T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           CEZA BÖLÜMÜ

           ESAS      NO  : 2017/20

           KARAR  NO  : 2017/21 

           KARAR TR   : 10.04.2017

ÖZET: Jandarma personeli olan sanık hakkında açılan kamu davasının, 2803 sayılı Kanun’un 15. maddesinin birinci fıkrası (d) bendinde jandarma personeline sadece askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçlarda askeri mahkemelerde yargılanabile-cekleri düzenlendiğinden ve yüklenen eylem-lerin de askeri bir görev sırasında işlenmediği anlaşıldığından, ADLİ YARGI yerinde gö-rülmesinin gerektiği hk.

 

 

                                          

K A R A R

 

 

 

            Davacı             : K.H.

            Mağdur           : B.C.A.

            Müştekiler       : 1-T.D.

                                     2- H.A.

            Sanık               : G.Ç.

           

 

OLAY            : Ankara/Beytepe Jandarma Eğitim Komutanlığı emrinde görevli olup lojmanlarda  oturan müşteki J.Uzm.Çvş. H.A.’ın eşi  ile J.Kd.Bçvş.G.Ç.’nın eşi  arasında H.A.’ın çocuğu olan mağdur B.C.A.’ın,  G.Ç.’nın evinin bulunduğu yerin önündeki çimlere tuvaletini yapması sebebiyle tartışma çıktığı;

Sanığın, 25.5.2013 günü, mağduru “boklu çocuk” şeklinde sözler söyleyerek hakaret edip, bahçeden kovduğu, bu olaylar üzerine aynı gün sanık ile müşteki H.A. arasında meydana gelen, daha sonra da tarafları ayırmak amacıyla olaya müdahale eden sanığın darp ettiği aynı Komutanlık emrinde görevli müşteki J.Uzm.Çvş. T.D. arasında meydana gelen kavgada;

Sanığın, müşteki J.Uzm.Çvş. H.A.’a hitaben telefonda görüştüğü sırada “şerefsiz aşağıya in sana gününü göstereceğim” şeklinde sözlerle hakaret ve tehdit ettiği, daha sonra da bina önünde taraflar arasında meydana gelen tartışma sırasında, “’orospu çocuğu, sana gününü göstereceğim...., ulan ben sizin sicil amirinizim, sizi bu binadan çıkartabilirim” şeklinde sözlerle hakaret ve tehdit edip, eline aldığı sopa ile vurarak darp ettiği;

Sanığın, tarafları ayırmak  için olaya müdahil olan müşteki J.Uzm.Çvş. T.D.’a  “beni niye tutuyorsun, onu tutsana, sen de benim rakibimsin, lan şerefsizler ben sizin zamanında sicil amirinizdim, buradan attırmasını da bilirim” şeklinde sözlerle hakaret ve tehdit edip, sopa ile  kollarına vurarak darp ettiği, müştekiler H.A. ile T.D.’ın basit bir tıbbi müdahale ile iyileşebilecek ölçüde hafif şekilde yaralandıkları,  böylece sanığın, “ basit yaralama, hakaret ve tehdit” suçlarını işlediği ileri sürülerek,  eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-4,106/1-1. Cümle,86/2-3e,43/1ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.11.2013 gün ve E: 2013/39829, K:2013/18444 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

ANKARA 45. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 23.9.2014 gün ve E:2014/220, K:2014/655 sayıyla; müştekiler  ile  sanığın Jandarma Genel Komutanlığı emrinde muvazzaf olarak görev yapan asker kişiler oldukları,  taraflar arasında çıkan tartışma sırasında asker kişi olan sanığın yine asker kişi olan müştekilere hakaret ve tehdit edip yaraladığı, suçun askeri mahalde işlendiği, mağdura karşı işlenen suçun diğer suçlarla irtibatı da göz önüne alındığında yargılama yapmak görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

           HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 7.12.2016 gün ve E:2016/436, K:2016/431 sayıyla; görev konusunun  kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında  öncelikle ve resen dikkate alınması gerektiği, bu nedenle 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu’nda 25.7.2016 gün  ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişikliklerin dikkate alınarak görev yönünden inceleme yapılması gerektiği belirtilerek, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nda, 25.7.2016 gün ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikler sonucunda, Jandarmanın askeri bir  güvenlik kuvveti olmaktan çıkarıldığı  ve kural olarak  Türk  Silahlı Kuvvetleri bünyesinden ayrıldığı, Jandarma personelinin askerî  görevlerinin sınırlandırıldığı, Jandarma personeline askeri görev verilmesinin istisnai olduğu ve belirli şartlar gerçekleştiğinde, ancak askeri görev verilebileceği, Askerî Mahkemelerin Jandarma personelini yargılama görevinin sadece askerî görev verildiği takdirde söz konusu olabileceğinin  anlaşıldığı, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesine göre, Jandarmaya sadece Kanunlarla askerî görev verilebileceği ve aynı Kanun’un 15/d maddesine göre, Jandarma personelinin  sadece askerî görev verildiği takdirde askerî mahkemelerde yargılanabileceği açıklanarak,  Jandarma Genel Komutanlığı personelinin kazandığı yeni statü itibariyle sanık hakkındaki yargılamada Askeri Mahkemenin görevinin sona erdiği, bu nedenle yargılamanın adli  yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler; Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Gökhan KARABURUN, Mehmet AVCIOĞLU, Sevilay TEMİZYÜREK BATIR, Remzi İĞREK’in katılımlarıyla yapılan 10.04.2017 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi  Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından esasın incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümün-de adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ekin MANAV’ın, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:      

