T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/228

KARAR NO  : 2024/282      

KARAR TR  : 08/07/2024

ÖZET: Karayolları Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğünde alt işveren firmanın işçisi olarak çalışan davacı tarafından, adı geçen Genel Müdürlüğe işçi alımına ilişkin imzalanan 29/04/2015 tarihli protokol ve 05/04/2016 tarihli ek protokol kapsamında, sürekli işçi kadrosuna alınmak için gerekli şartları taşıdığı halde kadroya alınmadığından bahisle Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kadroya almama işleminin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

                       

                       

Davacı       : H.A

Vekilleri    : Av. M. Ü

Davalı        : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekilleri    : Av. M. M.B., Av. B.G

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin Karayolları Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğüne bağlı Bahçe ilçesi Bakım İşletme Şefliğinde alt işveren firmanın işçisi olarak çalıştığını,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasında 3500 işçinin kadroya alınmasına ilişkin imzalanan 29/04/2015 tarihli protokol ve 05/04/2016 tarihli ek protokol kapsamında sürekli işçi kadrosuna alınmak için yapmış olduğu 18/07/2016 tarihli başvurusunun davalı idare tarafından 19/08/2016 tarih ve 200420 sayılı işlemle reddedildiğini ifade ederek, davalı idare işleminin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. Mersin 2. İdare Mahkemesi 01/02/2018 tarih ve E.2017/391, K.2018/97 sayılı kararı ile, davanın reddine karar vermiş, bu karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.

 

3. Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 12/10/2018 tarih ve E.2018/1010, K.2018/1342 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünün adli yargı merciilerinin görevine girdiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan kabulü ile kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

 

 

 

4. Mersin 2. İdare Mahkemesi 06/12/2018 tarih ve E.2018/1483, K.2018/1462 sayılı kararı ile, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 17/052019 tarih ve E.2019/976, K.2019/843 sayılı kararı ile kesin olarak esastan reddedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"... Uyuşmazlık konusu olayda; davacının davalı kurumda 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri kapsamında alt işverene tabi olarak çalıştırıldığı, davalı idarenin üyesi bulunduğu Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası ile Türkiye Yol Yapı İnşaaat İşçileri Sendikası arasında yapılan görüşmeler sonucu alt işverenin bünyesinde istihdam edilen ve kamu işvereninin yürüttüğü işlerde çalıştırılan alt işverene tabi işçilerin, kamu işvereninde sürekli işçi olarak istihdam edilmeleri yönünde 29.04.2015 tarihli protokol imzalandığı, protokolle alt işverende çalışan işçilerden davalı idare bünyesine geçebilmelerinin şartlarının ve kadro sayılarının belirlendiği, öte taraftan yine ilave kadro sayısıyla birlikte önceki protokole ek maddeler içeren 05.04.2016 tarihli ek protokol imzalandığı ve taraflar arasında akdedilen protokol hükümleri gereğince alt işveren bünyesinde istihdam edilen işçilerin kamu işvereni bünyesine kadrolu işçi statüsüne alımlarının sağlandığı, davacının da bu kapsamda taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerinde belirtilen şartları taşımadığı gerekçesiyle kadrolu işçi statüsüne alınmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davalı idare bünyesine kadrolu işçi alımının kamu işveren tarafını temsil eden sendika ile işçi tarafını temsil eden sendika arasında imzalanan protokol ve ek protokol hükümleri kapsamında gerçekleştirildiği, protokolün hukuki niteliğinin genel sözleşme niteliğinde olduğu, tarafların serbest iradelerine dayanılarak düzenlendiği ve özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşme olduğu düşünüldüğünde, tarafların serbest iradelerine dayanılarak düzenlenen özel hukuk sözleşmesi niteliğinde bulunan protokol kapsamında işe alımların gerçekleştirildiği ve davacının kadrolu işçi olarak alınmamasına yönelik dava konusu işlemin de adı geçen protokol kapsamında değerlendirilerek kamu işverenince (davalı idarece) tesis edildiği anlaşılmakla, idarenin tek yanlı iradesi ile kamu gücüne dayanılarak işlem tesis ettiğinden bahsedilemeyeceğinden uyuşmazlığın çözümünün adli yargı merciilerinin (İş Mahkemesinin) görev alanına girdiği sonucuna ulaşılmıştır..."

