Ceza Bölümü 1999/3 E., 1999/3 K.

  • KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
  • SALDIRGAN SARHOŞLUK
  • SİLAHLA KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
  • SİLAHLI TEHDİT
  • SİVİL KİŞİNİN İŞLEDİĞİ SUÇ
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 11 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 191 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 193 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 572 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 6 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Akıncı/Ankara 4. Ana Jet Üs Komutanlığı emrinde Hv.Lv.Yzb. olarak görevli iken 10/5/1996 tarihinde re'sen emekliye sevk edilen sanık C.D.'in 20/5/1996 günü, önceden birlikte çalıştığı aynı komutanlık emrinde görevli Hv.Astsb.Çvş. yakınan Ş.C.'ten bazı belgelerin fotokopilerini almak üzere oturmakta olduğu 4. Ana Jet Üs Komutanlığına bağlı ve bitişiğinde bulunan Hava Lojmanları Çınar Sitesi'ne gittiği, Ş.'in isteği ile eşi yakınan Z.C.'in, eşinin evde olmadığını söylemesiyle ayrılan sanığın 5-10 dakika sonra tekrar gelip eve girmek istediği ancak Z.'in izin vermediği, bunun üzerine sanığın nizamiye nöbetçisinden Ş.'in evde olduğunu öğrendiği ve eve tekrar gelerek kapı zincirinin takılmış olması nedeniyle açılmayan ancak aralanan kapıdan silahını içeriye doğru soktuğu, Z.'in kapıyı kapatması ve bağırmasıyla kapıyı tekmeleyip kaçtığı, doktor raporuna göre alkollü olduğu ileri sürülerek silahla konut dokunulmazlığını bozmak, saldırgan sarhoşluk suçlarından eylemine uyan Türk Ceza Yasası'nın 193/2, 572/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılması istemiyle Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21/5/1996 gün ve 49-35 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    KAZAN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 27/3/1997 gün ve 1996/46 - 1997/14 sayıyla; sanık hakkında Türk Ceza Yasası'nın 193/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın eyleminin Türk Ceza Yasası'nın 191/2. maddesinde düzenlenen silahlı tehdit suçunu oluşturduğu ve olay yerinin askeri mahal olduğu, bu durumda 353 sayılı Yasa'nın 11/B. maddesi uyarınca sanığın askeri yargı yerinde yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.

    HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 29/12/1997 gün ve 353-313 sayıyla; sanığa yüklenen silahlı tehdit ve saldırgan sarhoşluk suçlarından, suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatine karar vermiş, kararın Komutan adına Adli Müşavir tarafından temyiz edilmesi üzerine;

    ASKERİ YARGITAY 4. DAİRESİ: 24/2/1998 gün ve 101-99 sayılı ilamı ile; Kazan Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kesinleşmediği, kesinleşmeyen bir görevsizlik kararına istinaden yargılama yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın usul yönünden bozulmasına karar vermiştir. Kazan Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı kesinleştikten sonra;

    HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 19/8/1998 gün ve 151-233 sayıyla; sanığın işlediği ileri sürülen eylemin meydana geldiği 4. Ana Jet Üs Komutanlığına bağlı ve bitişiğinde yer alan Hava Lojmanları Çınar Sitesi'nin, tel örgü ile 1. Askeri yasak bölgeden ayrıldığı, kışla dışı askeri lojman olup bu haliyle askeri mahal sayılamayacağı, ayrıca 353 sayılı Yasa'nın 11/B. maddesinde yazılı suçların asker kişilere karşı işlenmiş olmasının da gerektiği açıklanarak görevli yargı yerinin adli mahkeme olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Böylece, adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 17/12/1998 gün ve 1852 Ev. sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler: Teoman Üneri, Casim Yılmaz, Zeki Aslan, M. Münip Emre, A. Necmi Özler ve Necmettin Özkan'ın katılımlarıyla yapılan 16/4/1999 günlü toplantısında Raportör-Hakim G. Fatma Büyükeren'in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Yavuz Sezai Karaa'nın davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Olay kısmında ve yerel mahkemelerin görevsizlik kararlarında belirlendiği üzere, sanık suç tarihinden önce re'sen emekliye sevk edilmiş ve 10/5/1996 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilmiştir. Bu durumda suç tarihi itibariyle asker kişi sıfatı ortadan kalkmış olup, sivil kişidir. O halde; 353 sayılı Yasa'nın asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın benzer düzenlemeyi içeren Ek 6. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.

    1632 sayılı Yasa'ya Ek madde 6 ile getirilen hükümde;

    "Birinci askeri yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde, karakollarda, kışlalarda, karargahlarda, askeri kurumlarda, yerleşme veya konaklama amacıyla kullanılan bina ve mahaller içinde; askerlere fiilen taarruzda bulunanlar, sövenler veya hakaret edenler veyahut askerlik görevlerine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için şiddet veya tehdide başvuranlar Türk Ceza Kanununun bu fiillere ilişkin 188, 190, 191, 254, 255, 256, 257, 258, 260, 266, 267, 268, 269, 271, 272. ve 273. maddeleri uyarınca cezalandırılacakları" belirtilmiş bulunmaktadır.

    353 sayılı Yasa'nın 11/B maddesinde ise, Ek-6. madde hükmü aynen yer almakta ve bu suçlara ilişkin davalara askeri mahkemelerde bakılacağı öngörülmektedir.

    Askeri Mahkeme'nin görevsizlik kararında ayrıntıları ile açıklanmakla beraber dosya içeriğinde olay yerinin askeri mahal olup olmadığı konusunda kesin ve açık bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Ancak askeri mahal olduğu kabul edilse bile, olay kısmında açıklanan ve iddianame içeriğinde anlatılan eylemin yerel mahkemece Türk Ceza Yasası'nın 193/2. maddesi kapsamında kaldığı sonucuna varılır ise, sivil kişi sanık C. D.'in adli yargı yerinde yargılanması gerektiği açıktır. Yüklenen eylem Türk Ceza Yasası'nın 191. maddesi kapsamında kabul edilir ve değerlendirilir ise; bu durumda, bu suçun 353 sayılı Yasa'nın 11/B ve 1632 sayılı Yasa'nın Ek 6. maddesinde yer almasına karşın, asker kişiye karşı ve askerlik görevlerine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için işlenmiş olması gerekmektedir. Somut olayda yüklenen eylemin sivil kişi Z. ile asker kişi Ş.'e karşı işlendiğinin ileri sürüldüğü ve ancak asker kişiye karşı askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlenmediği açıktır.

    Açıklanan nedenlerle, sivil kişi sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Kazan Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Kazan Asliye Ceza Mahkemesi'nin 27/3/1997 gün ve 1996/46 - 1997/14 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 16/4/1999 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.