Hukuk Bölümü         2009/36 E.  ,  2010/33 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı : O.H.

Vekili : Av. D.H.

Davalı : Tomarza Belediye Başkanlığı

Vekili : Av. G.E.Ş.

O L A Y : Davacı, dava dilekçesinde, Tomarza Belediye Başkanlığı temizlik işlerinde işçi olarak çalışmakta iken, davalı tarafından iş akdinin malül olmasından da yararlanılarak 15.9.2006 tarihinde feshedildiğini, davalı Kurumun, iş akdinin feshine dair 14.9.2006 tarihli dilekçeyi 18.9.2006'da imzalattığını, bunu SSK'ya 18.9.2006'da bildirdiğini, böylece bir aylık maaş ve ihbar tazminatı alacağı kaybına sebep olduğunu, yapılan feshin haksız olduğunu ve geçerli bir sebebe dayanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla fesih tarihinden işleyecek faizi ile, iş akdinin feshinin geçersizliğine, İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işe iadesine karar verilmesine, işveren tarafından işe başlatılmaması halinde işverenin İş Kanunu’nun 21. maddesine göre 8 aylık brüt ücret tutarında tazminata mahkum edilmesine, kararın kesinleştiği tarihe kadar çalışmadığı süre için ücret ve diğer haklarının faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

TOMARZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 17.4.2008 gün ve E:2006/158, K:2008/73 sayı ile, davacı O.H.’in Mahkemelerine vermiş olduğu dava dilekçesinde, davalı Kurum tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini, ancak, iş sözleşmesinin feshine ilişkin davalı Kurumun kararının haksız olduğunu, bu nedenle, işe iade edilmesini talep ettiği, davacının ayrıca yargılama sırasında Mahkemelerinde yapmış olduğu açıklamalarında, davalı Kurumun iş sözleşmesini feshettiğini, ayrıca kendisine emeklilik dilekçesi imzalattırdıklarını, dilekçeyi görmeden imzaladığını ifade ettiği, ancak, davalı Kurum ile yapılan yazışmalarda, davacının Kurumlarından emekli edildiğinin, kendi isteği ile emekliliğe ayrıldığının ileri sürüldüğü, ayrıca davalı vekili yargılama sırasında Mahkemelerinde yapmış olduğu açıklamalarında, davacının emeklilik dilekçesini kendi isteğiyle imzaladığını, SSK'ya başvurarak bizatihi emekliliğini istediğini ifade ettiği, yanların yukarıda belirtilen sav ve savunmaları, davalı Kurumun davacının işten ayrılmasına emeklilik işlemini dayanak alması karşısında, iş sözleşmesinin feshine ilişkin Mahkemelerince bir incelemeye gidilemediği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereği, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, idari nitelikli olup idari yargının görev alanına girdiği, dava konusu olayda, davacının işten ayrılmasına neden olan işlemin, idari nitelikte olan emeklilik işlemi olması, davacının kendisinin emeklilik talebinde bulunmadığını ve emekliliğe ilişkin herhangi bir dilekçeyi bilerek imzalamadığına ilişkin açıklamaları karşısında, işbu dava bakımından reddine gitmek yerine yargılama ekonomisi ve herhangi bir hak kaybının oluşmaması için davanın görevli idari yargı yerine gönderilmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtilerek iş bu istem yönünden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 7. ve 27. maddelerine göre Mahkemelerinin görevsizliğine, dava dosyasının görevli Kayseri Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davacının istemi üzerine dosyanın gönderildiği Kayseri 2. İdare Mahkemesi dilekçenin reddine karar vermiştir.

Davacı vekili, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

KAYSERİ 2. İDARE MAHKEMESİ; 26.9.2008 gün ve E:2008/739 sayı ile, davacı O.H. vekili tarafından iş akdinin feshinin geçersizliği ile işe iade edilmesine ve yoksun kaldığı parasal hakların ödenmesine karar verilmesi istemiyle Tomarza Belediye Başkanlığı'na karşı dava açıldığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinde, “İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir” hükmüne yer verildiği, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur” hükmünün yer aldığı, dava dosyasının incelenmesinden, davacının, iş akdinin feshinin geçersizliğine, işe iadesine ve çalışmadığı sürelerdeki ücret ve diğer haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, davacının işten ayrılmasının nedeninin idari bir işlem olan emeklilik işlemi olduğu, idari işlemin yargısal denetimini yapmakla görevli yargı yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle 17.4.2008 tarih ve E:2006/158, K:2008/73 sayılı kararla görevsizlik kararı verildiği, bu karar üzerine iş akdinin feshinin geçersizliği ile işe iade edilmesine ve yoksun kaldığı parasal hakların ödenmesine karar verilmesi istemiyle iş bu davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca İş Kanunu’ndan doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait bulunduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, bu nedenlerle, Mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 1.3.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da gönderilmek suretiyle 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Belediyede işçi olarak çalışmakta iken, iş akdinin feshedildiğini ileri süren davacı tarafından fesih tarihinden işleyecek faizi ile, iş akdinin feshinin geçersizliğine, İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işe iadesine karar verilmesine, işveren tarafından işe başlatılmaması halinde işverenin İş Kanunu’nun 21. maddesine göre 8 aylık brüt ücret tutarında tazminata mahkum edilmesine, kararın kesinleştiği tarihe kadar çalışmadığı süre için ücret ve diğer haklarının faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Olayda, davalı Belediye ile davacı arasındaki hukuki ilişki, İş Kanunu’na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulmuş bir özel hukuk ilişkisi niteliğini taşımaktadır.

Bu durumda, kamu idaresince tesis edilmiş bir idari işlem ya da eyleme karşı açılmış 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen idari davalardan biri söz konusu olmayıp, iş akdinin feshedildiği ileri sürülerek fesih tarihinden işleyecek faizi ile, iş akdinin feshinin geçersizliğine, İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işe iadesine karar verilmesine, işveren tarafından işe başlatılmaması halinde işverenin İş Kanunu’nun 21. maddesine göre 8 aylık brüt ücret tutarında tazminata mahkum edilmesine, kararın kesinleştiği tarihe kadar çalışmadığı süre için ücret ve diğer haklarının faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın, iş hukuku ilke ve kurallarına göre adli yargı yerince çözümleneceği kuşkusuzdur.

Öte yandan, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, İş Kanunu'na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerince çözümleneceği öngörülmüştür.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kayseri 2. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.4.2008 gün ve E:2006/158, K:2008/73 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.3.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.