T.C.
UYUŞMAZLIK
MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ
ESAS NO : 2016/230
KARAR NO : 2016/273
KARAR TR : 09.05.2016
|
ÖZET
: Genel Kurmay
Başkanlığı, Merkez Orduevi
Müdürlüğünde “yardımcı
hizmetler” sınıfında aşçı kadrosunda
sivil memur olarak görev yapan davacının, sınıfının
“teknik hizmetler” olarak değiştirilmesi
istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin
işlemin iptali istemiyle açılan davanın ASKERİ
İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.
|
|
K A R
A R
Davacı : M. D.
adına Sivil Memurlar Sendikası
Vekili : Av. İ.
K.
Davalı : Milli
Savunma Bakanlığı
Vekili : Av. Z.D.
O L A Y :
Davacı
vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10.12.2000
tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde
aşçı olarak göreve başladığını,
daha sonra halen görev yaptığı Genelkurmay
Başkanlığı Merkez Orduevi
Müdürlüğü’nde yardımcı hizmetler
sınıfında “aşçı" kadrosunda sivil
memur olarak görev yaptığını, ancak bu
sınıfta kariyer bakımından ilerleme
olanağının sınırlı olduğunu, oysa Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından müvekkili
hakkında düzenlenen 28.9.1998 tarihli Ustalık Belgesi ve yine
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlen
17.5.1999 tarihli Usta öğreticilik Belgesi dikkate
alındığında kariyer açısından kendi
mesleği ile ilgili yetersiz bir kadro ve sınıfta
bulunduğunu, halen orduevi mutfağında fiilen
aşçılık görevini ifa ettiğini, bu durumda 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36'ncı maddesi
kapsamında teknik hizmetler sınıfına geçirilme
şartları olarak belirlenen "teknik mesleklerden birine mensup
olma” ve “meslekle ilgili görevi fiilen yapma”
şartlarını taşıdığını, bu nedenle
eğitimine daha uygun olan teknik hizmetler sınıfında
görevine devam etmesi gerektiğini, davalı idarenin buna
göre sınıfını
çalıştığı kadroya (aşçı) uygun
hale getirmesi gerektiğini, halen bulunduğu yardımcı
hizmetler sınıfı ile geçirilmesini talep ettiği
teknik hizmetler sınıfı arasında yaklaşık 400,00
TL maaş farkı bulunduğunu, aşçılık
mesleğinin teknik bilgi, beceri ve tecrübe isteyen bir meslek
olduğunu, YÖK'ün 12.9.2012 tarihli toplantısında
alınan karara göre aşçılık önlisans
programı mezunlarının “tekniker” unvanını
kullanmasının uygun görüldüğünü,
müvekkilinin yapmış olduğu aşçılık
görevinin yardımcı unsur olarak
değerlendirilemeyeceği, çünkü
aşçılığın asli unsur olduğu,
çalıştığı kurumda yalnızca yemek ve
tabldot işi ile ilgilenmediğini, aynı zamanda askerin ve
personelin yedikleri yemeğin 5668 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Beslenme Kanununda Günlük Yemek Bedeli
Ölçüt Tablosunda belirtilen kalori miktarlarını dahi
hesaplayarak yemeklerini hazırlamakta olduğunu, müvekkilinin
kendi konusunda uzman, eğitimini eksiksiz tamamlamış ve
eğitim aldığı Üniversite tarafından da
üstün başarıya layık görülmüş
olduğunu, bu halde iken halen görev yaptığı
"aşçı" kadrosunun yardımcı hizmetler
sınıfından teknik hizmetler sınıfına
geçirilmesini talep ettiğini, ancak bu talebinin Genkur.
Bşk.lığının 22.1.2015 tarihli yazısı ile
reddedildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ve
bu nedenle öncelikte 1602 sayılı AYİM Kanunu’nun
20’nci maddesinin “ ... sivil memurladır." ibaresinin
Anayasaya aykırılığı ciddi görülerek iptali
için dava dosyasının Anayasa Mahkemesine gönderilmesine
ve karar verilene kadar bekletici mesele yapılmasına
sınıfına geçirilmeme işleminin de iptaline karar
verilmesi istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava
açmıştır.
ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ
İKİNCİ DAİRESİ: 28.4.2015 gün ve E:2015/751 K:2015/711 sayı
ile, Genelkurmay Başkanlığı Merkez Orduevi
Müdürlüğünde yardımcı hizmetler
sınıfında ’ aşçı’ kadrosunda sivil
memur olarak görev yapan davacının asker kişi olduğu,
ancak davacının öğrenim durumu dikkate
alınmaksızın yardımcı hizmetler
sınıfında “aşçı” kadrosunda
memuriyete alındığı, oysa öğrenim durumu ve
fiilen yaptığı iş dolayısıyla 657
sayılı yasanın 36'ncı maddesinde düzenlenen
"teknik hizmetler sınıfı” için belirtilen
şartları taşıdığını öne
sürerek, memuriyete giriş tarihi itibariyle teknik hizmetler
sınıfına geçirilmemesi işlemini dava konusu
yaptığı, bu haliyle "aşçı" kadrosunda
görev yapan davacının, yardımcı hizmetler sınıfından
teknik hizmetler sınıfına geçirilmemesi işleminin,
bir kamu kurum veya kuruluşunda “aşçı" olarak
görev yapan ve davacıyla benzer öğrenim durumuna sahip
olanların teknik hizmetler sınıfına geçirilmemesi
işleminden herhangi bir farkı bulunmadığı,
işlemin yargısal denetimde askerlik mesleğinin gereklerini
yakından bilmenin önem taşımadığı gibi,
"aşçı" kadrosunun yardımcı hizmetler
sınıfında ya da teknik hizmetler sınıfında yer
almasının askeri ihtiyaçlarla da bir ilgisinin
bulunmadığı, bu uyuşmazlığın 657
sayılı yasanın 36'ncı maddesi kapsamında
çözüme kavuşturulacak bir işlem olduğu,
dolayısıyla davacı hakkında tesis edilen işlem ve onun
çözümünde varılacak sonuç ile, aynı
durumdaki sivil kişi hakkında aynı işlemden doğan dava
ve onun çözümünde varılacak sonucun farklı
olmadığı, dolayısıyla tesis edilen işlemin Askeri
hizmete ilişkin olmadığı, Anayasanın 157 ve 1602
sayılı Kanunun 20’nci maddeleri uyarınca "asker
kişiyi ilgilendirme” ve “askeri hizmete ilişkin
bulunma" koşullarının birlikte
gerçekleşmediği, bu nedenle davanın görüm ve
çözüm yerinin AYlM değil Genel idari Yargı yeri
olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı
gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar
vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili aynı
istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 9 İDARE MAHKEMESİ: 5.2.2016
gün ve E:2015/1907 sayı ile, Anayasa’nın 157. ve 1602
sayılı Kanunun 20. maddelerinde öngörülen, idari
işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin
bulunması koşulları birlikte gerçekleştiğinden,
davanın görüm ve çözümünün Askeri
Yüksek İdare Mahkemesinin görevine girdiğine ve
mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Kanunun 19.
maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için
dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya
incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye
kadar ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk
Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun
Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf
Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman
Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın
katılımlarıyla yapılan 09.05.2016 günlü toplantısında:
I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247
sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan
incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı
Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu,
idari yargı dosyasının örneğinin Mahkemece, ekinde
askeri yargı dosyası örneği ile birlikte
Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule
ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı
anlaşıldığından görev uyuşmazlığının
esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN
İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR
PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde
askeri yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile
dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca
görevlendirilen Danıştay Savcısı Yakup BAL ile
AYİM Savcısı Mehmet ALP’in davada askeri
yargının görevli olduğu yolundaki sözlü
açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ
GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacının
10.12.2000 tarihinde Merkez Orduevi Müdürlüğü emrinde
yardımcı hizmetler sınıfında
“aşçı" kadrosunda göreve
başladığı ve halen aynı unvanla aynı yerde
görevine devam ettiği, 1998 yılında almış
olduğu aşçılık ustalık belgesi ve 10
yıldan fazla süredir aşçılık görevini
yapması nedeniyle 657 sayılı Kanunun 36. maddesinin "Ortak
Hükümler" bölümünde yer alan "teknik
mesleklerden birine mensup olma" ve "meslekle ilgili görevi
fiilen yapma" koşullarını sağladığından
bahisle, sınıfının yardımcı hizmetler yerine
teknik hizmetler sınıfı olarak değiştirilmesi
talebinde bulunduğu, davalı idare tarafından 22.01.2015 tarihli
işlemle, aşçı Unvanının yardımcı
hizmetler sınıfında yer aldığı belirtilerek
davacının başvurusunun reddedilmesi üzerine bakılan
davanın açıldığı anlaşılmıştır.
657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu’nun ‘Tespit Edilen Sınıflar’
başlıklı 36. maddesinde; “Bu Kanuna tabi kurumlarda
çalıştırılan memurların
sınıfları aşağıda gösterilmiştir…
II-TEKNİK HİZMETLER SINIFI: Bu Kanunun kapsamına
giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri
hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis,
yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi,
fizikçi, kimyager, matematikçi, istatikçi, yöneylemci
(Hareket araştırmacısı), matematiksel
iktisatçı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen
okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği
dışında teknik hizmetlerde çalışanlar,
Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden
mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı,
yüksek Bölge Plancısı, 3437 ve 09/05/1969 tarih 1177
sayılı Kanunlara göre tütün eksperi
yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru,
yüksek tekniker, tekniker teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup,
en az orta derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik
Hizmetler sınıfını teşkil eder.
…
VIII-YARDIMCI HİZMETLER
SINIFI: Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda
her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak,
müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet
yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde
çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak;
ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında
hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile
ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi ana
hizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel
bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına
lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile
görevli bulunanlardan 4 üncü maddenin (D) bendinde
tanımlananların dışında kalanları kapsar.
(Ek: 28/03/1988 - KHK - 318/1
md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi
gereken hizmetlerden hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının
temizlenmesi, tesisatın bakım ve işletilmesi ve benzeri
nitelikteki hizmetlerin üçüncü şahıslara ihale
yoluyla gördürülmesi mümkündür…”
şeklindeki düzenleme ile devlet memurluğunun
sınıfları açıklanmış, davacının
içinde bulunduğu sınıfın maddenin 8.bendinde
düzenlenen “Yardımcı Hizmetler”
sınıfı olduğu, geçmek istediği
sınıfı ise maddenin 2.bendinde düzenlenen “Teknik
Hizmetler” sınıfı olduğu
anlaşılmıştır.
657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu’nun ‘Bir Sınıftan Başka
Sınıfa Geçme’ başlıklı 71. maddesinde;
“(Değişik madde: 30/05/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/05/1975 -
1897/1 md.)
(Değişik fıkra:
29/11/1984 - KHK 243/12 md.) Memurların eşit dereceler arasında
veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmeleri
caizdir. Bu şekilde sınıf değiştireceklerin
geçecekleri sınıf ve görev için bu Kanunda veya
kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları
şarttır. Bu durumda sınıfları değişenlerin
eski sınıflarının derecesinde elde ettikleri kademelerde
geçirdikleri süreler yeni sınıflardaki derecelerinde
dikkate alınır.
Kurumlar, memurlarını
meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri
sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından
meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği
gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle
atayabilirler.
Eski
sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa
göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış
olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk
ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları
derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu
süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf
değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe
ilerlemesi verilmez.” şeklindeki belirleme ile devlet
memurlarının eşit dereceler arasında veya sınava
girmek sureti ile sınıf değiştirmesinin mümkün
olduğu, kurumların genel idare hizmetleri sınıfındaki
bir memuru mesleki bir sınıfa veya mesleki sınıftaki bir
memuru genel idare hizmetleri sınıfına atayabilecekleri
düzenlenmiştir.
Milli Savunma
Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet
Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Yönetmeliği’nin 2. Bölümünün
‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine
İlişkin Esaslar’ başlıklı 5. maddesinde;
Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi hizmet
grupları, aynı yönetmeliğin ‘Görevde
Yükselme ve Unvan Değişikliği Suretiyle Atanacaklarda
Aranacak Genel Şartlar’ başlıklı 6. maddesi ile
‘görevde yükselme talebinde bulunacaklara ilişkin
nitelikler belirlenmiş; ‘Görevde Yükselme ve Unvan
Değişikliği Suretiyle Atanacaklarda Aranacak Özel
Şartlar’ başlıklı 7. maddesinde de özel ve
ayrıksı durumlar ayrıca kaleme alınmıştır.
Anayasa’nın 157.
maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin, askeri olmayan
makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve
askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların
yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu; ancak,
askerlik yükümlülüğünden doğan
uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması
şartının aranmayacağı belirtilmiş; 1602
sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun
25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20.
maddesinin birinci fıkrasında, “Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis
edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete
ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan
uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı
denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar.
Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan
uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması
şartı aranmaz” denilmiştir.
Buna göre, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi’nin bir davaya bakabilmesi için
dava konusu idari işlem veya eylemin “asker kişiyi
ilgilendirmesi” ve “askeri hizmete ilişkin
bulunması” koşullarının birlikte
gerçekleşmesi gerekmektedir.
