Hukuk Bölümü 1992/40 E., 1992/43 K.

  • KAMULAŞTIRMASIZ MÜDAHALE İDDİASIYLA TAZMİNAT TALEBİ
  • MÜLKİYET İDDİASINA DAYALI TAZMİNAT DAVASI
  • TAZMİNAT TALEBİ
  • 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 935 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı, Yüksekova İlçesi, Yeşiltaş-Çubuklu (Bubava) Köyünde cilt 11, sahife 22, sıra numarası 105; ve yine aynı yerde cilt 11, sahife 23, sıra numarası 108 olan 4.9.1954 tarihiyle kayıtlı taşınmazı üzerine 2/118. Jandarma Sınır Taburuna bağlı 5. Jandarma Sınır Bölük Komutanlığının hizmet binası yapılması, meyve ağaçlarının da kısmen kesilmesi suretiyle zarara uğradığını ileri sürerek 16.5.1989 tarihli dilekçeyle Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesi`

    `ne fiili durumu ve zararını tespit ettirmiştir.

    Bunun üzerine davacı, 25.5.1989 tarihli dilekçeyle adli yargı yerine başvurarak, sözkonusu arazinin çok verimli olduğunu, idarece bu yer istimlak edilmeden işgal edilerek bina inşaatı için bir kısmı meyve ağaçlarının kesildiğini, kullanılan arazinin kamulaştırılmasını istemelerine karşılık bu yerin Hazineye ait olduğu savıyla isteklerinin reddedildiğini, sözkonusu hizmet binasının kendi tapulu arazisinin içinde bulunduğunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu ileri sürerek uğranılan zararın tazmin edilmesi istemiyle dava açmıştır.

    Yüksekova 2/118. Jandarma 5. Sınır Bölük Komutanlığı, tapuda: Hakkari Yüksekova Yeşiltaş, Eylül 1927 tarih ve cilt 1/9, sayfa 64, 2/228 sıra numaralı 8000 mı yerin Maliye Bakanlığı Emlak Genel Müdürlüğünce Jandarma Tabur Komutanlığına tahsisine ilişkin yazı ile tapu kaydını ibraz ederek davanın reddini istemiş; A.B. isimli bir şahıs da elindeki tapuya dayanarak aynı yerde kendisinin de taşınmazı bulunduğunu ileri sürerek davaya müdahale talebinde bulunmuştur.

    Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesi; 19.2.1992 gün ve E.1989/69, K.1992/5 sayıyla; yapılan keşif ve inceleme sonucu davanın idareye karşı, idarenin haksız eyleminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açıldığı, bu nedenle davanın çözümünün idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Bunun üzerine davacı, 19.3.1992 tarihinde idare mahkemesinde dava açmıştır.

    Van İdare Mahkemesi; 29.9.1992 gün 89-257 sayıyla; Hazine arazilerinin kamu kurum ve kuruluşlarına tahsisinin 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu`

    `nun 23. maddesiyle düzenlendiği, olayda davacının arazisinin kamu hizmetine tahsis edildiğine dair bir işlemin bulunmadığı, bu durumda herhangi bir kamulaştırma kararına dayanmayan el atma eyleminden doğan zararın tazmini isteminin Borçlar Kanunu`

    `nun haksız fiillere ilişkin 41. maddesine göre incelenip çözümleneceği, bu tür davaların çözümünün de adli yargı yerine ait olduğu gerekçesi ve 2247 sayılı Kanun`

    `un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi istemiyle dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesi kararına kadar incelemenin ertelenmesine karar vermiş; adliye ve idare mahkemelerinin davayla ilgili dosyaları İdare Mahkemesi Başkanlığının 6.11.1992 gün ve 1992/370 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    Davacı da 27.10.1992 tarihli dilekçe ile İdare Mahkemesine başvurarak görevli mahkemenin tayin edilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmesini istemiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Mustafa Şahin`

    `in Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Dr. Ekrem Serim, Ahmet Çolakoğlu, Nurşen Çatal, Osman Şimşek ve İrfan Erdinç`

    `in katılmaları ile yaptığı 28.12.1992 günlü toplantıda Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ve Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç`

    `in mülkiyet iddiasına dayanan davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği yolundaki sözlü ve yazılı düşünceleri alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    İdare Mahkemesi 2247 sayılı Kanun`

    `un 19. maddesine göre incelemeyi durdurarak görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermişse de, bu karara, karar numarası vererek ve taraflara da tebliğ etmek suretiyle karara temyiz edilebilir bir nitelik kazandırılmıştır. Bu haliyle, 2247 sayılı Kanun`

    `un 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz bir görev uyuşmazlığının varlığından söz edilebilir.