 

5. Davacı vekili bu kez, müvekkilinin Protokol şartlarını taşıdığı hususunun tespiti ile müvekkilinin kadroya alınmaması işleminin iptaline (muarazanın giderilmesi) karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

6. Bahçe Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 15/10/2020 tarih ve E.2019/134, K.2020/201 sayılı kararı ile, davanın 6100 sayılı Kanun'un 114/1-b ve 115/2. maddeleri gereğince yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 05/01/2023 tarih ve E.2022/3577, K.2023/26 sayılı kararı ile esastan reddedilmiş, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu da, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18/09/2023 tarih ve E.2023/10818, K.2023/12334 sayılı kararı ile onanmış ve karar kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesi kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Dosyanın bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava, taşeron işçiliğinden, kadrolu işçiliğe geçiş talebine ilişkindir.

696 sayılı KHK'nın 127. maddesi ile 375 sayılı KHK'ya geçici 23. madde eklenmiş olup, bu maddeye göre taşeron işçiliğinden kadrolu işçiliğe geçiş için talepte bulunanların idarece oluşturulacak komisyonda daimi kadroya geçirilmesi yönünde karar verilebileceği hususları düzenlenmiştir.

696 sayılı KHK'nın 127. maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. ve 24. maddeleri uyarınca çıkarılan ve 01/01/2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan kamu kurum ve kuruluşlarında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalıştırılmakta olan işçilerin, sürekli işçi kadrolarına veya mahalli idare şirketlerinde işçi statüsüne geçirilmesine ilişkin 375 sayılı KHK'nın geçici 23. ve geçici 24. maddelerinin uygulanmasına dairusul ve esaslar üzerine dair genelgesinin 8. Maddesine göre Bakanlık Merkez Teşkilatlarında ilgili bakanın, diğer idarelerin merkez teşkilatlarında üst yöneticiler, taşra teşkilatı il kuruluşlarında valinin, taşra teşkilatı bölge müdürlüklerinde ise bölge müdürünün onayı ile merkez teşkilatlarında üst yöneticisinin yardımcısının, üniversitelerde genel sekreterin, taşra teşkilatlarında bölge ve il müdürünün başkanlığında en az 3 kişiden oluşan tespit komisyonunun kurulacağı, aynı usul ile 2 yedek üyenin de belirleneceği, gerekmesi halinde ilgili bakanın onayı ile farklı düzey ve şekilde tespit komisyonunun oluşturulabileceğini, tespit komisyonunun üye tam sayısı ile toplanıp oy çokluğu ile karar alınacağını düzenlemiştir.

...

"İdare kendi eylem ve işlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür" şeklinde düzenleme yer almış olup, daimi işçiliğe alınma ve talebin reddine ilişkin işlemler, idari işlem olduğundan 2577 sayılı kanun hükümlerine göre davaya idari yargı yerince bakılması gerektiği anlaşılmış (Adana BAM 2019/4043 Esas- 2020/365 Karar), bu nedenle davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

7. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstihdam şekilleri" başlıklı4. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik: 30/5/1974 - KHK-12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)

Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

A) Memur:

Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.

B) Sözleşmeli personel:

Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.

(Mülga ikinci paragraf: 4/4/2007 - 5620/4 md.)

Ancak, yabancı uyrukluların;(...) tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (....) kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.

(Ek paragraf: 4/4/2007 - 5620/4 md.) Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir. (Ek cümle: 25/6/2009 - 5917/47 md.) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Cumhurbaşkanınca karar verilen görevlerde (…) sözleşme ile çalıştırılanlar da bu fıkra kapsamında istihdam edilebilir.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Cumhurbaşkanınca belirlenir.

(Ek fıkra: 5/7/1991 - KHK-433/1 md.; Mülga: 27/12/1991 - KHK-475/11 md.)

C) (Mülga: 20/11/2017 - KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.)

D) İşçiler:

(Değişik birinci cümle: 4/4/2007 - 5620/4 md.)(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz."

 

8. 02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 9. maddesi şöyledir:

 

" (1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadrolar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yeniden düzenlenerek genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine eklenir. Bu süre içinde anılan cetveller ile 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararname ve ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çerçevesinde yeniden teşkilatlanan kurumlara ait kadro ve pozisyonlar genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri çerçevesinde geçerliliğini korur."

