T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 103

            KARAR NO  : 2016 / 531

            KARAR TR   : 28.11.2016

ÖZET : Davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan T.Elektrik Dağıtım(EDAŞ)A.Ş.’nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğu hk.

 

 

                                                          

 

K  A  R  A  R

           

            Davacı             : R. Enerji Ltd. Şti.

            Vekili              : Av. Serap Sönmez

            Davalı             : T.Elektrik Dağıtım (EDAŞ) A.Ş.

Vekilleri         : Av. Işıl Akar

 

O L A Y         : 1- Davacılar,1- L. Enerji San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile 2-R. Enerji San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin vekili tarafından; güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, Şamıgöl Mevkii, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için izin başvurusunda bulunulduğundan bahisle, başvurularının TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddine ilişkin işlemlerin iptali ile aynı yer 102 parsel sayılı taşınmazın A, C ve E bölümleri için D.Enerji San. ve Tic. A.Ş.'ye, D bölümü için de Ali Kendirci'ye verilen izinlerin iptali, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise D.Enerji San. ve Tic. A.Ş.'ye verilen üç izinden ikisinin iptali istemiyle 23.12.2014 tarihinde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

Gaziantep 2.İdare Mahkemesi; 12.1.2015 gün ve E:2014/1282, K:2015/17 sayı ile, 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddelerinde belirtilen şartları taşımayan dava dilekçesinin bu haliyle yargısal denetime imkan verecek usulünce düzenlenmiş bir dilekçe olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereğince, uygun şekilde düzenlenecek dava dilekçeleri ile ayrı ayrı yeniden dava açılmak üzere reddine karar vermiştir.

2-Bu kez, R. Enerji Ltd. Şti. vekili tarafından, dava dilekçesi yenilenerek, Güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine ilişkin Yönetmelik uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, Şamıgöl Mevkii, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için izin başvurusunda bulunan müvekkili tarafından, başvurusunun TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddine ilişkin işlem ile D.Enerji Ltd.Şti.'ne verilen 3(üç) izinden 2(iki) sinin ve Gaziantep İli, Keşreobası Köyü ile ilgili olarak verilen diğer izinlerin iptali ile aynı yer dahilinde verilen izinlerin yürütmesinin durdurulmasının kabul edilmemesi halinde, D.Enerji Ltd.Şti.' ne verilen 3(üç) izinden 2(iki) sinin yürütmesinin durdurulması istemiyle idari yargı yerinde yeniden dava açılmıştır.

Gaziantep 2.İdare Mahkemesi;  6.3.2015 gün ve E:2015/155, K:2015/220 sayı ile, terditli davaların idari yargıdaki dava türleri içerisinde yer almadığı gibi, Mahkemelerinin yargı yetkisinin, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olduğundan, idari işlem ve eylem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyecek olması nedeniyle sağlıklı bir yargılama yapmaya olanak tanımayan dava dilekçesinin bu haliyle incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle; dava dilekçesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15.maddesinin 1. fıkrası (d) bendi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (30) gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla 3.maddeye uygun şekilde düzenlenerek yeniden dava açılmak üzere reddine karar vermiştir.

3- Davacı R. Enerji Ltd. Şti. vekili tarafından, dava dilekçesi bir kez daha yenilenerek; güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik" uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, Şamıgöl Mevkii, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için izin başvurusunda bulunan müvekkili şirket tarafından, başvurusunun TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddine ilişkin işlem ile D.Enerji Ltd. Şti.'ne aynı yer için verilen üç adet izinden iki tanesine ilişkin işlemlerin, hukuka aykırı olduğu, davalı kurumca olumlu bir başvurunun bulunması halinde diğerinin kabul edilmemesi gerektiği, aynı anda üç başvuruyu kabul etmesinin açıkça yasal düzenlemelere aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle idari yargı yerinde yeniden dava açılmıştır.

Davalı vekilince birinci savunma dilekçesinde, davanın adli yargının görev alanına girdiği öne sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

GAZİANTEP 2.İDARE MAHKEMESİ; 23.6.2015 gün ve E: 2015/267 sayı ile, “(…) 2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde; İdari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.

İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının; idari dava türlerinden biri olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re-sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin, güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, Şamıgöl Mevkii, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için yaptığı izin başvurusunun, TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddi üzerine, anılan işleme karşı bakılan davanın açıldığı, dava konusu işlemin, 02.10.2013 tarih ve 28783 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca kamu gücüne dayalı olarak re'sen ve tek yanlı irade açıklamasıyla tesis edildiği, niteliği itibariyle idari bir işlem mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, davanın görüm ve çözümü idare mahkemesinin görev alanına girmektedir.

Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin görev itirazının reddine…” ve Mahkemelerinin görevliliğine karar vermiştir.

Davalı vekilince süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” kenar başlıklı 2. maddesinden bahisle; “Kamu kurumlarınca alınan idari kararların yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek açılan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarının amacı ise, idari işlemlerin idari yargı organlarınca denetlenerek, idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasıdır.

Öte yandan, elektrik piyasasında; 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 14. maddesi kapsamında, tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarının tüketim noktasına en yakın üretim tesislerinden karşılanması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve etkin kullanımının sağlanması, elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın, elektrik enerjisi üretebilecek gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi amacıyla hazırlanıp, 02.10.2013 tarihli ve 28783 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik"in, "Lisans alma ile şirket kurma muafiyeti" kenar başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, "kurulu gücü bir megavat veya Kanunun 14 üncü maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenmiş kurulu güç üst sınırına kadar olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri", önlisans ve lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğünden muaf olarak kurulabilecek üretim tesisleri olarak sayılmış; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise bu Yönetmelik çerçevesinde, dağıtım sisteminde yeterli kapasite bulunması halinde bir tüketim tesisi için birden fazla kojenerasyon veya yenilenebilir enerji kaynağına dayalı üretim tesisi kurulmasına izin verilebileceği, her bir tüketim tesisi için birinci fıkranın (c) bendi kapsamında kurulabilecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinin veya tesislerinin toplam kurulu gücü, birinci fıkranın (c) bendi kapsamındaki azami kapasiteden fazla olamayacağı ve bir gerçek veya tüzel kişinin, uhdesindeki her bir tüketim tesisi için sadece bir adet mikrokojenerasyon tesisi kurabileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Yönetmeliğin "Bağlantı başvurusunun değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması" kenar başlıklı 8. maddesinin dördüncü fıkrasında; "İlgili Şebeke İşletmecisi tarafından Şebekeye bağlantısı yapılacak olan üretim tesisinin bağlantısına ilişkin değerlendirmede;/ a) Başvuruya konu üretim tesisinin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olması,/ b) Başvuruya konu üretim tesisinin kojenerasyon tesisi olması,/ c) Başvuru sahibinin son bir yıl içindeki tüketim miktarının diğer başvurulardan yüksek olması,/ ç) Başvuruya konu üretim tesisinin tüketim tesisi ile aynı yerde olması,/ d) Başvurunun tüketim birleştirme hükümleri kapsamındaki başvuru olması,/ e) Başvuru sahibinin önceden olumlu bağlantı görüşü verilmiş bir başvurusunun olmaması, kriterleri sırasıyla uygulanır. Bir yıllık tüketimi olmayan başvuru sahiplerinin yıllık tüketimleri mevcut aylık tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak yıllık bazda, sadece bir aylık tüketiminin olması halinde bu tüketimi dikkate alınarak yıllık bazda hesap edilir. İnşa aşamasındaki tesisler için yapılan başvurularda proje değerleri dikkate alınarak en yakındaki benzer abonelerin tüketimlerine göre hesap yapılır. Yapılan değerlendirme sonucunda, birden fazla başvurunun tüm kriterleri sağlaması durumunda İlgili Şebeke İşletmecisine veya varsa ilgili İl Özel İdaresine yapılan başvuru tarihi sıralamaya esas alınır." hükümlerine yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinde; güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik" uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, Şamıgöl Mevkii, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için izin başvurusunda bulunan davacı R. Enerji Ltd. Şirketi tarafından, kapasite doluluğu nedeniyle davalı T.Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından başvurunun reddine ilişkin işlem ile D.Enerji Ltd. Şti.'ne aynı yer için verilen üç adet izinden iki tanesine ilişkin işlemlerin iptali talebiyle söz konusu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yüksek Planlama Kurulu'nun 17/03/2004 tarih ve 2004/3 sayılı kararı ile kabul edilen "Elektrik Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi çerçevesinde, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile T.Elektrik Dağıtım A.Ş., özelleştirme kapsam ve programına alınmış olup, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 11/07/2013 tarih ve 2013/105 sayılı kararı doğrultusunda da, şirketin %100 kamu hissesi Enerjisa Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye 30/09/2013 tarihinde devredilerek özelleştirilmiştir. Bu nedenle, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilirken olayda, idare aleyhine dava açılmayıp davalı mevkiinde özel hukuk tüzel kişisinin bulunması karşısında, ortada idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.