    Oysa 19. maddeye göre verilecek kararlar, ara kararı niteliğinde olduğundan, Uyuşmazlık Mahkemesince görevli mahkemenin belirlenmesinden sonra nihai kararla birlikte karar numarası verilmesi gerekirdi. Ancak, amaç dikkate alınarak bu usuli yanlışlık, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesince incelenmesini engelleyici nitelikte görülmemiştir.

    Esasa gelince: Dava tapulu arazi üzerine, tapu ve tahsis kararına dayanılarak Jandarma Bölük Komutanlığı hizmet binası yapılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

    Dosyanın incelenmesinden, Yüksekova Yeşiltaş-Çubuklu (Bubava) köyünde bulunan ve tapunun cilt 11, sahife 22, sıra 105 olan ve yine aynı mevkide cilt 11, sahife 23, sıra numarası 108 olan ve 4.9.1954 tarihiyle kayıtlı davacı Hani Şedal`

    `a ait görünen toplam 17 dönüm arazi üzerine yine tapuda: Yüksekova Yeşiltaş Köyünde cilt 1/9, sayfa 64 ve 2/228 sıra numarasıyla ve Eylül 1927 tarihiyle kayıtlı "Mübadele-i gaybiye eşhastan metruk" olduğu yazılan 8000 Mı yerin, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Emlak Genel Müdürlüğünün 10.6.1982 gün ve 18084 sayılı yazısıyla 1050 sayılı Kanun`

    `un 23. maddesine göre Jandarma Bölük Komutanlığına tahsisinin uygun görüldüğünün bildirildiği ve buna dayanarak karakol binası yapıldığı anlaşılmaktadır.

    Dosyada mevcut tapu kayıtlarından, keşif, tespit tutanağı ve bilirkişi raporlarından ve Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesi`

    `nin tespit kararından tapuda davacıya ait görülen taşınmaz üzerine 5. Jandarma Sınır Komutanlığı karakol binası inşa edilmiştir.

    Taraflar, ellerindeki tapulara ve tahsis kararına dayanarak davalı yerin kendilerine ait olduğunu ileri sürmekte, davacı da bu nedenle uğradığı zararın tazminini istemektedir.

    Anlaşmazlık mülkiyet iddiasına dayalı bir tazminat davasıdır. Zira taraflardan her biri tapu kayıtlarına dayanmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle, bu davada davalı durumunda bir kamu kurumunun olması ve kamu hizmeti amacıyla bina inşaatını gerçekleştiren bir idari eylemin bulunması, davaya "idari dava" niteliği kazandırmaz. Zira, dava, aynı arazi üzerinde tapuya dayalı bir hak iddiasından kaynaklanmaktadır.

    Dava konusu olayda, adliye mahkemesince, tarafların iddiaları değerlendirilerek, tapu kayıtlarında veya tapu kayıtlarının temelinde bulunan idari işlemlerde bir hata bulunup bulunmadığının tespiti gerekmektedir. Davanın sonuçlandırılması da bu tapu anlaşmazlığının çözümüne bağlı bulunmaktadır.

    Medeni Kanun`

    `un 935. maddesinde ilgililerin yazılı muvafakatları dışında tapu sicilinde yapılacak değişikliklerin, mahkemenin bu konuda bir karar vermesine bağlı olduğu belirtilmiştir. Bu bakımdan tapu kayıtları üzerinde tescil, terkin ve tashih gibi işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözümü adli yargı yerine ait bulunduğundan tapu kayıtlarına dayanan mülkiyet iddiasından doğan tazminat işlemlerinin de aynı mahkemede görülmesi, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Van İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.2.1992 günlü, E.1989/69, K.1992/5 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 28.12.1992 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.