Hukuk Bölümü 2003/62 E., 2003/60 K.

  • İDARE MAHKEMESİNCE VERİLEN GÖREVLİLİK KARARI
  • GÖREV İTİRAZI
  • TEMYİZ İSTEMİYLE BAŞVURU
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE TEMYİZ İSTEMİYLE BAŞVURU
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 12 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : İnşaatın tesisat işinde işçi olarak çalışan M. Ü.E., işyerinden geçen havai yüksek gerilim hattına teması sonucunda elektrik çarpması nedeniyle %30 işgücü kaybına uğramıştır.

    Davacılar vekilince, havai elektrik hattının standartlara aykırı olması nedeniyle idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek, müvekkilleri ( zarar gören ile anne ve babası ) için toplam 37,000,000,000.- TL. maddi ve manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    Davalı Müessese vekilince, birinci savunma dilekçesinde, sermayesinin tamamı Devlete ait ve özel hukuk hükümlerine tabi sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü olan kuruluş aleyhine açılan tazminat davalarının adli yargı yerinde görülmesinin gerektiği ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

    ERZURUM İDARE MAHKEMESİ'nce; 31.3.2003 gün ve E: 2002/1083 sayı ile, 2247 sayılı Yasa'nın olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin 10. maddesi açıklanarak, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddia edilerek dava açılmış olması karşısında, idari hizmetin yürütülmesi nedeniyle uğranılan zararın giderilmesine yönelik tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, davalı idarenin görev itirazı reddedilmek suretiyle görevlilik kararı verilmiş olup, ayrıca 2247 sayılı Yasa'nın 10. ve 12. maddelere göre, davalı idarenin kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama başvurmakta serbest bulunduğu bildirilmiştir.

    Davalı Müessese vekilince, bila tarihli dilekçe ile, davanın görev yönünden reddi gerekirken İdare Mahkemesinin kuruluş ana statüsünü dikkate almaması ve görevsizlik kararı vermemesinin bozmayı gerektirdiği öne sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararına karşı temyiz istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvuruda bulunulmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 16.6.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun 2247 sayılı Yasada öngörülen yönteme uymayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ'in başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un " Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma" başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasında görev uyuşmazlığı çıkarma: adli, idari ve askeri yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesi olarak tanımlanmış; aynı maddenin üçüncü fıkrasında, uyuşmazlık çıkarmaya yetkili makamın, reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başsavcısı, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı ve askeri idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı olduğuna işaret edilmiş; anılan Yasa'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında, "Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise rejt kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on beş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir." hükmü yer almıştır.

    Anılan Yasa hükümleri ile, belirtilen yargı mercilerinden birinde açılmış olan bir davanın görülmesi sırasında yapılan görev itirazının reddi üzerine, ilgili Başsavcı tarafından görevli bulunduğu kendi yargı düzeninin görev alanına vaki müdahalenin önlenebilmesini sağlamak için konunun Uyuşmazlık Mahkemesi'ne götürülmesi suretiyle davanın henüz başlangıç safhasında iken görev sorununun çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır.

    Sözüedilen Yasa hükümlerine göre, usulüne uygun olarak yapılan görev itirazı üzerine yargı yeri tarafından verilen görevlilik kararı, temyizi kabil kararlardan olmadığı gibi, Uyuşmazlık Mahkemesi de bir temyiz mercii olmayıp, 2247 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde ifade edildiği üzere, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir."

    Olayda, davalı Müessese vekilince, usulüne uygun şekilde görev itirazında bulunulmuş ise de, İdare Mahkemesince itiraz reddedilerek görevlilik kararı verilmesi ve bunun tebliğ edilmesi üzerine, anılan Yasa'nın 12/1. maddesinde öngörülen yönteme uygun bir başvuru yapılmayıp, sözkonusu karara karşı Uyuşmazlık Mahkemesi'ne temyiz istemiyle başvuruda bulunulmuştur.

    Belirtilen durum karşısında ve 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesinin "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." hükmü uyarınca, aynı Yasa'nın 10. ve 12. maddelerinde öngörülen yönteme uymayan başvurunun reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 10. ve 12. maddelerinde öngörülen yönteme uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.6.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.