 

9. Genel Kadro ve Usulü Hakkında 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin "Sürekli işçi kadroları ve sözleşmeli personel pozisyonları" başlıklı 8. maddesi şöyledir:

 

" (1) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri ile

temizlik, koruma ve güvenlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için Cumhurbaşkanınca sürekli işçi kadrosu ihdas edilebilir.

b) (Değişik:RG-21/4/2021-31461-CK-73/43 md.) Sürekli işçi kadrolarına ilişkin birimler arası aktarmalar Cumhurbaşkanlığınca yapılır.

c) Sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması, ilgili mevzuatı uyarınca yükümlü oldukları engelli ve eski hükümlü işçi atamaları ile sürekli işçiyken askerlik görevi sebebiyle kurumlarından ayrılanlardan muvazzaf askerlik hizmeti dönüşü göreve başlayacaklar hariç Cumhurbaşkanlığının iznine tâbidir.

(2) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Sözleşmeli personel pozisyonları; sayı, unvan, nitelik, sözleşme ücreti ve sürelerinin belirlenmesi suretiyle merkezde toplam sayı olarak, taşrada ise bölge veya il bazında Cumhurbaşkanınca ihdas edilebilir.

b) (Değişik:RG-21/4/2021-31461-CK-73/43 md.) Sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin birimler arası aktarmalar Cumhurbaşkanlığınca yapılır.

c) Sözleşmeli personel pozisyonlarından boş olanların açıktan alım amacıyla kullanılması, Cumhurbaşkanlığının iznine tâbidir. (Ek cümle: RG-6/2/2019-30678 - CK-31/1 md.) Yükseköğretim kurumlarının araştırma-geliştirme proje hizmetlerine ilişkin pozisyonlarda çalıştırılacaklar için açıktan alım izni aranmaz.

(3) İhdas ve izin işlemleri tamamlanmaksızın sürekli işçi ve sözleşmeli personel çalıştırılamaz.

(4) Boş kadro ve pozisyonlara yapılacak atamalar, atamanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir."

 

10. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

11. Uyuşmazlık Mahkemesinin, Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 08/07/2024 tarihli toplantısında; dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasındaKanun'un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, ekinde idari yargı dosyasının bir örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

12. Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

13. Dava, Karayolları Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğünde alt işveren firmanın işçisi olarak çalışan davacı tarafından, adı geçen Genel Müdürlüğe işçi alımına ilişkin imzalanan 29/04/2015 tarihli protokol ve 05/04/2016 tarihli ek protokol kapsamında, sürekli işçi kadrosuna alınmak için gerekli şartları taşıdığı halde kadroya alınmadığından bahisle, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kadroya almama işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

 

14. Yukarıda yer verilen 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 8. maddesi ile,bu kararname kapsamına giren kuruluşların kanunla ve milletlerarası anlaşmalarla veya yıllık programlarla kurulması veya genişletilmesi öngörülen atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri için ihtiyaç duyacakları sürekli işçi kadrolarını mevcut kadrolarından karşılayacakları, mevcut işçi kadrolarının bu birimlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına kafi gelmemesi halinde, Devlet Personel Dairesinin görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığı yeni birimlerin norm kadrolarını aşmamak üzere, bütçe imkanları gözönünde bulundurularak uygun görülebilecek kısmı kadar sürekli işçi kadrosu vize edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

 

15. Yine yukarıda değinilen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasında idari dava türleri sayılmış olup, (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının bir idari dava türü olduğu belirtilmiştir.

 

16. Uyuşmazlığa konu olayda, taşeron işçi olarak görev yapan davacının isteminin, tarafına kadro tahsis edilmesine ilişkin olması, davacının kadroya alınmama işleminin de idari bir merci tarafından tesis edilmiş bulunması ve uyuşmazlığın iş akdi ile ilgili olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava görüm ve çözümü yönünden idari yargının görev alanına girmektedir.

 

17. Bu durumda, uyuşmazlığın kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadroların ihdası, iptali ve kullanılmasına dair esas ve usulleri düzenleyen mevzuattan doğduğu, idare hukuku esaslarına göre kadro kullanımına ilişkin olarak tesis edilen işlemin, kamu görevlileri mevzuatından kaynaklanan bir uyuşmazlık olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

 

18. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Mersin 2. İdare Mahkemesinin06/12/2018 tarih ve E.2018/1483, K.2018/1462 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B.Mersin 2. İdare Mahkemesinin06/12/2018 tarih ve E.2018/1483, K.2018/1462 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

08/07/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                        Üye                                Üye                                   Üye

            Rıdvan                      Nilgün                            Doğan                                 Eyüp

            GÜLEÇ                      TAŞ                             AĞIRMAN                    SARICALAR

 

 

 

 

                                                   Üye                                Üye                                  Üye

                                                  Ahmet                            Mahmut                            Bilal

                                              ARSLAN                          BALLI                        ÇALIŞKAN