Ceza Bölümü 2003/61 E., 2003/61 K.

  • ASKER KİŞİNİN İZİN TECAVÜZÜ
  • İZİN TECAVÜZÜ
  • ŞARTLA SALIVERİLME KARARININ GERİ ALINMASI
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 19 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 2 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 16 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 17 ]
  • 825 S. CEZA KANUNUNUN MEVKİİ MER’İYETE VAZ’INA MÜTEALL... [ Madde 5 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Pasinler 7/3. Mknz.P.Tb.Kh.Bl. Komutanlığı emrinde görevli P. Er Kazım Özpınar'ın, izin tecavüzü suçu nedeniyle yapılan yargılaması sonucunda 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce 3.3.1999 gün ve E: 1999/379, K: 1999/43 sayı ile on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 12.3.1999 tarihinde kesinleşen bu hükmün, Erzurum Kapalı Cezaevinde infazı sırasında, Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 21.5.1999 gün ve 1999/32 Müt. sayı ile, 647 sayılı Yasa'nın 19 ve ek-2. maddeleri uyarınca, bihakkın tahliye tarihi 19.11.1999 olan sanığın 23.5.1999 gününden geçerli olmak üzere şartla salıverilmesine karar verilmiştir.

    Sanığın bihakkın tahliye tarihi olan 19.11.1999 gününden önce deneme süresi içinde, 30.5.1999 - 10.9.1999 tarihleri arasında firar suçunu işlemesi nedeniyle 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce 8.10.2002 gün ve E: 2002/32, K: 2002/507 sayı ile, on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ve hükmün de 24.10.2002 günü kesinleşmesi üzerine 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, sanık hakkındaki 21.5.1999 günlü, 1999/32 Müt. sayılı şartla salıverilme kararının geri alınması Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nden istenilmiştir.

    ERZURUM 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 9.1.2003 gün ve 2003/8 Müt. sayıyla; 825 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca ve Yargıtay'ın konuya ilişkin kararlarına göre, hükümlü hakkında mahkumiyet kararını vermiş bulunan askeri mahkemece şartla salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği açıklanarak, "mahkememizin yetkisizliğine" şeklinde karar vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    9. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 30.7.2003 gün ve E: 2002/32, K: 2002/507 sayıyla; Uyuşmazlık Mahkemesi'nin çeşitli tarihlerdeki kararlarında belirtilen hususları tekrar ederek, şartla salıverilme kararın geri alınmasına karar verme görevinin şartla salıverilme kararını veren mahkemeye ait olduğu, bu durumun şartla salıverme müessesesinin amacına ve özelliklerine uygun bulunduğu, öğretide, şartla salıverilme kararının geri alınmasına ilişkin davanın şartla salıverilme kararını veren mahkemede açılması gerektiği görüşünün Prof.Dr. M. Kunter, Prof.Dr. S. Erman tarafından da benimsendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Yalçın ACARGÜN'ün Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, Hasan DENGİZ'in katılımlarıyla yapılan 17.11.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Turgut SÖNMEZ'in, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Her ne kadar adli yargı yerince hükümde "mahkemenin görevsizliğine" denmemiş ise de; karar gerekçesinde adli mahkemenin görevli olmayıp, askeri mahkemenin görevli olduğu açıkça belirtildiğinden, "mahkemenin yetkisizliğine" şeklinde verilen karar görevsizlik kararı olarak kabul edilmiştir. Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Şartla salıverilme, 1.3.1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 16 ile 17. maddelerinde ve daha sonra da 13.7.1965 tarih ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Yasa'nın 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.

    647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı Yasa ile değişik 4. fıkrasında; "şartla salıverilmeyi gerektiren mahiyette cezaevi idaresi tarafından verilen gerekçeli mütalaanın, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye tevdi edileceği, mahkeme bu mütalaayı uygun görürse şartla salıverilme kararının derhal yerine getirileceği" hükme bağlanmıştır.

    Şartla salıverilme kararının geri alınması ise, Türk Ceza Yasası'nın 17. maddesinin 3506 sayılı Yasa ile değişik 1. fıkrasının 1. cümlesinde "şartla salıverilmiş olan hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır." hükmü ile düzenlenmektedir.

