Ceza Bölümü         2013/35 E.  ,  2013/38 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                 Davacı     : K.H.

                Sanıklar   : 1- H.Y., 2- E.T., 3- B.A., 4- M.A., 5- M.Ç., 6- İ.P., 7- İ.P., 8- B.D., 9- S.A., 10- G.B.,

                  11- S.S., 12- Z.G., 13- E.T., 14- A.Ç., 15- E.K., 16- B.H.A., 17- M.Ö. 

O L A Y  :  Zile İlçesi Askerlik Şubesi Başkanlığı emrinde, ASAL işlemleri, son yoklama, er celp ve sevk, öğrenci (bu kapsamda ertesi yıla bırakma ve sevk tehir işlemleri, öğrenci belgelerindeki tereddüt edilen hususların öğretim kurumlarından sorma işlemleri), hava değişimi, bedelli askerlik, dövizli askerlik, yurtdışı erteleme gibi işlemlerden sorumlu sivil memur E.T. ile, terhisli işlemleri, askerlik borçlanması işlemleri, cezalı yükümlü işlemleri, terhis belgeleri ile ilgili işlemler, sigorta kurumlarına yazılacak yazılarla ilgili işlemlerden sorumlu sivil memur H.Y.’nin, aynı zamanda görev tanımları gereği Askerlik Şubesi Başkanının talimatıyla diğer memurların görevlerini,  bu kapsamda diğerinin yokluğunda birbirlerine ait işlemleri de yapabildikleri belirtilerek, sanıklar E.T. ile H.Y.’nin 2007-2008 yılları içinde, sivil kişi sanıklar  B.A. ve M.A.’ın aracılığı ile, diğer bir kısım sivil kişi sanıkların iştirakleri ile, sosyal güvenlik kurumundan emekli maaşı alabilmeleri için sigorta süreleri eksik olan bazı yakınları adına normalden fazla askerlik yapmış gibi göstererek  sahte askerlik süre belgeleri tanzim ettikleri, bazı sivil kişi sanıkların iştirakleri ile de sahte öğrenci belgeleri düzenleyerek ya da gerçek belgeleri yok ederek bu sanıklar adına  tecil işlemleri yaptıkları, böylece sivil memur ve sivil kişi sanıkların, rüşvet almak, rüşvet almak suçuna yardım etmek, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etmek,  görevi kötüye kullanmak ve askerlikten kurtulmak için hile yapmak ve bu suça iştirak etmek, rüşvet vermek suçlarını işledikleri ileri sürülerek, sanık H.Y.’nin rüşvet almak suçundan eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 135’inci maddesi delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252/1. maddesi (altı kez ), resmi belgede sahtecilik suçundan eylemine uyan aynı Kanun’un 204/2. maddesi (üç kez ), görevi kötüye kullanmak suçundan eylemine uyan Askeri  Ceza Kanunu’nun 144.maddesi delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257/3 ve 1.maddeleri ve resmi belgeyi yok etmek suçundan eylemine uyan  aynı Kanun’un 205/1.maddesi son cümlesi uyarınca, sanık E.T.’ın rüşvet almak suçundan eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 135’inci maddesi delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252/1. maddesi (altı kez ), rüşvet almak suçuna yardım etmek suçundan eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun  252/1 ve 39.maddeleri (üç kez), resmi belgede sahtecilik suçundan eylemine uyan aynı Kanun’un 204/2. maddesi, askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçuna iştirak etmek suçundan Askeri Ceza Kanunu’nun 81/2. maddesi (dört kez) ve görevi kötüye kullanmak suçundan eylemine uyan Askeri  Ceza Kanunu’nun 144.maddesi delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257/3 ve 1.maddeleri uyarınca, sivil kişi sanıklar B.A. ve M.A.’ın aracılık yapmak suretiyle, rüşvet almak suçuna yardım etmek suçundan eylemlerine uyan 5237 sayılı  Türk Ceza Kanunu’nun  252/1 ve 39. maddeleri uyarınca, sivil kişi sanık M.Ç.’nın, askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçuna iştirak etmek suçundan eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun  81/2. maddesi uyarınca, sanıklar İ.P., İ.P., B.D., S.A., G.B., S.S., Z.G., E.T., A.Ç., E.K., B.H.A. ve M.Ö.’ın, rüşvet vermek suçundan eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun  252/1.maddesi uyarınca, sanıklar E.T., A.Ç., E.K. ve B.H.A.’un ayrıca askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçundan eylemlerine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın  29.01.2009 gün ve  E:2009/9, K:2009/54 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

5. PİYADE EĞİTİM TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 30.9.2010 gün ve E:2010/74, K:2010/476 sayıyla; sivil memur olan sanıklar H.Y. ile E.T.’ın, yargılama aşamasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiklerinin kesildiği, bu nedenle sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etmek” suçları nedeniyle haklarında açılan kamu davasının, suçların askeri suç olmaması, askeri suça bağlı bulunmaması ve sanıkların askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle adli yargı yerinde görülmesi, sanıklara yüklenen diğer suçlar yönünden ise, Anayasa,  Ceza Muhakemesi Kanunu ve 353 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler nedeniyle sivil kişi sanıkların askeri mahkemede yargılanmalarının mümkün olmaması, yüklenen suçların sivil kişi sanıklarla birlikte işlenmesi ve suçların niteliği itibariyle delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesinin gerektiği açıklanarak,  tüm sanıkları birlikte yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın sanıklar H.Y., E.T., M.Ç.,A.Ç. ve M.Ö. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 4. Dairesi, sanıklar H.Y. ve E.T. hakkında verilen görevsizlik kararının, 353 sayılı Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrası (c) bendinin, Anayasa Mahkemesi’nce Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden, artık  bu sanıkların asker kişi sayılması ve askeri mahkemelerde yargılanmalarının mümkün olmaması, diğer sanıklar hakkında verilen görevsizlik kararının , bu sanıkların sivil kişi olmaları ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca, sivil kişi sanıkların askeri mahkemelerde yargılanmalarının mümkün olmaması nedeniyle hükmün onanmasına karar vermiştir. 

ZİLE AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 18.7.2013 gün ve E:2013/76, K:2013/122 sayıyla; sanıklar H.Y. ile E.T.’ın, olay tarihinde asker kişi oldukları, yüklenen suçların askeri suç olduğu nedeniyle, bu sanıkların askeri mahkemede yargılanmaları gerektiği ve yüklenen suçların sivil kişi sanıklar ile birlikte müştereken işlendiği ileri sürüldüğüne göre delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesinin ve kararın aynı mahkemece verilmesinin hukuka daha uygun olacağı açıklanarak, tüm sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Tokat Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Zile Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Mehmet AVCIOĞLU, Levent BİLGİ’nin katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Eser Cihat POYRAZ’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosyanın  incelenmesinde,  adli  yargı  yerince  verilen  görevsizlik kararının  itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanıklara yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Zile Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 30.12.2013 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.