T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2019/429

            KARAR NO : 2019/763

            KARAR TR: 25.11.2019

ÖZET : Davacı şirketin 2016 yılı asgari ücret desteğinin iptal edilmesine ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin Arnavutköy Sosyal Güvenlik Merkezi Komisyon kararının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARAR  

 

 

 

Davacı   : VMK Yapı San. ve Dış Tic.Ltd.Şti.

Vekil: Av. Z.D.

Davalı: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekilli: Av. C.T.

 

O L A Y: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin VMK Yapı San. Ve Dış.Tic.Ltd.Şti. inşaat sektöründe, Arnavutköy Sosyal Güvenlik Müdürlüğünün 4.4211.06.06.1159184.034.38-96-139 sicil numaralı kaydı ile 3.Havalimanı şantiyesinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin yasal düzenleme gereği davalı kuruma ibraz etmek zorunda olduğu sigortalılarla ilgili sigortalı işe giriş bildirgelerini, aylık prim ve hizmet belgelerini/aylık sigorta primleri bildirgelerini, dört aylık sigorta primleri bordrolarını/aylık sosyal güvenlik destek primi bordrolarını süresi içerisinde eksiksiz olarak teslim ederek bildirimini tamamlandığını, müfettiş raporu tanzim edildiğini, raporun müvekkili firmaya tebliğ edilmediğini, davalı kurum tarafından 26/12/2017 tanzim tarihli karar ile 5.332,50-TL idari para cezası kararı verildiğine ilişkin tebligat yapıldığını, rapor ve sonuçlarından bu ihbar ile haberdar olunduğunu ve bu işleme itiraz ettiklerini, davalı kurum tarafından 29/12/2017 tarihli 46 sayılı " İtiraz Komisyon Kararı" ile "uygulanan idari para cezası ve 2016 yılı asgari ücret desteği iptali kanun hükümlerine uygun olup, 5510 sayılı Kanunun 59.maddesinde teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir hükmü yer aldığından itirazın Reddine" şeklinde karar verildiğinin bildirildiğini, dava konusu komisyon kararının kendilerine bildirilirken tebliğ belgesinin üzerinde de "itirazın reddine dair kararın tebliğinden itibaren otuz günlük süre içinde yetkili idare mahkemesine başvurulabilir" şeklinde ihtarın mevcut olduğunu ileri sürerek, kurum tarafından müfettiş raporuna istinaden müvekkili olduğu firmanın “2016 yılı asgari ücret desteğinin iptaline" ilişkin SGK işleminin ve yaptıkları itirazın reddine ilişkin 29/12/2017 tarihli 46 sayılı" İtiraz Komisyon Kararı"nın iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 2. İDARE MAHKEMESİ: 30/04/2018 gün, E:2018/783, K:2018/860 sayı ile, 5510 sayılı Kanunla idari yargı mercilerinin, sadece bu Kanun uyarınca uygulanan idari para cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar hakkında görevli kılındığı, anılan Kanun kapsamındaki diğer yaptırım ve uygulamalardan doğacak uyuşmazlıkları çözme görevinin ise adli yargı mercileri olduğunun açık olduğu; 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinde öngörülen idari para cezası yaptırımları dışındaki bir uygulamadan doğan uyuşmazlığı çözme görevinin, adli yargı mercilerinde olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri gereğince görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Yedinci İdare Dava Dairesi: 19.9.2018 gün ve E:2018/1063, K:2018/1324 sayı ile,istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve dilekçede ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiş ve Mahkeme kararı kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 19. İŞ MAHKEMESİ: 11.4.2019 gün, E:2018/451, K:2019/97 sayı ile, 5510 sayılı Kanunun 102.maddesi gereğince kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine idari para cezalarının iptali için idari yargıda dava açılması gerektiği gerekçesiyle, yargı yolu caiz olmadığından davanın reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan25.11.2019 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının onaylı örneğinin ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirketin 2016 yılı asgari ücret desteğinin iptal edilmesine ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin 29.12.2017 tarih, 46 sayılı Arnavutköy Sosyal Güvenlik Merkezi Komisyon kararının iptali istemiyle açılmıştır.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun: GEÇİCİ MADDE 68- (Ek: 14/1/2016-6661/17 md.)

"(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce;

a) 2015 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde prime esas günlük kazancı 85 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2016 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

b) 2016 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan işyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

2016 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemleri için günlük 3,33 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar Hazinece karşılanır.

