Hukuk Bölümü 1999/4 E., 1999/7 K.

  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 15 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 3 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 5 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Hatay İli, Dörtyol İlçesi, Çaylı Köyü, Kırıkköprü Mevkiinde yer alan 1130 parsel sayılı 18500 m2,lik taşınmaz, 22/5/1970 tarihinde tapuya hazine adına ihdasen tescil edilmiştir.

    Dörtyol Mal Müdürlüğünce, 2981 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması sonucunda, mülkiyeti hazineye ait sözkonusu taşınmaz üzerinde gecekondular inşa etmiş olmaları nedeniyle haksahibi olarak belirlenen E. G.'a, 18/6/1987 tarih ve H. 4 sayı ile; Ü. G.'a ise, aynı tarih ve H. 5 sayı ile, ayrı ayrı 400m2 yer tahsis edilmiş ve adı geçenlere 19/6/1987 tarihli tapu tahsis belgeleri verilmiştir.

    1) E. ve Ü. G. tarafından, gecekondularının bulunduğu yere Milli Eğitim Bakanlığınca izci kampı yapılmak üzere tel örgü çekilerek müdahalede bulunulduğu; her birine 400 m2 yer tahsis edilmesine karşın tapuya 28 m2 olarak tescil ettirildiği ileri sürülerek, taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine ve tapu tahsis belgelerine aykırı şekilde tapuya 28 m2 olarak yaptırılan tescil işleminin iptali ile sözkonusu tescilin 400'er m2 olarak düzeltilmesine karar verilmesi istemiyle Dörtyol Mal Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığına karşı, 19/2/1997 gününde adli yargı yerine dava açılmıştır.

    DÖRTYOL SULH HUKUK MAHKEMESİ; 8/5/1997 gün ve E: 1997/82, K: 1997/202, sayı ile, dava konusu taşınmaza ilişkin celbedilen tapu kaydından, taşınmazın Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğunun ve 3290 sayılı Kanun gereğince her bir davacı için 28 m2'lik tahsis yapıldığının anlaşıldığı; dosyaya ibraz edilen tapu tahsis belgelerine göre ise, davacılar lehine bu taşınmazda 400'er m2 tahsis olduğunun görüldüğü; bu durumda ve mevcut delillerden anlaşılacağı üzere, 3290 sayılı Kanun gereğince davacılar lehine yapılan Hazineye ait taşınmazdaki tahsisin gerçek yüzölçüm miktarına göre tescili ve M.E.B.'nın haksız el atmasının önlenmesine ilişkin bulunan davada, davacıların iddia ettiği işlem ile haksız eylemin idari işlemden kaynaklandığı ve talebin idare mahkemesinde ileri sürülebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, davacıların temyiz başvurusu üzerine YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİNİN 9/9/1997 günlü, E: 1997/4750, K: 1997/5397 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.

    2) Davacılar vekilince, aynı istemle ve tek dilekçe ile, 23/10/1997 gününde idari yargı yerine dava açılmış ise de; ADANA 1. İDARE MAHKEMESİNCE, 5/11/1997 gün ve 1997/1040-1134 sayı ile, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3 ve 5. maddelerinde öngörülen diğer hususların yanısıra, hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmayan davacıların ayrı dilekçelerle dava açması gerekirken tek dilekçe ile dava açtıkları nedeniyle, aynı Yasanın 15/1-d. maddesi uyarınca, dava dilekçesi reddedilmiştir.

    Bu kez, davacı vekilince, usulüne uygun olarak Ü. G. adına düzenlenen ve aynı istemi içeren 7/1/1997 günlü dilekçeyle, idare mahkemesine dava açılmıştır.

    ADANA 1. İDARE MAHKEMESİ; 11/2/1998 gün ve E: 1998/20, K: 1998/108 sayı ile, olayda, yanlış yapıldığı ileri sürülen tapu tescilinin dayanağı olan idari işlemin iptali istenilmeyip, doğrudan doğruya tescilin düzeltilmesi ve buraya yapılan müdahalenin men'ine karar verilmesi istenildiğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde sayılan idari dava türleri arasında yer almayan davanın, Medeni Kanun hükümlerine göre adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilinin 23/12/1998 gününde mahkeme kaydına giren dilekçesi üzerine, idari yargı dosyası, Adana 1. İdare Mahkemesi Başkanlığının 23/12/1998 tarih ve E: 1998/19- 20 sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiş olup, böylece adli (Ü. G. yönünden) ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş bulunmaktadır.