 

 

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

            Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

            

            Sanık Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa’da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir.

 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun, “Tanım” başlığı altında düzenlenen 3. maddesinde, “(Değişik: 25/7/2016-KHK-668/5 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/5 md.)

Türkiye Cumhuriyeti Jandarması, emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğer kanunların verdiği görevleri yerine getiren silahlı genel kolluk kuvvetidir”;

 

“Bağlılık” başlığı altında düzenlenen 4. maddesinde “(Değişik: 25/7/2016-KHK-668/6 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/6 md.)

Jandarma Genel Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlıdır.” denilmiş;

 

“Jandarmanın genel olarak görevleri” başlığı altında düzenlenen 7. maddesinde “ (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/9 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/9 md.)

Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri şunlardır.

a) Mülki görevleri;

Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve  tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak, (b) ve (c) bentlerinde belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak.

b) Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek.

c) Askeri görevleri;

Kanunlarla verilen askeri hizmetleri yerine getirmek” hükmü yer almış;

 

“Disiplin ve soruşturma usulleri” başlığı altında düzenlenen 15. maddesinde “ (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/15 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/15 md.)

Jandarma personeli hakkında disiplin ve soruşturma işlemleri aşağıdaki usullere göre yapılır.       a) Disiplin işleri özel kanun hükümlerine göre yürütülür.

b) Jandarma personelinin mülki görevlerinden doğan suçlarında; özel kanunların hükümleri saklı kalmak şartıyla 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.

c) Adli görevlerinden doğan suçlarda; 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanır.

d) Jandarma personeline askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçlarda 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uygulanır. Bu suçların muhakemesi, Jandarma personelinin emrine verildiği askeri birlik personelini muhakeme etmekle görevli ve yetkili olan askeri mahkemede görülür.

e) Jandarma personelinin kişisel suçlarında genel hükümlere göre işlem yapılır” denilmek suretiyle, 2803 sayılı Kanun’da 25.7.2016 tarihli ve 668 sayılı KHK’nin sırasıyla 5,6,9 ve 15. maddeleriyle  metne işlendiği şekilde değişiklik yapılmış, daha sonra bu hükümler  8.11.2016 tarihli ve 6755 sayılı Kanun’un sırasıyla 5,6,9 ve 15. maddeleriyle kanunlaşmıştır.

 

Dosyanın incelenmesinden, dosya içinde mevcut bilgi ve belgelerden, olayın herhangi bir görev sırasında işlenmediği,  olay sırasında sanığa verilmiş  askeri bir görevin bulunmadığı anlaşılmıştır.

 

Yukarıda  ayrıntılarıyla  belirtilen 2803 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler sonucunda,  2803 sayılı Kanun’un  “Disiplin ve soruşturma usulleri” başlığı altında 15. ve benzer düzenlemenin   yer aldığı, Yönetmeliğin 186. maddeleri uyarınca,  jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı, başka bir ifade ile ancak kendisine verilen askeri bir görev sırasında işlediği suçlar nedeniyle  askeri yargıya tabi bulundukları açıktır.

 

 Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, askeri mahalde, asker kişi olan sanığın yine asker kişilere karşı işlediği ileri sürülen  hakaret,  tehdit ve yaralama suçları  nedeniyle,  sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın işlediği  ileri sürülen suçların, jandarma personelinin askeri hizmete ilişkin görevleri sırasında işlenmediği kuşkusuzdur.

 

 Açıklanan nedenlerle, jandarma personeli olan sanık  hakkında  askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak, askeri görev sırasında  işlenmediği anlaşılan suç nedeniyle  açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.9.2014 gün ve E:2014/220, K:2014/655 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

 

 

 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.9.2014 gün ve E:2014/220, K:2014/655 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 10.04.2017 gününde Üye Sevilay TEMİZYÜREK BATIR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

           Başkan

Nuri NECİPOĞLU

 

 

 

 

 

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

                        

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU      

 

Üye

Osman ATALAY

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Sevilay TEMİZYÜREK BATIR

Üye

Gökhan KARABURUN

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Remzi İĞREK