T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS     NO  : 2015 / 6

          KARAR NO  : 2015 / 6

          KARAR TR   : 06.04.2015

 

 

 

 

ÖZET: Jandarma personeli olan sanık hakkında adli görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle açılan kamu davasının ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

 

    

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı             : K.H.

            Sanık               : M.A.B.

                         

OLAY            : Gölköy İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde İlçe Jandarma Komutanı olarak görevli  J.Ütğm. A.K.’nun, 16.11. 2007  günü, aynı Komutanlık emrinde görevli sanık  J.Astsb.Çvş.M.A.B.’a, Komutanlık tarafından tutulmakta olan zoru gerektiren müzekkerelerin kaydına mahsus defterin (adli makamlar tarafından sorumluluk bölgesinde çeşitli suç isnadı ile aranan kişilerin yakalanması için çıkarılan müzekkerelerin kayıt edildiği defter)  2002-2006 yılları kapsayan dönemde devir sayılarına bakılarak boş kalmış hanelerin doldurulması hususunda emir verdiği, 23.11.2007 günü yaptığı  kontrolde hiçbir işlem yapılmadığını  tespit ederek,  bu eksikliklerin tamamlanması ve bir gün sonra kontrol edeceği konusunda emir verdiği, 24.11.2007 günü, sanığa hitaben “iki defa emir vermeme rağmen, neden emre itaatsizlikte ısrar yaptınız” diye sorduğu, sanığın “bir gün önce midem ağrıyordu, rahatsızdım o yüzden yapamadım" demesi üzerine, “peki rahatsızlığından dolayı verdiğim emri yapamayacaksanız bana bildirmeniz gerekmiyor mu, neden bildiremediniz emrimi bilerek ve isteyerek mi yapmadınız” diye sorduğu,  sanığın ise “evet, emrinizi bilerek ve isteyerek yapmadım” şeklinde cevap verdiği,  böylece sanığın kendisine verilen hizmete ilişkin bir emri bilerek ve isteyerek yapmadım diyerek emrin yerine getirilmesini söz ile açıkça reddetmek suretiyle “emre itaatsizlikte ısrar” suçunu  işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun  87/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle 48. Motorlu Piyade Tugayı Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 5.2.2008 gün ve E:2008/163, K:2008/89 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

48. MOTORLU PİYADE TUGAYI KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 29.12.2009 gün ve E:2009/218, K:2009/676 sayıyla; sanığa birlik komutanlığı tarafından doldurulması emredilen zoru gerektiren müzekkerelerin kaydına mahsus defterin doldurulması işleminin jandarmanın adli görevleri kapsamında bulunması, emrin askeri hizmete ilişkin olmaması nedeniyle sanığa tevdi edilen bu adli görevin ihmal edilmesinin diğer unsurlarının da bulunması durumunda eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde tanımlanan “görevi kötüye kullanmak” suçunu oluşturabileceği, jandarmanın adli görevleri kapsamındaki suçların yargılamasının adliye mahkemelerinin görev yetkisine girdiği, bu nedenle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

 

Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunda cezanın üst sınırında yapılan değişiklik nedeniyle artık bu suçun yargılamasının sulh ceza mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyasının gönderildiği Gölköy Sulh Ceza Mahkemesi’nce, yargılama konusu suça ilişkin öngörülen cezanın üst sınırının yeni yasa ile değiştirilmesi halinde üst mahkemenin alt mahkemeye karşı görevsizlik kararı vermeyip yargılamaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine, dava dosyası mercii tayini için Ordu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş, Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, Gölköy Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermiş, dava dosyası Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

GÖLKÖY ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 5.2.2014 gün ve E:2012/133, K:2014/32 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, İlçe Jandarma Komutanlığının idari işleyişinde tutulması gereken deftere girilmesi gereken kayıtları komutanının emrine rağmen girmemekten ibaret olup böylece Askeri Ceza Kanunu’nun 87/1. maddesi kapsamında kaldığı, sanığın görevi yerine getirmemesinin adli işlemler yönünden bir eksikliğe neden olmadığı açıklanarak, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

 

 Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 22.9.2014 gün ve E:2014/23,  K:2014/23 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, Gölköy Asliye Ceza Mahkemesince, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Şuayip ŞEN, Kenan YUMUŞAK, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN ve Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 06.04.2015 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Veli ÇALIŞKAN’ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

            Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

 

Ancak, sanık Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir.