    Başkanlığın 12/1/1999 günlü yazısı ile getirtilen adli yargı dosyası da incelemeye alınmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler: O. Hulusi Mustafaoğlu, Nursel Aymakoğlu, Mustafa Birden, Gülsen Yenişehirli, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka'nın katılımlarıyla yapılan 22/2/1999 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa Yeğenoğlu'nun davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Danıştay Savcısı Ayla Perktaş'ın davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, İmar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlamaktadır.

    Nitekim, anılan Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10. maddesinin (a). bendinin birinci fıkrası "Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine Tapu Tahsis Belgeleri verilir" hükmünü taşımakta; tapu tahsis belgesi verilen gecekondular hakkında yapılacak uygulamaları düzenleyen 13. maddenin 3290 sayılı Yasa ile değişik (b). bendinin birinci fıkrasında ise, "Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde, ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edilir. Gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslahhveya önleme bölgesinde başka bir arsa veya hisse verilir..." hükmüne yer verilmektedir.

    Olayımızda da, mülkiyeti hazineye ait olan arazi üzerinde gecekondusunun bulunması nedeniyle davacıya, kayıt maliki idarenin 18/6/1987 tarih ve H. 5 sayılı tahsis kararı ile, 400 m2 yer tahsis edilmiş ve tapu tahsis belgesi verilmiştir.

    Ancak, davalı idarelerden Dörtyol Mal Müdürlüğünün adli yargı dosyasında mevcut savunma dilekçesinden, davacıya ait yapının bulunduğu yerin, imar planında park alanı olarak belirlendiği ve plan uygulaması gereği bu yapının aynen muhafazası mümkün görülmediğinden, 2981 sayılı Yasanın 13/b. maddesine göre adıgeçene boş imar parsellerinden yer verildiği; dava konusu yerin, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığına eğitim ve dinlenme alanı olarak tahsis edildiği; Dörtyol Tapu Sicil Müdürlüğünce çıkarılan tapu kaydından ise, mülkiyeti hazineye ait olan 1130 parsel sayılı taşınmazın 28 m2'lik kısmının, 3290 sayılı Yasa gereğince davacı lehine 27/10/1994 tarihinde tescil edildiği ve beyanlar hanesinde de "daha önce ilgililer lehine 400'er metrekare iken 28'er metrekareye düşürülmüştür" ibaresinin yer aldığı anlaşılmaktadır.

    Bu duruma göre, hernekadar davacı tarafından, tapuya 28 m2 olarak yapılan tescilin iptali ile tapu tahsis belgesine uygun şekilde tescilin 400 m2 olarak düzeltilmesi ve gecekondusunun bulunduğu yere M.E.B.'ca yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiş ise de; esasen davanın, tapu tahsis belgesinin konusu olan tahsis şeklinin değiştirilmesi suretiyle aynı yerin Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilmesine ve davacıya ise başka yerden 28 m2 olarak yapılan tahsis ile tapuya bu yolda tescil ettirilmesine ilişkin uygulama işlemlerinin iptali istemiyle açıldığının kabulü gerekir.

    Anılan Yasa uyarınca yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda, öngörülen koşullara uygunluğu saptanan ilgililere arsa veya hisse tahsis etmek ve bunlar adına tapuya tescil ettirmek yetkisine sahip olan idarenin, ıslah imar düzenlemesi kapsamındaki sözkonusu uygulama işlemleri, kamu gücüne dayalı, re'sen ve tekyanlı nitelik taşımaktadır.

    Öte yandan, davacının taşınmaz üzerindeki iddialarının gayrimenkul mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine değil, 2981 sayılı Yasada öngörülen haksahipliği esasına göre yapılan idari tescile dayanması; aynı yer hakkında farklı tahsisler olması nedeniyle ortada mülkiyet hakkına yönelik bir müdahalenin de sözkonusu olmaması karşısında, idari usul ve esaslara göre tesis edilen uygulama işlemlerinin iptali istemiyle açılan davanın, bu işlemlerin dayanağı olan imar mevzuatına göre idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

    Açıklanan nedenlerle, Adana 1. İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Adana 1. İdare Mahkemesinin 11/2/1998 günlü, E: 1998/20, K: 1998/108 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 22/2/1999 gününde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.