Hukuk Bölümü         2012/549 E.  ,  2012/445 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                Davacı     : H.C.

                Vekili      : Av. A.A.

                Davalı      : Karaburun Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü

                Vekili      : Av. S.B. – Hazine Vekili 

                O  L  A  Y               : Davacı dilekçesinde özetle; İzmir İli, Karaburun İlçesi, Haseki Köyünde bulunan mülkiyeti hazineye ait olan 1250 parsel sayılı477.250 m2yüz ölçümündeki taşınmazın280.000 m2lik kısmını 02.10.2006 tarihinde davalı idareden ağaçlandırmak amacı ile 10 yıl süre ile kiraladığını, söz konusu kira sözleşmesinin 20.01.2012 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiğini belirterek sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

                Davalı İdare vekili süresi içerisinde cevap dilekçesini sunmuş ve görev itirazında bulunmuştur.

                İZMİR 4. İDARE MAHKEMESİ; 20.06.2012 tarih, E:2012/368 sayı ile özetle; mülkiyeti hazineye ait olup ağaçlandırılmak için davacıya kiralanan taşınmazın kira sözleşmesinin feshine ilişkin davalı idarenin işleminin iptali istemi ile açılan davada, söz konusu işlemin kamu gücüne dayalı olarak re'sen ve tek taraflı irade açıklaması sonucu tesis edilmiş olması sebebiyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına girdiğinden bahisle görev itirazının reddine karar verilmiştir.

                Davalı idare vekilinin, adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

YARGITAY BAŞSAVCISI; Davalı idarenin, 29.11.2010 tarihli Özel Ağaçlandırma Sahası Arazi İnceleme Tutanağı ile; kiralanan arazide dikilen zeytin ağaçlarının sözleşme şartlarına uygun şekilde bakılmaması kısmen kuruması ve arazinin yabani bitkilerle kaplanması nedeniyle, sözleşmeyi tek taraflı olarak iptal ettiğini, davaya konu olayda, davacı ile davalı idare arasında yapılan kira sözleşmesi uyarınca davacının hazine arazisinde ağaçlandırma faaliyeti yürüttüğünü, bu faaliyetin sözleşme hükümlerine göre yürütülmemesi nedeniyle, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar gerekçe gösterilerek iptal edildiğinin anlaşıldığını, arazinin kiralanmasından önceki idari işlemlerin denetiminin idari yargı yerince yapılmasının gerektiği ancak, tarafların serbest iradeleri ile kurulan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan sorunların özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görüm ve çözümünün gerektiğini, sözleşmenin, Uyuşmazlıkların Çözümü başlıklı 22.maddesinde de, sözleşmeden kaynaklanan sorunların çözümünde genel mahkemelerin yetkili olacağının belirtildiği ifade edilerek, davaya konu uyuşmazlıkta adli yargı yerinin görevli olduğunu ifade etmiş ve 2247 sayılı yasa'nın 10. ve 13. maddeleri uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 24.12.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarenin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı tarafından İzmir İli, Karaburun İlçesi, Haseki Köyünde bulunan 1250 parsel sayılı477.250 m2yüz ölçümlü arazi içerisinde yer alan280.000 m2miktarındaki taşınmaz zeytin ağacı dikilmek suretiyle ağaçlandırılmak üzere, davalı idareden yıllık 575,00 TL kira bedeli ile Karaburun Noterliğinin 19.12.2006 tarihli onaylı kira sözleşmesi ile kiralanmış ve 02.10.2006 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Teslim tarihinden sonra davalı idare tarafından 20.01.2012 tarih, 102 sayılı işlem ile, kira sözleşmesinde yer alan şartlara uyulmaması nedeniyle, sözleşmenin tek taraflı iptali yoluna gidilmiş, davacı tarafından, bu işlemin iptali istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davacı ile davalı idare arasında yapılan kira sözleşmesinin 3. maddesinde kira süresinin 10 yıl olduğu, kiranın sözleşmenin imzalandığı tarihten başladığı, taşınmazın Çevre vwe Orman Bakanlığınca onaylanan ağaçlandırma projesine uygun olarak ağaçlandırıldığı takdirde, sürenin10'ar yıllık dilimler halinde, projesinde belirtilen süre kadar uzatılabileceği, 5.maddesinde kiralanan alan sınırları içerisinde Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünce onaylanan ön etüt raporu/uygulama projesi ve rapordaki/projedeki teknik esaslar doğrultusunda ağaçlandırmanın yapılacağı belirtilmiş olup, 14. maddede kira sözleşmesinin feshini gerektiren haller sayılmış, 22.maddede ise uyuşmazlıkların çözüm yerinin taşınmazın bulunduğu yer icra daireleri ve mahkemeleri olduğu ifade edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Hazine adına kayıtlı olan taşınmazın, davacı H.C.'a ağaçlandırma sahası olarak kullanmak üzere 10 yıllığına kiraya verildiği ve 02.10.2006 tarihinde teslim edildiği, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Denetim Komisyonunun 17.02.2009 tarihli denetimi sonucunda düzenlenen Arazi İnceleme Tutanağında belirtilen eksiklerin giderilmesi için davacıya tebliğ yapıldığı, bu tebliğden sonra ise 20.01.2012 tarihinde sözleşmenin 17.01.2012 tarihinden itibaren feshedildiğine dair tebliğ yapıldığı, davacı tarafından bu fesih işleminin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

Dolayısıyla hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazın kiracısı olan davacı ile davalı idare arasında düzenlenmiş bulunan kira sözleşmesi yoluyla Borçlar Kanununda ifadesini bulan kiracı-kiralayan ilişkisinin kurulduğu anlaşılmıştır

                Yukarıda belirtildiği üzere ve olayda idarece kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilmiş bir işlem veya alacağın idari usullerle (kamu alacağının tahsili hakkındaki 6183 sayılı A.A.T.U.H.K. gibi) tahsil edilmesi söz konusu olmayıp, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uygulanmasından doğan davanın, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı vekilinin görev itirazının, İdare Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı vekilin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin 20.06.2012 tarih, E:2012/368 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 24.12.2012 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.