Belirtilen tüm bu hususlara göre, davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan T.Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin davalı olması karşısında, davacının, davalı şirkete yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istemine ilişkin bulunan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır…” gerekçesiyle 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar vermiştir.

 

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı’ndan yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; “(...) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasında; İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türlerinden biri olarak sayılmıştır.

İdare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla, kamu kudretini kullanmak suretiyle tek yanlı olarak tesis ettikleri icrai işlemler veya eylemlerden doğan uyuşmazlıkların idari yargı merciince çözümlenmesi gerekmektedir

İdarî işlemler, çeşitli hukukî etkiler doğurmak amacıyla yapılan tek yanlı ve icraî irade açıklamaları olarak tanımlandığında, "iradenin açıklanması" yönünden, bu iradenin sahibi durumunda olan "İdarî makam" kavramı önem kazanmaktadır. Bu noktada, yalnızca işlemi yapan merciye göre belirlenen organik ölçüt tek başına yeterli olmamaktadır. Yani idarenin her işlemi İdarî işlem olmadığı gibi, bütün İdarî işlemlerin kamu tüzel kişileri tarafından tesis edilmesi de söz konusu değildir. Bu açıdan, İdarî karar alma yetkisi ve gücüyle donatılmış olmalarına karşılık, gerek statüleri ve gerekse teşkilatlanmaları ve yönetimleri bakımından özel hukuk tüzel kişisi olup da, kamu hizmeti gören kuruluşlar, bu hizmetleri yerine getirirlerken kamu makamı gibi hareket etmekte ve işlemleri de idare hukuku kurallarına tabi olmaktadır.

Yasama organı tarafından özel faaliyetler için söz konusu olmayacak bir ayrıcalıklar ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan ve sorumluluğu ile denetimi son tahlilde bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen faaliyetler, kamu hizmeti olarak kabul edilmektedir. Kamu hizmeti yerine getirilirken sahip olunan ayrıcalıklara dayanılarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis edilen, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir deyişle, kişilerin hukukî durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu işlemler iptal davasına konu edilebileceği gibi, bu işlemler nedeniyle uğranılan zararların tazmini için tam yargı davası açılması da mümkündür.

Elektrik enerjisine ilişkin faaliyetleri, temel olarak “üretim”, “iletim”, “dağıtım” ve “ticaret” başlıkları altında toplamak mümkündür. Hizmetin kesintiye uğramasının alternatif maliyetleri çok yüksek olduğu için bütün bu faaliyetlerin bir koordinasyon içinde yürütülmesi şarttır. Bu amaçla, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 2001 yılında kamu tüzel kişiliğini haiz, İdarî ve mali özerkliğe sahip ve bu Kanun ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek, enerji piyasasını düzenlemek ve denetlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kurulmuştur.

Elektrik piyasası faaliyetleri, işlem tarihinde yürürlükteki haliyle 4628 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında detaylı olarak düzenlenmiştir. 4628 sayılı Kanun'un 2. maddesi, elektrik piyasası faaliyetlerini: “piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri” olarak sıralamıştır. Kanun'da elektrik enerjisi “iletim” faaliyetinin ancak tekel niteliğinde ve Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yürütülebileceği düzenlenmiştir. Diğer faaliyetlerde ise, kamu tüzel kişilerinin yanında, özel hukuk tüzel kişilerinin de hizmetlerin yürütülmesine katılabileceği öngörülmüştür. Elektrik piyasası faaliyetlerinin yürütülmesinde kamu-özel ayrımı yapılmaksızın, kural olarak, lisans alınması zorunluluğu getirilmiştir. Bu itibarla, elektrik piyasası faaliyetlerinin, arz güvenliğini ve kamu hizmeti gerekliliklerini sağlayacak uyum içinde yürütülmesi adına düzenleme, denetleme ve kolluk faaliyetlerinde bulunma işlevlerinin kamu gücüyle yerine getirildiği bir kamu hizmeti faaliyeti olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Nitekim Anayasa Mahkemesinin 09.12.1994 tarih ve E.1994/43, K: 1994/42-2 sayılı kararında elektrik üretim, iletim ve dağıtımı ile ilgili etkinliklerin kamu hizmeti olduğu ifade edilmiştir.