1602 sayılı
Yasa’nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı
Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan
subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman
çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile
sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.
Davacının 1602
sayılı Yasa’nın 20. maddesinde sayılan asker
kişilerden olduğu ve bu nedenle dava konusu işlemin asker
kişiyi ilgilendirdiği tartışmasızdır.
Dava konusu işlemin askeri
hizmete ilişkin olup olmadığına gelince:
İdari işlemin,
görevli yargı yerinin tespiti yönünden “askeri
hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi
için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer
idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri
hizmete göre tesis edilmiş ise, bu işlemin askeri hizmete
ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir ifadeyle,
askeri hizmete ilişkin idari işlemler; idarenin bir asker
kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve
davranışlarının, askeri geçmişinin, asker
kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin
amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve
gerekler göz önünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda
tesis edilen işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam
tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte
menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı
davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde
görülmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamında
yapılan inceleme neticesinde; davacının 10.12.2000 tarihinde
Merkez Orduevi Müdürlüğü emrinde yardımcı
hizmetler sınıfında “aşçı" kadrosunda
göreve başladığı ve halen aynı ünvanla
aynı yerde görevine devam ettiği, 1998 yılında
almış olduğu aşçılık ustalık belgesi
ve 10 yıldan fazla süredir aşçılık
görevini yapması nedeniyle 657 sayılı Kanunun 36.
maddesinin "Ortak Hükümler" bölümünde yer
alan "teknik mesleklerden birine mensup olma" ve "meslekle
ilgili görevi fiilen yapma" koşullarını sağladığından
bahisle, sınıfının yardımcı hizmetler yerine
teknik hizmetler sınıfı olarak değiştirilmesi
talebinde bulunduğu, davalı idare tarafından 22.01.2015 tarihli
işlemle, aşçı Unvanının yardımcı
hizmetler sınıfında yer aldığı belirtilerek
davacının başvurusunun reddedilmesi üzerine bakılan
davanın açıldığı
anlaşılmıştır.
Tüm bu tespitler ve
yukarıda ayrıntısı ile açıklanan yasal mevzuat
hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde;
657 sayılı
Kanunu’nun 36. maddesinin 8. bendinde düzenlenen yardımcı
hizmetler sınıfında yer alan davacının, aynı
maddenin 2. bendinde düzenlenen teknik hizmetler sınıfına
geçmek istediği, talebinin konusu itibari ile 657 sayılı
Yasa’nın 71. maddesi kapsamında görevde yükselme
talebi olduğu anlaşılmış olup; davacının
asker kişi olması nedeni ile konunun 657 sayılı Kanun
gereğince çıkartılan Milli Savunma
Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet
Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Yönetmeliği’nin 2. Bölümünün
‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine
İlişkin Esaslar’ başlıklı 5. maddesi
kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu itibarla askeri
görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler göz
önünde tutularak tesis edilen iptal istemine konu işlemin,
askeri hizmete ilişkin olduğu kanaatine
ulaşılmıştır.
Buradan hareketle dava konusu
eylemin, asker kişinin askeri yeterlik ve yetenekleri, icra ettiği
askeri görevler kapsamındaki tutum ve davranışları,
askeri geçmişi, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve
yükümlülükleri, askeri hizmetten kaynaklanan
durumları, askeri görevlerin icra ediliş biçimleri,
askeri kural ve gerekleri göz önünde tutularak
değerlendirilmesinde “askeri hizmete” ilişkinlik
unsurunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Belirtilen durumlara göre
ve olayda Anayasa’nın 157. ve 1602 sayılı
Yasa’nın 20. maddelerinde öngörülen, idari eylemin
asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması
koşulları birlikte gerçekleştiğinden, davanın
görüm ve çözümü Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi’nin görevine girmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara
9. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi’nin 28.4.2015
gün ve E:2015/751 K:2015/711 sayılı görevsizlik kararının
kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın
çözümünde ASKERİ YÜKSEK İDARE
MAHKEMESİ’NİN görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 9.
İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesinin 28.4.2015 gün ve
E:2015/751 K:2015/711 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ
KALDIRILMASINA, 09.05.2016 gününde OY BİRLİĞİ
İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan
Nuri
NECİPOĞLU
|
Üye
Ali
ÇOLAK
Üye
Süleyman Hilmi
AYDIN
|
Üye
Yusuf Ziyaattin
CENİK
Üye
Mehmet
AKBULUT
|
Üye
Alaittin Ali
ÖĞÜŞ
Üye
Yüksel
DOĞAN
|