 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

a)      Mülki görevleri;

Emniyet  ve  asayiş  ile  kamu düzenini  sağlamak,  korumak  ve   kollamak, kaçakçılığı men,

 takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

            b) Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla  ilgili olarak  kanunlarda belirtilen işlemleri  yapmak ve  bunlara  ilişkin

adli hizmetleri yerine getirmek,

c)      Askeri görevleri;

Askeri  kanun  ve  nizamların  gereği  görevlerle  Genelkurmay  Başkanlığı'nca  verilen

görevleri yapmak,

d)     Diğer görevleri;

  Yukarıda belirtilen görevler  dışında  kalan  ve  diğer  kanun  ve  nizam   hükümlerinin

icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır.

 

Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin, “Adli Görevlerin Genel  Esasları” başlığı altında düzenlenen 81. maddesinde, “Adli görevler ;  işlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmayı ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmeyi kapsar.

Bu esas çerçevesinde Jandarma;

a. Suçları aramak, herhangi bir ihbar ya da şikayet beklemeksizin, bütün istihbarat tekniklerinden yararlanarak, suçları ve suçluları ortaya çıkarmak,

b. Olayın aydınlanması, adli makamlarca konunun yeterince anlaşılması için gerekli Acele Önlemleri almak ve bu anlamda olmak üzere; suç ve suçun sanığı olabilecekleri, bunlarla ilgili delilleri aramak, saptamak; toplayıp korumak, olay yerini aynen ya da resim, kroki vb. yöntemlerle koruyucu önlemler almak,

c. Düzenlenen belgeleri, toplanan delilleri, suçun sanık ve ilgililerini; ilgisine göre Cumhuriyet Savcılığına ya da diğer yetkili makamlar, kanun ve nizamlarda öngörülen esaslara uygun olarak göndermek,

d. Cumhuriyet Savcısının ya da diğer yetkili adli makamların, kanun ve nizamlar çerçevesindeki isteklerine uygun olarak; gerekli soruşturma işlemlerini yerine  getirmek, bilgi vermek ve yetkilendirilmişse Hazırlık Soruşturmasını bir bütün olarak, baştan sona yürütmek,

e. Gereğinde zor kullanma yetkisi veren müzekkereler olarak;  ihzar, tutuklama, yakalama ve hapsen tazyik müzekkerelerini yerine getirmek,

f.  Polis teşkilatı olmayan yerlerde duruşmaların güvenlik ve disiplininin sağlanması ya da diğer adli işlemlerin yürütülüşü sırasında önlem alınması için; Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla iletilen kanun ve nizama uygun istekleri yerine getirmek,

g. Zor kullanılması gereken durumlarda, görevi yerine getirirken engellenme ya da saldırıya uğrama tehlikesinin bulunduğu durumlarda; icra memurları tarafından, yazıyla istenen yardım görevinin gereğini yapmak,

yükümlülüğündedir." denilmektedir.

 

            Dosyanın incelenmesinden, sanığa yüklenen eylemin, zoru gerektiren müzekkerelerin kaydına mahsus defterin (adli makamlar tarafından sorumluluk bölgesinde çeşitli suç isnadı ile aranan kişilerin yakalanması için çıkarılan müzekkerelerin kayıt edildiği defter) )  2002-2006 yılları kapsayan dönemde devir sayılarına bakılarak boş kalmış hanelerin doldurulması hususunda verilen emri yerine getirmemekten ibaret olup, bu eylemin jandarmanın askerlik görevi ile ilgili olmayıp adli görevi ile ilgili olduğu açıktır.

 

            2803 sayılı Kanun’un  “Disiplin ve soruşturma usulleri” başlığı altında 15. ve benzer düzenlemenin  yer aldığı, Yönetmeliğin 186. maddeleri uyarınca,  jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı askeri yargıya tabi bulundukları kuşkusuzdur.

 

 Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, asker kişi olan sanığa yüklenen “emre itaatsizlikte ısrar” suçu nedeniyle,  sanığı  yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın işlediği ileri sürülen bu suçun, jandarma personelinin adli görevleri sırasında işlendiği sonucuna varılmıştır.

 

 Açıklanan nedenlerle, jandarma personelinin adli görevleri sırasında işlendiği ileri sürülen,   askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmediği anlaşılan suç nedeniyle,  asker kişi sanık  hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Gölköy Asliye  Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi’nin 5.2.2014 gün ve E:2012/133, K:2014/32 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 06.04.2015 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

Üye

Haluk ZEYBEL

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

 

 

 

 

              Üye

Mehmet AVCIOĞLU