Öte yandan, elektriğin kamu hizmeti özelliği, "dağıtım" faaliyeti açısından ele alındığında, işlem tarihinde yürürlükteki haliyle 4628 sayılı Kanun (m.2/4/c), dağıtım şirketlerinin lisanslarında belirtilen bölgelerdeki tesislerde yenileme, ikame ve kapasite artırım yatırımlarını yapma, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm sistem kullanıcılarına, eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin elektrik enerjisi dağıtımı ve bağlantı hizmeti sunma yükümlülüğü getirmiştir. Kanun'da ve ilgili yönetmeliklerde "dağıtım" faaliyetini yerine getirecek işletmelerin uyması gereken yükümlülükler açıkça düzenlenmiştir. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi doğrudan hizmetin aksamasına yol açacak niteliktedir. Bu nedenle elektrik piyasası faaliyetlerinden "dağıtım"ın kamu hizmeti niteliği taşıdığı görülmektedir.

Elektrik dağıtım piyasasının en temel aktörü Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı, elektrik dağıtımıyla, elektriğin tüketicilere perakende satışı ve tüketicilere perakende hizmeti verilmesiyle iştigal eden bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Doğal tekel niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti 4628 sayılı Kanun öncesinde TEDAŞ tarafından gerçekleştirilmekte iken, 4628 sayılı Kanun uyarınca, dağıtım sektörünün, EPDK tarafından verilen dağıtım lisanslarıyla bölgesel tekeller olarak işletilmesi öngörülmüştür. 17.03.2004 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu'nun 2004/3 sayılı kararıyla onaylanarak yürürlüğe giren "Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi" (Strateji Belgesi) ile elektrik dağıtım ve üretim alanları için özelleştirme girişimi başlatılarak özelleştirme uygulamalarına dağıtım sektöründen başlanacağı belirtilmiş, Strateji Belgesi'ndeki eylem planına uygun olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararıyla TEDAŞ, özelleştirme programına alınmıştır. Bu kapsamda, söz konusu Yüksek Planlama Kurulu kararı ekinde yer alan dağıtım bölgelerinin şirketleştirilmesinin tamamlanarak TEDAŞ'ın hissedarı olmuş ve dağıtım, perakende satış hizmeti yürüten 20 dağıtım şirketi oluşturulmuştur. İşlem tarihinde yürürlükteki haliyle 4628 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, "TEDAŞ'ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyeti saklı kalmak kaydı ile TEDAŞ ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir." kuralı uyarınca, TEDAŞ ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine yönelik idarî sözleşme niteliğine sahip "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" imzalanmış ve Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 07.11.2005 tarih ve 2005/125 sayılı kararıyla da; sermayesinin %100'ü TEDAŞ'a ait olan ve elektrik dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansı ile TEDAŞ'ın uhdesinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkına sahip olan veya ileride sahip olacak dağıtım şirketlerinin hisselerinin blok olarak satış yöntemi ile özelleştirilmesine karar verilmiştir.

Dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesinde "İşletme Hakkı Devri"ne dayalı "Hisse Satış Modeli" uygulanmakta olup bu modele göre yatırımcı, özelleştirilen dağıtım şirketinin bulunduğu bölgedeki elektrik dağıtım lisansına sahip tek şirket olmaktadır. Ancak, yatırımcının işletme hakkını devraldığı dağıtım tesisleri ve bu tesislerin işletilmesinde varlığı zorunlu unsurların mülkiyeti TEDAŞ'ın uhdesinde kalmaya devam etmektedir. Yatırımcı, dağıtım şirketinin hisselerinin sahibi olarak, TEDAŞ ile imzalanmış olan işletme hakkı devir sözleşmesi çerçevesinde dağıtım varlıklarının işletme hakkını elde etmektedir. Başka bir anlatımla, "hisse satış modeli"nde, mevcut varlıklar ile özelleştirme sonrası yatırımcı tarafından gerçekleştirilecek yatırımlar sonucu oluşacak yeni varlıkların mülkiyeti TEDAŞ'ta kalırken, yatırımcı, dağıtım tesislerinin ve bu tesislerin işletilmesinde varlığı zorunlu diğer unsurların işletme hakkı ile birlikte tüm yeni yatırımları gerçekleştirme yükümlülüğünü üstlenmektedir. Ayrıca yatırımcı, işletme hakkı çerçevesinde vereceği hizmeti ve üstlendiği yükümlülükleri, 4628 sayılı Kanun ve ilgili alt düzenlemeler uyarınca ve EPDK'nın denetimi altında gerçekleştirmektedir.