(2) Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi Hazine katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2016 yılı için eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden Hazinece karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır ve bu işyerleri hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

(3) İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2016 yılına ilişkin olarak, aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediği, sigorta primlerini yasal süresinde ödemediği, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığı durumlarının tespit edilmesi, Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması hâllerinde bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendine ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır..." hükmüne, aynı Kanunun “Uyuşmazlıkların çözüm veri başlıklı 101. maddesinde: “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” hükmüne yer verilmiştir.

10.2.2016 gün ve 78 sayılı, Asgari Ücret Desteği Konulu, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 2016/4 sayılı Genelgesinin "2016 Yılı İçin Sigorta Primine Esas Kazancın Eksik Bildirilmiş Veya Hiç Bildirilmemiş Olması" başlıklı 2.3.3. Maddesinde;

"2.3.3. 2016 Yılı İçin Sigorta Primine Esas Kazancın Eksik Bildirilmiş veya Hiç Bildirilmemiş Olması

2016 yılı için sigorta primine esas kazancın eksik bildirildiğinin veya hiç bildirilmediğinin denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde veya mahkeme kararları neticesinde ya da kamu kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan anlaşılması halinde, 2016 Ocak ila 2016 Aralık ayları için destekten yararlanamayacağı gibi yararlanılmış olması halinde, yararlandırılan tutarlar gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte geri alınacaktır.

Örnek 22: (A) işverenin 2016 yılı Mart ayında (B) sigortalısının prime esas kazanç tutarını eksik bildirdiğinin 31/08/2016 tarihinde tespit edildiği varsayıldığında, işveren 2016/0cak ila 2016/Aralık ayı için aylık prim ve hizmet belgesinde bildirilen tüm sigortalılarından dolayı destekten yararlanamayacak olup; 2016/0cak ila 2016/Temmuz ayında yararlanılan destek tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden geri alınacaktır." denilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket nezdinde yapılan denetim neticesinde davalı idare görevlilerince hazırlanan inceleme raporunda, işyeri kayıt ve belgelerinin tetkiki neticesinde, davacı şirket nezdinde çalışan Serdar Ayaz isimli kişiye 6.653,94-TL, Samet Çalışkan isimli çalışana ise 4.580,06-TL avans ödemesi yapıldığına yönelik tespitte bulunulduğu ve söz konusu ödemelerin yapıldığı dönem dikkate alındığında, 2016 yılı Ekim ayına ilişkin avans olarak belirtilen ödeme tutarı üzerinden hesaplanması gereken ek aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içerisinde davalı idareye bildirilmediği ve bu ödemelerin prime esas kazanca dahil edilmemesi nedeniyle 2016 yılı Ekim ayına ilişkin sigorta prim matrahı toplam tutarının, yasal defterlere ve ücret bordrosuna hatalı olarak işlendiğinden bahisle, 5510 sayılı Kanunu’nun 102. Maddesi uyarınca davacı şirkete 5.332,50-TL tutarında idari para cezası verilmesine ve 2016 yılı asgari ücret desteğinin iptal edilmesine ilişkin 26.12.2017 tarihli, 15.743.260 sayılı işlemin tesis edildiği, söz konusu idari para cezasına esas alınan ödemelerin pime esas kazanca dahil ücret niteliği taşımadığından bahisle davacı şirketçe yapılan itiraz üzerine Arnavutköy Sosyal Güvenlik Merkezi'nce itirazın reddine dair 29.12.2017 tarihli ve 46 sayılı dava konusu işlemin tesis edildiği; idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın idari yargı yerinde çözümlendiği işbu davanın da 2016 yılı asgari ücret desteğinin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açıldığıanlaşılmaktadır.

Yukarıda yapılan inceleme ve ortaya konulan yasal mevzuat hükümleri gereğince, davaya konu olayda 5510 Sayılı Kanununda belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmemesinden kaynaklanan uyuşmazlığa bakmakla 5510 sayılı Yasa’nın 101. maddesi uyarınca adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, İstanbul 19. İş Mahkemesinin 11.4.2019 gün, E:2018/451, K:2019/97 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenleİstanbul 19. İş Mahkemesinin 11.4.2019 gün, E:2018/451, K:2019/97 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 25.11.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER           

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                              Aydemir                        Nurdane                         Ahmet

                                                TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN