Hukuk Bölümü         2001/17 E.  ,  2001/30 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü

Vekili              :Av. S.M.

Davalı            :Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Vekili              :Av. H.E.

O  L  A  Y       :A) Hemzemin geçitte trenin çarptığı taşıtta bulunan H.Ö.’ün ölümü nedeniyle mirasçıları tarafından, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü aleyhine müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre açılan maddi ve manevi tazminat davasında; ANKARA 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, 21.4.1998 gün ve E:1996/798, K:1998/232 sayı ile, benimsenen bilirkişi raporu kapsamından: dava dışı sürücü B.Ö.’ nün %80, nispette asli kusurlu olduğunun, davalı Demiryolları ile diğer davalı Köy Hizmetlerinin %10’ar nispette kusurlu bulunduklarının anlaşıldığından bahisle ve kabulüne karar verdiği toplam 5.532.361.848.-TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak davacılara verilmesine hükmetmiş; bu karar, YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ’ nin 22.2.1999 gün ve E:1999/209, K:1999/1338 sayılı ve “1- Dosyadaki yazılarla, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı TCDD Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının reddi ile bu davalı ile ilgili kararın onanması gerekir.

  2- Davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün temyizine gelince; adıgeçen davalının sorumlu olduğu köy yolunun demiryolu ile birleştiği hemzemin geçit bölgesinde mevcut ağaçların tren yolunun görülmesine engel olduğu, bu şekilde yolun hizmet amacına uygun biçimde kullanılmasını sağlamaya yönelik önlemleri almadığı için kusurlu bulunmuştur. Görüldüğü gibi bu davalının sorumluluğu hizmet kusuruna dayanmaktadır. Kamu kuruluşlarının hizmet kusuruna ilişkin uyuşmazlıkları ise adli yargı yerinde dava konusu yapılamaz. Bu nitelikteki davaların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesine göre idari yargı yerinde açılması gerekir. Bu nedenlerle Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü hakkındaki dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar vermek gerekirken aleyhine hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” yolundaki kararıyla kısmen bozulmuş ve karar düzeltme istemi aynı DAİRE’ nin 21.6.1999 gün ve E:1999/4583, K:1999/5919 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

ANKARA 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 18.11.1999 gün ve E:1999/404, K:1999/742 sayı ile, Yargıtay bozma kararına uymak suretiyle, davalılardan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü hakkındaki dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine ve hükmolunan toplam 5.532.361.848.-TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı TCDD İşletmesinden tahsil olunarak davacılara verilmesine karar vermiştir.

B) Tazminat davasında hükmolunan tutarın tamamını faiziyle birlikte 12.923.750.644.-TL. olarak haksahiplerine ödeyen TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilince, olayda %10 oranında kusur ve sorumluluğu saptanan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden, idarelerince ödenmiş bulunan tutarın %10’u olan 1.292.375.065.- liranın, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 31.1.2000 gününde adli yargı yerinde rücuen alacak davası açılmıştır.

DURSUNBEY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; (HAKEM SIFATIYLA) 26.5.2000 gün ve E:2000/11, K:2000/96 sayı ile, dava dilekçesi ve dayanağı olan Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının içeriğine göre, davacının davasını davalı Köy Hizmetlerinin hizmet kusuruna dayandırdığının anlaşıldığı, hizmet kusuruna dayalı tazminat davalarında idari yargı yerlerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karara karşı, davacı İşletme vekilince yapılan itiraz ise, aynı MAHKEME’ ce ve “... Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesinde (...) açılan tazminat davasının yargılaması sonucunda Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden hizmet kusuruna dayalı davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle bu davalı açısından davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yargı yolu nedeniyle reddedilen bu davada davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü açısından bozmadan önceki bilirkişi raporunun bağlayıcılığı yoktur. İdari yargıda Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kusur oranı yeniden belirlenmeli buna göre TCDD’ nin Köy Hizmetlerine rücu etmesi gerekmektedir. Köy Hizmetlerinin idari yargı yerinde kusur oranı tespit edildikten sonra Mahkememizde rücu tazminatı davası açabileceğinden ..." yolundaki gerekçeyle kesin olarak reddedilmiştir.

TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilince, 1.292.375.065.- liranın idarelerince ödendiği tarihten itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden rücuen tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 18.10.2000 gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ; 22.11.2000 gün ve E:2000/1287 sayı ile, Borçlar Kanunu’nun 50 ve 58. maddelerinde müteselsil mesuliyet, 141.ve 142. maddelerinde de müteselsil borç hususlarının düzenlendiği; hissesinden fazla ödeme yapanın diğerine rücu hakkı bu hükümlere dayandığından rücuen tazminat davasının da özel hukuku ilgilendiren bir alacak davası olduğu; dolayısıyla, yargı kararına dayanan rücuen tazminat davasının Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği kanısına varıldığı; ancak, daha önce adli yargı yerince görevsizlik kararı verildiğinden bahisle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına ve karar verilinceye değin davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Turgut ARIBAL’ın katılımlarıyla yapılan 11 / 6 / 2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ ın  davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da  dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve tazminatın tamamını ödemiş bulunan TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından, idarelerince ödenmiş olan tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın diğer davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden rücuen tahsili isteminden ibarettir.

Olayda, hemzemin geçitte trenin çarptığı taşıtta bulunan kişinin ölümü nedeniyle mirasçıları tarafından, TCDD İşletmesi ile Köy Hizmetleri aleyhine, müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına dayanılarak tazminat davası açıldığı; Mahkemece,  dosyaya sunulan bilirkişi raporu esas alınmak ve dava dışı araç sürücüsünün %80, davalılar TCDD İşletmesi ile Köy Hizmetlerinin ise %10’ ar oranında kusurlu ve sorumlu oldukları benimsenmek suretiyle dava kabul edilerek, hükmedilen tazminatın müştereken ve müteselsilen davalı idarelere yüklendiği; ancak, aynı mahkemece, kararın davalılardan Köy Hizmetlerine ilişkin kısmının görev yönünden bozulmasına ilişkin Yargıtay kararına uyulması üzerine, hükmedilen tazminatın tamamının (Köy Hizmetlerinin hissesi de dahil olmak üzere) bu defa TCDD İşletmesine yüklendiği ve davacılara bu idarece ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.

Tazminat davasına bakan mahkemece, Yargıtay bozma kararı üzerine, davalılardan Köy Hizmetleri aleyhine açılan dava yönünden görevsizlik kararı verilmesine rağmen, bilirkişi raporunda Köy Hizmetleri için belirlenen kusur ve sorumluluk oranı dikkate alınarak dava konusu tazminat miktarı yönünden bir tefrike gidilmeyerek tazminatın tamamının diğer davalı TCDD İşletmesine yüklenmiş ve hükmedilen tazmin borcunun bu davalı tarafından tamamen ödenmiş olması karşısında, olayda ölenin mirasçıları olan davacı taraf yönünden, ortada tazminat davasında giderilmemiş bir alacak bulunduğundan sözedilemeyeceği gibi , 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından idari yargı yerinde açılacak bir idari dava yoluyla giderilmesi gereken zarar da kalmamıştır.

Nitekim, bu durum, birden çok zarar verenin zarar görene karşı müteselsil sorumluluğunu hükme bağlayan Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddelerinin doğal bir sonucu olup; anılan Yasa maddelerinde ayrıca, tazminatın tamamen veya kısmen müteselsil sorumlulardan biri tarafından ödenmesi ve kendi payından fazla ödemede bulunması halinde diğer müteselsil sorumlulara hangi esaslar içinde rücu edeceği hususu da düzenlenmiş bulunmaktadır.

Öte yandan, ortada Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

Belirtilen bu hususlara göre, tam yargı davasının konusunu oluşturmayan ve bir kamu alacağı niteliği taşımayan alacağın tahsiline yönelik rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi; bu nedenle, Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Hakem Sıfatıyla) verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun KABULÜ ile Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Hakem Sıfatıyla) 26.5.2000 gün ve E: 2000/11, K:2000/96 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.6.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.