Olayda, davacı şirket tarafından, güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, Şamıgöl Mevkii, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için davalı idareye izin başvurusunda bulunulduğu, başvurunun TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, özel faaliyetler için söz konusu olmayacak üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan ve sorumluluğu ile denetimi son tahlilde bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı T.Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından, kamu hizmetinin yürütülmesini teminen yapılan başvurunun reddine ilişkin, tek yanlı olarak tesis edilen, ilgilinin hukukunda değişiklik yapan ve İdarî işlem niteliğinde bulunan işlemin yargısal denetiminin, İdarî yargıda yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddi gerektiği...” yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.11.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin dava adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik" uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için izin başvurusunda bulunan davacı şirketin başvurusunun, TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddine ilişkin işlem ile D. Enerji Ltd. Şti.'ne aynı yer için verilen üç adet izinden iki tanesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.

Ortaya çıkan görev uyuşmazlığının çözümü açısından davalı kuruluşun hukuki yapısını incelemek gerekirse: Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Elektrik sektöründeki yapının yeniden düzenlenmesi amacıyla 1970 yılında çıkarılan 1312 sayılı Kanun ile kurulmuş; özelleştirme politikaları çerçevesinde, Bakanlar Kurulunun 12.08.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Kararı ile, Türkiye Elektrik Üretim-İletim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adı altında iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülü olarak yeniden yapılandırılmış ve 1994 yılında tüzel kişiliklerine kavuşmuşlardır. Daha sonra,  dağıtım bölgeleri baz alınarak Kamu mülkiyetindeki elektrik işletmelerinin yeniden yapılandırılması suretiyle elektrik enerjisi dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesine karar verilmiş ve Yüksek Planlama Kurulu’nun 17.03.2004 tarih ve 2004/3 sayılı Kararı İle kabul edilen “Elektrik Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi” çerçevesinde Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarih, 2004/22 sayılı kararı ile davalı Şirketin de bağlı olduğu TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, dağıtım bölgeleri yeniden belirlenerek, Türkiye 21 dağıtım bölgesine ayrılmıştır.

Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 11.07.2013 tarih. 2013/105 K. sayılı kararı doğrultusunda da Sabancı Holding – E.ON ortaklığı olan Enerjisa, 15.03.2013 tarihinde T.Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin hisselerinin tamamını 1.725 milyon ABD Doları karşılığında devralmaya hak kazanmış, davalı Şirketin %100 Kamu hissesi, Enerjisa Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye 30.09.2013 tarihinde devredilmiş; davalı Şirket, 01.10.2013 tarihi itibariyle kamu kurumu yani idare olma vasfını kaybederek,  bu tarih itibariyle özel bir şirket statüsüne dönüşmüştür.

Olayda, güneş enerjisinden elektrik elde etmek üzere "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik" uyarınca Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Keşreobası Köyü, 101 ada, 91 parsel sayılı taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmak için izin başvurusunda bulunan davacı şirketin başvurusunun, TEİAŞ TM kapasite doluluğu nedeniyle reddine ilişkin işlem ile D. Enerji Ltd. Şti.'ne aynı yer için verilen üç adet izinden iki tanesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle 23.12.2014 tarihinde dava açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Buna göre, davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan T.Elektrik Dağıtım(EDAŞ) A.Ş.’nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun kabulü ile Gaziantep 2.İdare Mahkemesinin 23.6.2015 gün ve E: 2015/267 sayılı Görevlilik Kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Gaziantep 2.İdare Mahkemesinin 23.6.2015 gün ve E: 2015/267 sayılı  GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.11.2016  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN