Hukuk Bölümü         2013/1224 E.  ,  2013/1352 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : G. Sigorta A.Ş.

Vekili       : Av. F.K.

Davalı      : Gediz Elektrik A.Ş.

 Vekili     : Av. B.A. 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalısı A.K. Gıda ve Tarım Ür.San.Tic.Ltd.Şti.’ne ait  işyerindeki cihazlarda, elektrik hattındaki voltaj dalgalanmaları nedeni ile 05.07.2012 tarihinde 2226,80 TL değerinde  hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasar bedelinin davacı şirket tarafından sigortalısına 04.09.2012 tarihinde ödendiğini, meydana gelen olayda %100 kusuru bulunan davalıdan 2226,80 TL’nin  04.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birilikte rucuen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

İzmir 4. İdare mahkemesi: 12.02.2013 gün ve 2012/2169 esas sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Gediz Elektrik A.Ş. vekilinin adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı: Türkiye Elektrik Kurumu’nun 233 sayılı KHK dayanak alınarak 9 Kasım 1984 tarihli resmi gazetede yayınlanan Ana Statü ile kurulduğunu; Statünün 3. Maddesinde, kurumun tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk, hususi hukuk hükümlerine tabi ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir kamu iktisadi teşebbüsü olduğunun açıklandığını; 12.08.1993 gün ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye Elektrik Üretim, İletim A.Ş.’nin ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. adı altında İktisadi Devlet Teşekküllerinin oluşturulduğunu; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin hissedarı olan Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin %100 hissesinin  Özelleştirme Kurulu Başkanlığı’nın 07.03.2013 tarih 2013/21 sayılı kararına istinaden 1231000000 ABD doları bedelle Elsan Tümaş Karaçay Ortak Girişim Grubuna 14.06.2013 tarihinde  devredildiğini, davalı şirketin davaya konu olay tarihinde  sermayesinin tamamının devlete ait olmasına rağmen 233 sayılı KHK’nın verdiği Yetki  ve resmi gazetenin 9 Kasım 1984 tarihli sayısında  yayınlanan ana statünün 3.maddesine göre  ticari faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu; ayrıca TEDAŞ Ana Statüsünün 4. Maddesinde de  bu teşekkülün  elektrik dağıtımı yanında, faaliY. konuları ile ilgili  menkul, gayrimenkul almak, aynı ve fikri haklara tasarruf etmek için  işletme ve iştirak kurarak çalıştırabileceği ve bütün bunları bir ticari işletme kurup işleten  tacir gibi verimlilik ve karlılık esaslarına göre  yapabileceğinin düzenlendiğini; 15.03.2006 tarih 2006/4-60 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında  Türk Telekom ile EDAŞ arasındaki haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında  EDAŞ’ın özel hukuk hükümlerine tabi olacağının  karara bağlandığını; bu nedenlerle idari bir işlem ya da eylemden kaynaklanmayan sigorta alacağına bağlı rucu talebine ilişkin davada  adli yargının görevli olduğunu belirtilerek; 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu ve 13’üncü maddeleri uyarınca,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 30.9.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nca, davalı Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı M. Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının sigortalısının işyerindeki cihazların elektrik dalgalanmalarına bağlı olarak hasar görmesi nedeni ile davacının sigortalısına ödediği 2226.80 TL bedelin, meydana gelen olayda %100 kusurlu olduğunu iddia ettiği davalı Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.’nden rucuen tahsili istemi ile açılmıştır.

Elektrik sektöründeki dağınık yapıyı ortadan kaldırmak ve işletme bütünlüğünü sağlamak amacıyla 1970 yılında çıkarılan 1312 sayılı Kanun ile Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) kurulmuş, imtiyazlı şirketlerin görev bölgeleri ve belediye sınırları dışında tüm yurtta elektriğin üretim, iletim, dağıtım ve satış hizmetleri TEK bünyesinde toplanmıştır. Hizmetlerin daha etkin, daha verimli ve çağdaş bir şekilde sürdürülebilmesi amacıyla ve özelleştirme politikaları çerçevesinde TEK, Bakanlar Kurulunun 12.8.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Kararı ile, Türkiye Elektrik Üretim-İletim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adı altında iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülü olarak yeniden yapılandırılmıştır. 1994 yılında TEAŞ ve TEDAŞ tüzel kişiliklerine kavuşmuşlardır.

Elektrik dağıtım ve perakende satış sektöründe rekabete dayalı bir ortamın oluşturulması ve gerekli reformların yapılmasını teminen dağıtım bölgeleri baz alınarak Kamu mülkiyetinde ki elektrik işletmelerinin yeniden yapılandırılması suretiyle elektrik enerjisi dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesine karar verilmiş ve TEDAŞ 2.4.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. Dağıtım bölgeleri yeniden belirlenerek, Türkiye 21 dağıtım bölgesine ayrılmıştır.

Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan TEDAŞ; özelleştirme sürecinde bulunan ve sermayesinin tamamı T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ait bir kuruluştur.

Amacı, elektrik enerjisinin dağıtımı, perakende satışı ve perakende satış hizmeti faaliyetlerini karlılık ve verimlilik ilkesi çerçevesinde, ticari, ekonomik ve sosyal gereklere uygun biçimde yürütmek olan TEDAŞ’ın ve buna bağlı olarak bölgesel dağıtım şirketlerinden biri olan Gediz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin yaptığı hizmetin kamu hizmeti niteliğinde olduğu açıktır.

Ancak, davalı Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. 07.03.2013 gün ve 2013/21 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı uyarınca, 1231000000 ABD Doları bedelle en yüksek teklifi Elsan-Tümaş-Karaçay- Ortak Girişim Grubuna satılmışsa da davanın açıldığı tarihte davalı idarenin kamu kuruluşu niteliğini sürdürmekte olduğu tartışmasızdır.

Anayasanın 125 inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, bununla birlikte idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişinde nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusurunun hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleştiği ve bunun idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açtığında kuşku bulunmamaktadır.

Kamu hizmetlerini yürütmekte görevli kılınmış bir kamu kurum veya kuruluşunun kendisini görevli kılan kanunlarda gösterilen hizmetlerden birinin yürütülmesi sıra­sında hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi sebebiyle kişilere verdiği zararın tazmini istemine ilişkin davada, kamu hizmetinin yön­temine uygun olarak yürütülüp yürütülmediği­nin, kamu yararına uygun olarak işle­tilip işletilmediğinin ve hizmet kusu­ruyla zarara sebep olunup olunmadığının sap­tanmasının idari yargı yerine ait olduğu tartışmasızdır.

Öte yandan, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin, hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Olayda, olay tarihi itibariyle kamu kuruluşu niteliğinde olan Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.’nın kamu hizmetini, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütüp yürütmediği, kamu yararına uygun şekilde işletip işletilmediği hususu irdelenecek, bu bağlamda hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığı araştırılacak olup, bu araştırmanın da idari yargı yerlerince yapılması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 30.9.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.