık Ord. Tkns. Çvş. S.Ç.’a çekiciyi kulenin bulunduğu noktaya götürmesini ve yüklemenin orada yapılmasını istediği, sanık S.Ç.’un ise, keşif yapılmaksızın söz konusu yere çekicinin sokulamayacağını belirtmesi üzerine sinirlenerek bölgeden ayrıldığı, planlananın aksine kulenin aynı Komutanlık emrinde görevli sanık Tnk. Er E.A.’ın kullandığı kurtarıcı marifetiyle stabilize devriye yoluna kadar taşındığı, bu sırada bazı astsubaylarca kulenin bu noktadan sonra çekiciyle taşınmasının daha uygun olacağı bildirildiği halde, sanık İ.K.’in bu teklifi reddettiği, sanık S.Ç.’un ise kulenin kopan parçasını almak için kurtarıcının yanından ayrıldığı, böylece kulenin kurtarıcı ile taşınmasına devam edildiği, bu sırada kurtarıcı aracın etrafında emniyet ve nezaret görevi ile görevlendirilen aynı Komutanlık emrinde görevli sanıklar Ord. Bçvş. M.A., Ord. Tkns. Kd. Bçvş. M.A., Ord. Tkns. Kd. Çvş. S.T. ve Ord. Bçvş. S.B.’un aracın ön, arka, sağ ve sol tarafında ilerledikleri, asfalt yola çıkıp bir müddet gidildikten sonra yolun8 metre kadar üzerinden geçen orta gerilim elektrik hattının altından geçilmeye çalışılırken, tel ile kurtarıcının bumu arasında bir metre kala şoförün ikaz edilmesi ile yapılan ani fren sonucu bumda asılı olan nöbet kulübesinde şiddetli bir salınım olduğu, bu esnada kulenin orta gerilim hattıyla temas etmesi sonucu kulübeyi tutarak sabitlemeye çalışan aynı Komutanlık emrinde görevli maktûller Ulş. Er I.Ö. ile Ord. Çvş. N.Ö.’ın elektrik akımına kapılarak ağır yaralandıkları ve kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybettikleri, alınan bilirkişi raporuna göre, her bir sanığın kusurlu davranışları sonucu olayın meydana geldiği, böylece, sanıkların taksirle öldürmek suçunu işledikleri ileri sürülerek,  eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85/2. madde ve fıkrası  uyarınca cezalandırılmaları  istemiyle  7.  Kolordu  Komutanlığı  Askeri Savcılığı’nın 3.3.2006 gün ve E: 2006/325, K: 2006/176 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 25.4.2006 gün ve E:2006/2011, K:2006/583 sayıyla; sanıklardan E.A.’ın yargılama aşamasında terhis edildiği, yüklenen eylemin askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve 353 sayılı Yasa’nın 12 ve 18. maddeleri uyarınca sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın sanık İ.K. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 4. Dairesi’nce, hükmün onanmasına karar verilmiş, böylece kesinleşen karar ve dava dosyası, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

DİYARBAKIR 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 3.7.2007  gün ve E:2007/221, K:2007/336 sayıyla; asker kişi sanıklara yüklenen eylemin askerlik hizmet ve görevleri nedeniyle işlendiği, sanıklardan birinin terhis edilmiş olmasının suçun niteliğini değiştirmeyeceği ve diğer sanıkların halen asker kişi sıfatlarının devam ettiği açıklanarak sanıkları yargılama görevinin  askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

Mahkememize gönderilen dava dosyasında Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 6.11.2007 gün ve E:2007/46, K:2007/46 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip, dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, Diyarbakır   Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Rıdvan ALTUN, Sezai AKBULUT, Ramazan ÖZKEPİR, İrfan YILMAZLAR, Yavuz SAYALGI, Ersun ÇETİN’in, katılımlarıyla yapılan 02.06.2008 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR’ün adli yargı,  Askeri Yargıtay  Başsavcı Yardımcısı İlker Bahadır ÜSTÜNEL’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:          

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

 Olayda, sanık E.A.’ın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. 

Anılan Yasa’nın “Müşterek Suçlar” başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde,  "Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denilmek suretiyle askeri olan suçlar ile askeri olmayan suçlara göre görevli yargı yeri belirlenmiştir.                 

 Sanıklara yüklenen eylemlerin Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş bulunan suçlar kapsamında olup, “askeri suç” olmadığı, daha açık bir ifadeyle Askeri Ceza Kanununda yazılı suçlardan bulunmadığı kuşkusuzdur. 

Açıklanan nedenlerle, sanıklara yüklenen eylemin Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş bulunan suçlar kapsamında olup, Askeri Ceza Kanununda yazılı suçlardan olmadığı, yargılama aşamasında sanık E.A.’ın terhis edildiği anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesi uyarınca açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın  çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Diyarbakır 1. Ağır Ceza  Mahkemesi’nin 3.7.2007  gün ve E:2007/221, K:2007/336 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.06.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.