    Şartla salıverilme öğretide, mahkum edildiği hürriyeti bağlayıcı cezalardan Yasa'nın gösterdiği bir kısmını iyi hal ile kurallara tam uyarak geçirmiş bulunan mahkumun, konulmuş olan şartlara her bakımdan uymaması durumunda geri alınması koşuluyla mahkumiyet süresini tamamıyla bitirmeden mercii'nce alınacak bir kararla salıverilmesi olarak tanımlanmaktadır.

    Şu halde, şartla salıverilme; ceza hükmünü ve ilgilinin hükümlü sıfatını ortadan kaldırmayıp, ceza süresinin sonuna kadar şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olacak şekilde yeniden kasten suç işlememek ve mecbur olduğu şartları yerine getirmek koşullarıyla tanınan bu haktan yararlanan hükümlü hakkındaki cezanın infaz şekillerinden biridir.

    Olayımızda, izin tecavüzü suçu nedeniyle 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin kararıyla on ay hapis cezasına mahkum olan hükümlü Kazım Özpınar'ın cezasının infaz edildiği cezaevinin bulunduğu yer olan Erzurum İlinin bağlısı olduğu ve hükmü veren mahkemenin derecesinde olan Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce şartla salıverilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

    825 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile, şartla salıverilme kararının verilmesi ve gerektiğinde bu kararın geri alınması, mahkumiyet kararını vermiş olan mahkemenin reisine aittir, denilmek suretiyle, ceza hükmünün infazı şekillerinden olan şartla salıverilmeye ilişkin kararın da cezaya hükmeden mahkemece verilmesi esası kabul edilmiştir.

    Buna karşılık, 647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı yasa ile değişik 4. fıkrasında "...hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye..." denilmek suretiyle şartla salıverilme kararının infazın gerçekleştiği yer mahkemesince de verilebileceği esası getirilmiştir.

    Bu açıklamalar ışığında, her ne kadar ceza kanununun tatbikatına ilişkin bulunan 825 sayılı Yasa'da, şartla salıverilme kararının hükmü veren mahkemece verilmesi esası kabul edilmiş ise de; bu yasadan daha sonra yürürlüğe giren ve infaz hukukuna ilişkin özel yasa niteliğini taşıyan 647 sayılı Yasa'da bu kararın, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkemenin derecesinde bulunan mahkemece verileceğinin öngörülmüş olması karşısında, bu esasa bağlı olarak, şartla salıverilme kararının aynı mahkemece geri alınması, 647 sayılı Yasa'nın gerekçesinde açıklanan 19. maddenin anılan hükmü ile ilgili olarak "uygulamada, infaz yeri ile hükmü veren mahkeme çoğu defa ayrı yerlerde bulunduğundan, hükümlü hakkında meşruten tahliyesine mütedair kararın zaruri gecikmesini bertaraf etmek..." şeklindeki amaca da uygun düşmektedir.

    Ayrıca, 647 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesinde yer alan "diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz" kuralı gözönüne alındığında, uyuşmazlığa konu şartla salıverilme kararının geri alınmasında doğrudan doğruya 647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde yer alan kuralın uygulanması gerekmektedir.

    Açıklanan nedenlerle, hükümlünün şartla salıverilmesine Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce karar verildiğine göre bu kararın geri alınmasına ilişkin davanın da aynı mahkemenin görev alanına girdiğinin kabulü ile Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 9.1.2003 günlü ve 2003/8 Müt. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, Üyeler Hamdi Yaver AKTAN ile Muvaffak TATAR'ın karşı oyları ile 17.11.2003 günü KESİN OLARAK OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ :

    Şartla salıverilme, 1.3.1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 16 ile 17. maddelerinde ve daha sonra da 13.7.1965 tarih ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Yasa'nın 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.

    647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı Yasa ile değişik 4. fıkrasında; "şartla salıverilmeyi gerektiren mahiyette cezaevi idaresi tarafından verilen gerekçeli mütalaanın, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye tevdi edileceği, mahkeme bu mütalaayı uygun görürse şartla salıverilme kararının derhal yerine getirileceği" hükme bağlanmıştır.

    Şartla salıverilme kararının geri alınması ise, Türk Ceza Yasası'nın 17. maddesinin 3506 sayılı Yasa ile değişik 1. fıkrasının 1. cümlesinde "şartla salıverilmiş olan hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır." hükmü ile düzenlenmektedir.

    647 sayılı infaz yasası, şartla salıverme kararını verecek merci konusunda açıklık getirmiş, ancak şartla salıverme kararını geri alacak merci konusunda bir hüküm öngörmemiştir. Türk Ceza Kanunu'nun 17. maddesinde de bu konuda bir açıklık bulunmamaktadır.

    825 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile, şartla salıverilme kararının verilmesi ve gerektiğinde bu kararın geri alınması, mahkumiyet kararını vermiş olan mahkemenin reisine aittir, denilmek suretiyle, ceza hükmünün infazı şekillerinden olan şartla salıverilmeye ilişkin kararın da cezaya hükmeden mahkemece verilmesi esası kabul edilmiştir.

    Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun, Hükmün tefsirinde veya cezanın infazında tereddüt başlığı altında düzenlenen 402. maddesinde, "Bir mahkumiyet hükmünün tefsirinde veya tayin olan cezanın hesabında tereddüt edilir yahut cezanın kısmen veya tamamen infazı lazım gelmiyeceği iddia olunursa bu babda mahkemeden bir karar istenir." denilmektedir. 353 sayılı Yasa'nın 253. maddesi de aynı hükmü içermektedir.

    Kesinleşmiş bulunan bir mahkumiyet hükmünün infazına ilişkin olarak hükümlü ya da Cumhuriyet Savcısı tarafından ortaya çıkarılmış bir uyuşmazlığı kapsayan her türlü başvurular Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 402. maddesine uygun olarak açılmış ikincil ( tali ) nitelikteki davaları oluşturmaktadır. Tali davalar, bir suç isnadının araştırılması ve karşılığı yaptırımın sanık hakkında uygulanması şeklinde olmaksızın, bir suç dolayısıyla ceza yargılaması makamlarından bir karar alınması için açılan ceza davalarıdır.

    Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 402. maddesi kapsamına giren davalarda ya mahkumiyet hükmünün yorumunda ya belirlenen cezanın hesabında bir duraksama, yahut cezanın bir bölümünün ya da tümünün infazı gerekmeyeceği konusunda bir iddia söz konusu olmaktadır.

    Somut olayda, şartla salıverilme kararının geri alınmasına ilişkin olarak verilmesi gereken karar, hükmün özünü ve esasını değiştirmeyip, duruşma yapılmaksızın evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu verilecek kararlardandır. Bu tür kararların da hüküm mahkemesince verilmesi gerektiğine dair Anayasa Mahkemesi'nin ve Yargıtay Ceza Daireleri'nin çeşitli kararlarında kabul edildiği görülmektedir.

    Doktrinde, Prof.Dr. Tahir Taner şartla salıverme kararını geri alacak merciin hükmü veren mahkeme reisi olduğunu, ( Ceza Hukuku, sy. 626 ) Prof.Dr. Faruk Erem, Ahmet Danışman ve M. Emin Artuk da şartla salıverilmenin geri alınmasına, son hükmün kesinleşmesinden sonra, ilk hükmü veren mahkeme başkanının yetkili olduğunu açıklamaktadırlar. ( Ceza Hukuku Genel Hükümler, sy. 861 )

    Konu ile ilgili Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 11.5.1993 gün ve 5221/5937, 9. Ceza Dairesinin 27.4.1995 gün ve 1382/3050, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 6.10.1986 gün 208/422 sayılı ve daha bir çok ceza dairesinin aynı mahiyette kararları mevcuttur. Bu kararlarda da Ceza Kanununun Yürürlüğe konulmasına Dair 825 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca meşruten tahliye kararını geri alacak merci, ilk hükmü veren mahkeme başkanı olduğu, bu durumda; meşruten tahliye kararının geri alınması; geri alınmayı icap ettiren ikinci hükmün kesinleşmesini müteakip ilk hükmü veren mahkeme başkanından isteneceği belirtilmekte olup, bu durumda davanın askeri yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

    Üye Üye

    Hamdi Yaver AKTAN Muvaffak TATAR