Ceza Bölümü         2000/51 E.  ,  2000/73 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

 

          Davacı           : K.H.

          Yakınan        : R.G.

          Sanık            : F.K. 

            O L A Y          : Lüleburgaz 65. Mknz. P. Tug. Kh. Bl. Komutanlığı emrinde P. Er olarak askerlik hizmetini yaptığı sırada, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan P. Kur. Alb. R.G.’un şikayeti üzerine, hakkında Askeri Mahkemede dava açılan ve 6.6.1998 günü terhis edilen sanık F.K.’ın, 12.7.1998 günü, yakınanı evinden telefonla arayarak “ben adamlarımı ayarladım, beni çamura attınız, ben size yapacağımı biliyorum v.s.” şeklinde sözler söylediği, böylece, tehdit suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 273. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.10.1998 gün ve E:1998/957, K:1998/291 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

             LÜLEBURGAZ SULH CEZA MAHKEMESİ: 2.11.1999 gün ve E:1998/706, K:1999/704 sayıyla; sanık ile yakınan arasındaki olayın, sanık terhis edilmeden önce başlayıp devam ettiği, eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 188/1-2 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu, Askeri Ceza Kanunu’nun 152/1. maddesi gereğince yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

             5. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 29.6.2000 gün ve E:2000/1083, K:2000/537 sayıyla; yüklenen eylemin, askeri suç ya da askeri suça bağlı bir suç olmadığı, sanığın terhis edilmiş olduğu, sanık ile yakınan arasında daha önceki tarihlerde meydana gelen olayların tehdit suçunun başlangıcı olarak kabul edilmesi ve temadi eden bir suçmuş gibi değerlendirmesinin mümkün bulunmadığı, 12.7.1998 gününden önce olan olayların iddianame ve dava kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

  İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Mehmet KAPUSUZ, Ahmet ALKIŞ, A. Fahir KAYACAN' ın  katılımlarıyla yapılan 18.12.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan UZUNGER' in, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

           ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosyanın incelenmesinde, suç tarihinden önce yakınan ile aynı Komutanlık emrinde görevli bulunan sanığın, yakınanı Kolordu Komutanlığına mektup yazarak şikayet ettiği, yakınanın da kendisine iftira edildiğini ileri sürerek sanığı şikayet ettiği ve hem yakınan hem de sanık hakkında dava açıldığı, tarafların beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu beyanları doğrular herhangi bir belge ya da tanık beyanı dosyada mevcut değildir. Taraflar hakkında açıldıkları iddia edilen davaların konuları da belli değildir. Görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanık ile yakınan arasındaki olayların sanık terhis edilmeden önce başladığı ve devam ettiği ileri sürülerek yüklenen eylemin temadi eden suç gibi değerlendirildiği anlaşılmış ise de; iddianame içeriğinden, suç gününden önce taraflar arasında meydana gelen olayların iddianame kapsamında bulunmadığı, davanın 12.7.1998 günü, sanığın işlediği ileri sürülen suçu nedeniyle açıldığı  anlaşılmaktadır. Daha önce meydana gelen olaylar nedeniyle sanık ve yakınan hakkında ayrı ayrı dava açılmışsa, bu durumda da  iddianame düzenlenmesiyle temadinin sona erdiği kuşkusuzdur. Böylece, her iki davanın ayrı ayrı davalar olduğunun kabulü gerekir.

           Bu durumda, olay tarihinde sanığın sivil kişi olması nedeniyle 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluş Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun benzer düzenlemeyi içeren Ek. 6. maddesi yönünden değerlendirilme yapılması gerekmektedir.

             Sanığa yüklenen suçun, 353 sayılı Yasa’nın 11. maddesi (B) bendinde ve 1632 sayılı Yasa’nın Ek. 6. maddesinde yer aldığı açıktır. Ancak, sanığa yüklenen eylemin 353 sayılı Yasa’nın 11. maddesi kapsamında kabul edilebilmesi için, eylemin asker kişiye karşı ve askerlik görevlerine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için işlenmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, yüklenen eylemin, asker kişiye karşı askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmediği açıktır. 

  Açıklanan nedenlerle, sivil kişi sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Lüleburgaz Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Lüleburgaz Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2.11.1999 günlü, E:1998/706, K:1999/704 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 18.12.2000 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.