T.C.

     UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO          : 2019/94

KARAR NO      : 2019/108

KARAR TR       : 25.02.2019

ÖZET: Adli ve idari yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulun-madığı, bu nedenle 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz  görev uyuşmazlığı oluşmadığı gibi, 19. maddede belirtilen koşulların da oluşmadığı anlaşıl-dığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURU-NUN REDDİ gerektiği hk.

     

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı            : Düzce Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili              : Av. S.K.

Davalı             : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili              : Av. F.Ü.Ç.

 

O L A Y         : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 29.12.2017 gün ve …/202.01.01-E.6615988 sayılı işlemi ile, Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde ders uygulaması sırasında meydana gelen ve A.Ç. isimli öğrencinin yaralanması ile sonuçlanan iş kazasının, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 14. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen sürede Kuruma bildirilmediğinden bahisle, söz konusu Kanuna aykırılık nedeniyle, aynı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası (e) bendi uyarınca Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi adına 8.106,00 TL idari para cezası verildiği ilgili hastaneye bildirilmiş;

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 3.2.2017 gün ve …/206.09/637604 sayılı işlemi ile, 20.4.2016 tarihinde meydana gelen ve sigortalı Ahmet Keskin isimli çalışanın yaralanması ile sonuçlanan iş kazasının, tedavi için gittiği Düzce Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince  6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 14. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen sürede Kuruma bildirilmediğinden bahisle, söz konusu Kanuna aykırılık nedeniyle, aynı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası (e) bendi uyarınca Düzce Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi adına 2.603,00 TL idari para cezası verildiği ilgili hastaneye bildirilmiş, yapılan itiraz aynı Kurumun 9.3.2017 gün ve 2017/02 sayılı komisyon kararı ile reddedilmiştir.

Davacı vekili, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 3.2.2017 gün ve …/206.09/637604 sayılı işlemi ile verilen idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

BOLU İDARE MAHKEMESİ: 29.9.2017 gün ve E: 2017/58, K: 2017/9 sayı ile,  6331 sayılı Kanun’da bu Kanun uyarınca verilen idari para cezalarına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27. maddeleri gereğince davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine kesin olarak karar vermiştir.

Davacı vekili, bu kez aynı kurumun 29.12.2017 gün ve …/202.01.01-E.6615988 sayılı işlemi ile verilen idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur.

Düzce 1. Sulh Ceza Hâkimliği, 31.5.2018 gün ve D.İş: 2018/1086 sayı ile; başvuru yapan hakkında düzenlenen başvuru konusu idari para cezası karar tutanağının hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından başvurunun kabulüne, başvuruya konu olan idari para cezasının iptali ile bütün neticeleri ile birlikte ortadan kaldırılmasına karar vermiş, verilen karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.

DÜZCE 2. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ: 16.10.2018 gün ve D.İş: 2018/433 sayı ile; 6331 sayılı Yasa’da, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilen para cezalarına karşı açılan davalarda 5510 sayılı Yasa’nın 102. maddesine atıf yapıldığı ve 5510 sayılı Yasa uyarınca yapılan başvuru konusunda karar verme görevinin idari yargı yerine ait olduğunun açıkça düzenlendiği gerekçesiyle ve Uyuşmazlık Mahkemesinin konu ile ilgili kararları emsal alınarak karar verme görevinin idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Düzce 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31.5.2018 gün ve D.İş: 2018/1086 sayılı  kararının kaldırılmasına, adli yargı yerinin görevsizliğine kesin olarak karar vermiştir.

Dava dosyası, Düzce 1. Sulh Ceza Hâkimliğince, Bolu İdare Mahkemesinin 29.9.2017 gün ve E:2017/58, K:2017/9 sayılı kararı ile Düzce 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.10.2018 gün ve D.İş: 2018/433 sayılı kararı  arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiği gerekçesiyle görevli yargı yerinin belirlenmesi istemiyle re’sen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin Hicabi DURSUN’un başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ’un katılımlarıyla yapılan 25.02.2019 tarihli toplantısında: Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ana-yasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir”,

19. maddesinde, “Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin  görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiş;

Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı Düzce Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 29.12.2017 gün ve …/202.01.01-E.6615988 sayılı idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerine yaptığı başvuru sonucunda, Düzce 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nce başvuru konusunda karar verme görevinin  idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle adli yargının görevsizliğine kesin olarak karar verildiği, davacının itiraz dilekçesinde, aynı konuda Bolu İdare Mahkemesi’nce verilmiş görevsizlik kararı bulunduğundan bahsetmesi nedeniyle, bahsedilen idari yargı dosyası da temin edilmek suretiyle dosyanın, ikmali için iade edildiği Düzce 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nce görevli yargı yerinin belirtilmesi için re’sen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesi bu durumlarda,  her ne kadar 2247 sayılı Yasa’da öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, mahkemelerce re’sen yapılan başvuruların 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi kapsamında olduğunun kabul edilerek Uyuşmazlık Mahkemesinin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlıklarının çözüme kavuşturul-masının,  gerek dava ekonomisine gerek Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun olacağı düşüncesiyle görev uyuşmazlıklarının esasını inceleyerek esasa ilişkin  karar vermektedir.

Ancak, somut olayda, idari yargı dosyasının incelenmesinde, davacı Düzce Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin,  Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 3.2.2017 gün ve …/206.09/637604 sayılı işlemi ile verilen idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açtığı, Bolu İdare Mahkemesi’nin 29.9.2017 gün ve E: 2017/58, K: 2017/9 sayılı kararı ile, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine kesin olarak karar verildiği, bu işlem ile ilgili olarak davacı vekilinin adli yargı yerine dava açıp açmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, adli yargı yerince davacı Düzce Üniversitesi Rektörlüğü hakkında bu işlem ile ilgili olarak verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı, Mahkememize taraflarca yapılan bir başvurunun da olmadığı, davacı vekilinin, davacı adına verilen, aynı Kurumun 29.12.2017 gün ve …/202.01.01-E.6615988 sayılı idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunduğu,  Düzce 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.10.2018 gün ve D.İş: 2018/433 sayılı kararı ile,  davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle adli yargının görevsizliğine kesin olarak karar verildiği, ancak Düzce 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nce aynı konuda Bolu İdare Mahkemesi’nin 29.9.2017 gün ve E: 2017/58, K: 2017/9 sayılı görevsizlik kararı bulundu-ğundan, Bolu İdare Mahkemesi ile aralarında bahsedilen kararlar yönünden görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden bahisle, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için re’sen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve dosyası ile eklerinin mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.  

Bu durumda, adli ve idari yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmadığı gibi, 19. maddede belirtilen koşulların da  oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmadığı gibi, 19. maddede belirtilen koşulların da oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 25.02.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

   Başkan                              Üye                                 Üye                                  Üye                    

   Hicabi                              Şükrü                            Mehmet                              Birol  

 DURSUN                         BOZER                           AKSU                             SONER         

 

 

 

 

 

         Üye                                  Üye                                 Üye

Süleyman Hilmi                     Aydemir                           Nurdane

       AYDIN                            TUNÇ                             TOPUZ